"Askıda Ekmek" projesi ile ilgili partisinin grup toplantısında konuşan MHP Lideri Devlet Bahçeli, ekmek fiyatlarının zamlandığı başka dönemlerde de, mesela 6 Ekim 2012 yılında Samsun İlkadım ilçesinde olduğu gibi, Askıda Ekmek Kampanyalarını vicdani sorumluluk anlayışıyla, dayanışma ve yardımlaşma ahlakıyla ilan edip vatandaşlarla buluşturduklarına dikkat çekti.
İdrak için ihanete ve işbirlikçiliğe sırt çevirmek mutlak olmalıdır
Milliyetçi Hareket Partisi bu yakın ve yalın gerçeği tüm boyutlarıyla kavramış; insanların huzuru, güvenliği ve ekonomik refahı konusunda yarım asırdır samimiyetle mücadele ettiğine hatırlatarak, “Dik baş, tok karın, mutlu yarın” vazgeçilmez hedefleri olduğunu belirtti. Bahçeli, "Muhannete muhtaçlığı reddeden her insanımız ekmeğinin peşindedir. Bize göre verilen emeğin, dökülen alın terinin cümle mükâfatı onurlu kazanç, bağımsız hayat, huzurlu gelecektir. Ekonomik adalet, ekonomik güvenlik, ekonomik eşitlik insan olmanın, insanca yaşamanın vazgeçilmez önşartıdır. Türkiye ekonomisi üzerinde spekülasyon yapan, ganimet avcılığına soyunan, devamlı karamsar senaryolar yazan hastalıklı ruhlar elbette partimizin duruşunu ve tutumunu idrak edemeyeceklerdir. İdrak için insani değerlere hürmet lazımdır. İdrak için ihanete ve işbirlikçiliğe sırt çevirmek mutlak olmalıdır." dedi.Geçen hafta, İstanbul Ticaret Odası’nda alınan bir karar doğrultusunda, ekmeğin kilogram fiyatı 6,25 liradan 7,50 liraya yükseltildiğini Bu kapsamda 200 gram ekmek 1,25 liradan 1,50 liraya, 240 gram ekmek de 1,50 liradan 1,75 liraya ulaştığını söyledi."Askıda Ekmek Kampanyası siyasal bir tepki veya eleştiri değil, manevi bir görevi ifa hassasiyeti, kardeşliği, hatırlamayı, paylaşmayı ve kader ortaklığını ifade hasbiliğidir."Un fiyatlarındaki artışların ekmeğe de yansıdığı ifade edildiğini, bu durum karşısında parti olarak, özellikle İstanbul’da “Askıda Ekmek Kampanyası”nı başlatıp dar ve orta gelirli vatandaşlara güç nispetinde, onları incitmeden, izzet-i nefislerini zedelemeden destek olmaya, destek vermeye gayret ettiklerini belirten Bahçeli, "Bir elin verdiğini diğer elin görmemesine özen gösterdik. Türk milletinin asırlardır benimseyip bir bayrak gibi taşıdığı geleneksel yardımlaşma duygusunun alicenaplıklarını sergilemeye çalıştık. Hz.Peygamber’in, “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” buyruğu gereğince kararımızı ve tavrımızı oluşturduk. Kaldı ki, ekmek fiyatlarının zamlandığı başka dönemlerde de, mesela 6 Ekim 2012 yılında Samsun İlkadım ilçesinde olduğu gibi, Askıda Ekmek Kampanyamızı vicdani sorumluluk anlayışıyla, dayanışma ve yardımlaşma ahlakıyla ilan edip vatandaşlarımızla buluşturmuştuk. O tarihlerde kendisine bile devası olmayan şahıs ekonomiden sorumlu bakanlık görevini icra ediyordu. İnançlarımız ne diyorsa onu yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Askıda Ekmek Kampanyası siyasal bir tepki veya eleştiri değil, manevi bir görevi ifa hassasiyeti, kardeşliği, hatırlamayı, paylaşmayı ve kader ortaklığını ifade hasbiliğidir. Biliyoruz ki, bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz."dedi.Helal lokma arayışı haramdan geçinen kirli yüzleri rahatsız etmiştir.
Vatandaşların evinde ne piştiğini, sofraya neyin koyulduğunu, ekmeğin olup olmadığını düşünmek, mesele etmek, bununla da ilgilenmek insani ve İslami mükellefiyet olduğunu dile getiren MHP Lideri Bahçeli, "Biz askıya ekmek koyduk, şu işe bakınız ki, ekmeksizler birer birer saklandıkları delikten fırlayarak ortalığa çıktılar. Vay ekmeksizler vay, milletimizin ekmeğine bile göz koyacak kadar nankörsünüz, milli ve manevi hasletlere tahammülsüzlük gösterecek kadar da namertsiniz. Helal lokma arayışı haramdan geçinen kirli yüzleri rahatsız etmiştir. Bunlar her fırsatta ya ekonomiyi kötülerler, ya Türkiye’yi kötü gösterirler, ya da milletimize korku aşılayıp küresel dayatmalara refakat ederler. Bir elleri yağda, diğer elleri baldadır, ne ekmeği bilirler, ne yoksulu tanırlar, ama sıra istismara geldi mi dikiş ve fren tutmazlar." şeklinde konuştu.Mayaları lekeli, meşrepleri arızalı, sicilleri bozuktur.
Devlet Bahçeli, askıda ekmek kampanyası için eleştirenlere sert çıkarak şunları söyledi; "Askıda Ekmek Kampanyamıza yüzsüzce kulp takıp kara çalanlar utanmalarını kaybetmiş gafillerdir. Bunlar ne ekonomiden anlarlar, ne milli kazanımlara sevinirler, ne de insan onuruna sahip çıkarlar. Çünkü mayaları lekeli, meşrepleri arızalı, sicilleri bozuktur. Biz askıya ekmek çıkardık, deva yerine beladan ibaret olan siyasi fosiller, bazı sözde aydın ve cühela köşe yazarları seviyesizlikleriyle, sevimsizlikleriyle, yalan ve riyalarıyla sazan gibi ağa takıldılar, askıya çıktılar. Diğer yandan “Askıya ekmeğin koyulmasını milletin açlığa mahkûm edilmesi” diye gören ve gösteren siyasi devşirmeler bizim nezdimizde sadece erdemsiz ve cibilliyetsiz değil aynı zamanda da ekmeksizdir.Bırakınız tren olmayı, bunların vagon olmaları dahi hayaldir.
Bizi eleştiren şarlatanların evlerinde ekmekleri yoksa, dolambaçlı yollara sapmasınlar, fitneye tevessül etmesinler, babayiğitçe söyleyip, dosdoğru talep edip bizden ekmek istesinler, layık değilseler bile onlara da gönderecek cömertlik bizde vardır. Aç kalmasınlar, açıkta yatmasınlar, sonra onun bunun eline düşüyorlar, esaret altına giriyorlar. Bunlar, yağmurun hemen ardından biten zehirli mantar gibiler. İstiyorlar ki, daima felaket yağsın, her felaketi bir diğeri takip etsin. Bu küstahlar, ekmeksizleriyle, vefasızlıklarıyla, döneklikleriyle, Türkiye düşmanlarının içimizdeki Truva atı halinde sivrilip milletimizin hafızasına kazınmışlardır. Meşhur bir iktisatçı demiş ki; “İstediğiniz kadar posta arabasını arka arkaya ekleyin, elde edeceğiniz şey asla bir tren olmayacaktır.” Bırakınız tren olmayı, bunların vagon olmaları dahi hayaldir. Türkiye’de adalet, insan hakları, demokrasi askıda değildir, aksini iddia eden siyasi dolandırıcı, siyasi yağmacıdır."Yediği ekmeğe ihanet eden kimliksizler
Bahçeli, Grup toplantısında 'ASKIDA EKMEK' ile ilgili konuşmasını şu şekilde sürdürdü:“Milliyetçilik askıya ekmek koymak değildir” diyen ekmeksiz, sen nereden bilirsin milliyetçiliği, ne ilgin ve irtibatın var milletle ve milliyetle? Be hey şaşkın, aşı ekmeği, milleti milliyetçiliği bırak da, sana talimat veren, seni kafese sokan, ayağına pranga vuran karanlık lobilere, yabancı efendilerine takla atmaya, şirinlik yapmaya devam et. Nasıl olsa en iyi yaptığın iş budur. Dün önüne koyulan çanağı bugün deviren, yediği ekmeğe ihanet eden kimliksizlerin zilletin askısında nasıl eridiklerini, nasıl rezil olduklarını görecekleri günler yakındır.Askıda Ekmek Kampanyamızı eleştiren odakların milletimizin ekmeğine göz koyan, ekmeğinden çalmak için bahane hazırlayan kriz tacirleri olduğu açıktır. Biz ekmeği askıya koyduk, helalden yana tercihimizi gösterdik; zillete düşenleri tarihin askısına koyup postlarını tartacak olan da büyük Türk milletidir. Biz ekmek diyoruz, millet diyoruz, refah diyoruz, bereket diyoruz, beka diyoruz, istiklal ve istikbal diyoruz; manevi dayanışmanın ve milli birliğin dinamizmiyle büyük ve güçlü Türkiye’ye Cumhur İttifakı sayesinde ulaşacağımıza gönülden inanıyoruz.Uzun yıllardır “Ne olacak bu memleketin hali” sorusu pek çoğumuzun günlük hayatının en rutin sohbet konusudur. 1,5 asırdır aynı soru maalesef dildedir, gündemdedir. Sorulan bu sorunun mahiyet ve muhtevası milletimizin çelik ve çevik iradesiyle değişmiş, süregelen ezberler bozulmuş, dar kalıplar kırılmış, geldiğimiz bu aşamada; “Ne olacak bu dünyanın sonu, ne olacak bu insanlığın durumu” soruları ön plana çıkmıştır. Türk milleti dünyayı kavramış, soran olduğu kadar sorulan, merak eden kadar merak edilen bir mevkie tırmanmıştır. Bize göre bir soru bin soruya kapıdır ve öncelikle cevabını aramak zorunda olduğumuz sorular insanlığın bu döneminde şunlardan ibaret olmalıdır:Tarihin hangi noktasında, hangi ara durağında bulunuyoruz?Etrafımızdaki dünyaya baktığımızda ne görüyor, ne anlıyor, bunları bir terkip içinde nasıl yorumluyoruz?Medeniyetler ve milletler mücadelesinde stratejik üstünlüklerimizi, tarihi kozlarımızı nasıl değerlendiriyoruz?Biteviye akan zaman nehrinin neresinde duruyoruz? Karmaşıklaşan hadiselere nereden ve nasıl bakıyoruz?Zamanın hangi aşamasındayız? Karşımızdaki tehditleri ve fırsatları nasıl okuyoruz?Jeopolitik riskleri, bölgesel ve küresel tehlikeleri nasıl bir politik müktesebat ve fikir marifetiyle ele alıyoruz?Akıl ölçüleri dağılmış, aidiyet dengesi bozulmuş, ahlak seviyesi tükenmiş hiçbir siyasi ve ideolojik akım bu sorulara milli nitelikli cevap veremeyecektir. En basit haliyle, milletlerin var olma istek ve iradesine milli şuur, milliyet duygusu, milliyetçilik diyorsak, bunlardan mahrumiyet yaşayanların doğru cevap vermeleri bir yana, doğru soru sormaları da mümkün değildir.