Lütfiye Türkan Apel 'MAKAM' Adlı kitabında "Bu kitap bir türlü düzenli okuma alışkanlığı edinemeyip kendimi düzenli Kur'an-ı Kerim ve meali okuma alışkanlığı edinerek O'nu doğru anlayabilme çalışmamın bir ürünüdür." diyor.
Kur'an-ı Kerim ve mealini okuyup doğru anlayabilmek için üzerinde düşünerek yazdığı
"NÜR DENIZI SEYİR DEFTERİM" (Bir Kaşık Bal Alabilmek için) adlı çalıştığını belirten Apel, Bakara Süresi 125.Ayet'e geldiğinde kendisini sürüklediği duygu ve düşünceler bu kitabı yazmasının sebebi olduğunu belirtiyor.
Kur'an-ı Kerim'i Arapçadan okuyup meal yapacak kadar Arapça bilgisinin olmadığını söyleyen Lütfiye Türkan Apel, MAKAM adlı kitabında şunları söylüyor:Yaradılış ve bilimin birbiriyle nasıl örtüştüğünü anlatmaya çalışacağım
"Bu ayetin ve ilgili, ayetleri kelime mealden Arapça metinini biraz incelesem de Arapça bilgim olmadığı için bu kitapta sadece mealin beni götürdüğü düşüncelerimi anlatmaya çalışacağım. Benim okurlardan isteğim kitabı okumaya başlamadan evvel kitabın başında yazdığım Bakara Sûresi 124-131. ile Ål-i imran sûresi95-97 kadar olan ayetleri dikkatlice okumanızı ve düşünmenizi istiyorum. Ben farklı meallerden, hatta tefsirinden de okudum ve sizlere de okumanızı tavsiye ediyorum. Konu üzerinde biraz araştırmalar da yaptım fakat benim düşüncemle örtüşen bir yazı okumadım. Elbette okuduklarımın yanlış olduğunu iddia edecek değilim.
Kendi düşüncelerimi araştırmalarımla destekleyerek anlatmaya çalışacağım. Bu kitabı konunun üzerinde düşünmeye değer bulduğum için yazıyor ve anlattıklarımın doğruluğunun kararını ilim sahibi kimselere bırakıyorum. Kitabımda yaradılış ve bilimin birbiriyle nasıl örtüştüğünü anlatmaya çalışacağım. Muhakkak ki ayetlerinin en doğru manasını Allah(cc) bilir. Burada anlatacaklarım da Allah'(cc)in bana bahşettiği bilgi kadar olacaktır. Muhakkak ki Allah' (cc) bana bu doğru yolu göstermese ben burada bir kelime dahi yazabilecek değildim. Anlattıklarım ile Kur'an-i Kerim'le asla çelişki oluşturmayacak. Yazacağım bu kitapla ne kendimi ne de bir başkasını yanlış yola sürüklemekten Allah'(cc)a sığınırım. Allah (cc )tan kitabımın evvela dinim İslâm'a ve bütün insanlara hayırlar getirmesini diliyorum.
Ahde bağlı yaşayanlara ise "Eşref-i Mahlûkat" olma fırsatı vermiştir
Cenab-ı Hakk(cc), insanoğluna yaradılış itibariyle çok büyük bir lütufta bulunarak şerefli bir varlık olarak yarattığını belirten Yazar Apel, "Cenab-ı Hakk'(cc), insanoğluna, yaradılış itibariyle ikram ettiği bu şeref onun yaradılışla kazandığı saf ve temiz fıtratıdır. İnsanoğluna bu saf ve temiz fitrati muhafaza etmesi ve doğru yola yönelmesi için de on iki nakib bahsetmiştir." dedi.Allah, insana
"Eşref-i Mahlûkat" olma fırsatı verdiğini belirten
Makam kitabının Yazarı Lütfiye Türkan Apel, kitabında insana dair şunları söyledi: "Cenab-ı Hakk(cc), İnsanoğluna yaşayacağı bu hayattan deliler edineceği beş duyu, edindiği delilleri değerlendirecek akıl, idrak, nefis, vicdan ve irade, bu işlevleri gerçekleşeceği alanı oluşturacak organ olan beyin ve kalp vermiştir. Bunun karşılığında ise insanoğlundan kendine itaat etmesini isteyerek belirli bir süreye kadar ahit yapmıştır. Muhakkak ki insanoğlunun Rabbine gereği gibi itaat etmesi Cenab-ı Hakk'(cc)in hakkıdır.Ahde bağlı yaşayanlara ise "Eşref-i Mahlûkat" olma fırsatı vermiştir. Ahde göre insanoğlunun yapması gereken en önemli görevi kendini yaratan, doğru yolu gösteren Cenab-1 Hakk' (cc)in bahşettiği şerefi muhafaza etmektir. Dünya hayatında yaşarken Cenab-ı Hakk(cc) ile yapılan ahde uygun amel etmek ve O'nun verdiği şerefi muhafaza etmek ise insanoğluna çok şerefli bir mâkam kazandıracaktır.insan, biyolojik olarak bakıldığında çok muazzam olarak işleyen bir temel üzerine inşaa edilmiştir. Yaradılış ile inşa olan bu sistem daha anne rahmindeki zigot ile başlamaktadır. Anne ve babadan gelen birer hücre ile oluşan bir tek hücre insanın temelidir. Insan zigot denilen bu bir tek hücre üzerine inşa olmaktadır Yaradılış fıtratı üzerine inşa edilen bu sistem her birey için tekrar tekrar devam etmektedir. Anne rahmindeki bu zigot arti yeni bir insanın temelidir.