Nazım Hikmet'in Cami'ye gitti- gitmedi tartışması adeta gündem oldu. İslam yazarları bile bunu tartışmaya başladı. Nazım Hikmet camiye gitse ne olur gitmese ne olur? neyi ıspatlamaya çalışıyor sunuz?Nazım Hikmet, 1957'de Bükreş'e geldiğinde Romanya Komünist Partisi tercüman olarak Prof. Mustafa Mehmet'i görevlendirmiş.
Nazım Hikmet, Athena Palace Oteli'ndeki odasında kendisine ‘Kardeşim, bu akşam Kadir Gecesi. Bu akşam beni camiye götür' demiş. O tarihlerde Romanya Bilimler Akademisi Tarih Enstitüsü'nde çalışan Prof. Mustafa Mehmet bundan mutluluk duymuş öe heyacenlenmış....Hoca O bölümü şöyle anlatıyor: İmama önceden haber verdim. Çok önemli bir misafiri akşam ile teravih namazı arasında camiyi ziyarete getireceğimi ve küçük bir mevlit programı yapmasını istedim. Nazım ve yanındaki hanımla camiye doğru yola çıktık. Nazım Hikmet, gittiğimiz yeri şoförün bilmesini istemiyordu. Arabayı camiye uzak bir yerde durdurttu, şoförü yolladı. Cami yarıya kadar doluydu ve mevlit okunuyordu. Nazım Hikmet için caminin ortasına bir sandalye konulmuştu. Nazım sandalyeye oturdu. Yanındaki hanım ise ayakta durdu. İmam bana mevlitten kısa bir parça okumamı istedi. Ben de Ey Azizleri okudum. Nazım dinledi. Sonra cemaate ünlü şairin aramızda bulunduğunu duyurdum. İşte bu sırada Nazım kalkıp, cemaate ‘‘Ben komünistim. Ama sizleri böyle cami gibi kutsal bir mekanda derli toplu görmekten son derece mutlu oldum ve çok duygulandım’’ dedi.Burada anlatımlara göre camiye ziyarete gitmiş bir nevi nostalji yapmış. Yani terafih namazını kılmak için gitmemiştir. Bu hususla birlikte "Camiye gitti" meselesini müslüman olduğuyla ilgili anlamlaştıran yazar çizerlerde var.. Camiye gitmiş olması da onun müslüman olduğunu göstermez.Ya müslüman olduğuyla ilgili sözler yalan ya da Nazım Hikmet'in şiirleri yalan...Nazım Hikmet kendi dilenden şöyle diyor:Hayatının sonuna kadar komünist olduğunu vurgulayan şair, 1961'de yazdığı “Otobiyografi” isimli şiirde şöyle demişti:“...çoğunluğun gittiği kimi yerlere de ben gitmedim 21'den beri
camiye kiliseye tapınağa havraya büyücüye
ama kahve falıma baktırdığım oldu...”GARABEY
Nazım Hikmet, Athena Palace Oteli'ndeki odasında kendisine ‘Kardeşim, bu akşam Kadir Gecesi. Bu akşam beni camiye götür' demiş. O tarihlerde Romanya Bilimler Akademisi Tarih Enstitüsü'nde çalışan Prof. Mustafa Mehmet bundan mutluluk duymuş öe heyacenlenmış....Hoca O bölümü şöyle anlatıyor: İmama önceden haber verdim. Çok önemli bir misafiri akşam ile teravih namazı arasında camiyi ziyarete getireceğimi ve küçük bir mevlit programı yapmasını istedim. Nazım ve yanındaki hanımla camiye doğru yola çıktık. Nazım Hikmet, gittiğimiz yeri şoförün bilmesini istemiyordu. Arabayı camiye uzak bir yerde durdurttu, şoförü yolladı. Cami yarıya kadar doluydu ve mevlit okunuyordu. Nazım Hikmet için caminin ortasına bir sandalye konulmuştu. Nazım sandalyeye oturdu. Yanındaki hanım ise ayakta durdu. İmam bana mevlitten kısa bir parça okumamı istedi. Ben de Ey Azizleri okudum. Nazım dinledi. Sonra cemaate ünlü şairin aramızda bulunduğunu duyurdum. İşte bu sırada Nazım kalkıp, cemaate ‘‘Ben komünistim. Ama sizleri böyle cami gibi kutsal bir mekanda derli toplu görmekten son derece mutlu oldum ve çok duygulandım’’ dedi.Burada anlatımlara göre camiye ziyarete gitmiş bir nevi nostalji yapmış. Yani terafih namazını kılmak için gitmemiştir. Bu hususla birlikte "Camiye gitti" meselesini müslüman olduğuyla ilgili anlamlaştıran yazar çizerlerde var.. Camiye gitmiş olması da onun müslüman olduğunu göstermez.Ya müslüman olduğuyla ilgili sözler yalan ya da Nazım Hikmet'in şiirleri yalan...Nazım Hikmet kendi dilenden şöyle diyor:Hayatının sonuna kadar komünist olduğunu vurgulayan şair, 1961'de yazdığı “Otobiyografi” isimli şiirde şöyle demişti:“...çoğunluğun gittiği kimi yerlere de ben gitmedim 21'den beri
camiye kiliseye tapınağa havraya büyücüye
ama kahve falıma baktırdığım oldu...”GARABEY