Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin genel merkezinde basın toplantısında kritik açıklamalar yapmaya devam ediyor.MHP Genel Başkanı Bahçeli: "Barzani'nin Türkmen kentlerini hedef alan referandum hazırlığının karşısında durulmaldır. Bu referandum savaş sebebi sayılmalıdır." Bahçeli'nin konuşmasından bazı paragraflar şöyle:Tehlikeler volkan ağzı gibi patlarken Türkiye çürük tartışmalarla boğulmaktadır. Kurgusu ustaca yapılmış bu meşguliyet gerçek sorunlarla mücadeleyi doğrudan sekteye uğratmaktadır. Zincirleme olaylar peş peşe gündemi işgal etmektedir. Atatürk büstlerine yapılan saldırılar, Çanakkale'de polis memurunun ibretlik fotoğrafı, Maçka Parkı'ndaki kıyafet temalı taciz, yeni devlet safsataları konu başlıklarından sadece bir kısmıdır. İstikrarsızlık zemin bulmaktadır. Her şey ortadadır. Pek çok meselemiz vardır, çözüm bekleyen çok sayıda sorun yumağı dağ gibi karşımızda durmaktadır. Oyalanmak ise Türkiye'ye haksızlıktır. Korumamız gereken milli varlığımızla birlikte hakettiği mevkilere yükselmeyi beklemektedir. Vakit kaybına tahammül kalmamıştır. Milletin kafası karışık, sıkıntıları fazladır. Medya yanlı, ihanet canlı, ilkesizlik kaslı, demokratik kurum ve kurallar paslıdır. Dağılmamızı istiyorlar, birbirimize küsmemizi umuyorlar. ABD ORGÜTLERE SİLAH DAĞITIYORTerör örgütleri önü arkası planlı haşin ve hain bir strateji dahilinde Türkiye'ye 4 koldan kudurmuşçasına saldırıyor. Sınırlarımızın hemen ötesinde gayri meşru, fiili bir durum yaratılıyor. Türkiye'nin milli güvenliğini ve toprak bütünlüğünü temin eden bir terör devleti kurmak, Akdeniz'e ulaştıracak bir koridor için ince işçilik yapılıyor. ABD, tırlar dolusu silahı noel hediyesi gibi veriyor. ABD'nin silah, cephane ve eğitim desteği verdiği PKK/YPG'ye yeni bir örgüt kurdurup Fırat Kalkanı bölgesine saldırtmanın şartlarını oluşturması dostlukla bağdaşmamaktadır. Bu cani kimi, nereden, nasıl atacaklarını zannetmektedirler. Türk milletinin seri katillere pabuç bırakacak, acziyet ve zayıflık içinde olmadığı kısa sürede gösterilmeli, gereği neyse yapılmalıdır. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ekim ayında, Türkiye’nin havadan, İran’ın havadan Kandil ve Sincar’a operasyon düzenleme taahhütlerinin belli çevreleri ürküttüğünü belirten Bahçeli, "Diyoruz ki, Kandil, Sincar, Afrin ve melanetin yerleştiği her nere varsa yok edilmelidir. Kandil dümdüz edilmeli, ihanet söküp atılmalı, hainlerin başına dünya yıkılmalıdır. Afrin-Ayn El-Arab bağlantısını kuramayan terörizm bekçilerine öldürücü vuruş derhal yapılmalıdır. Bunun yanı sıra, Barzani’nin Türkmen kentlerini kapsamına alan referandum hazırlığının sonuna kadar karşısında yer almalıdır. Bilinmelidir ki, muhtemel bu referandum Kürdistan provasıdır. Bu referandum Türkmenlerin, Türkiye’nin tamamen aleyhinedir. Bu referandum Türkiye için gerekirse savaş sebebi sayılmalıdır. Türk devleti sınır ötesinden silah çeken, bomba fırlatan, Türkiye’nin bölünme dinamiklerini harekete geçirmeyi aklından geçiren kim varsa haddini bildirmeli, kafasını koparmalıdır" dedi.
Küresel silah ticaretinin istikrarlı yükseliş halinde olduğunu anlatan Bahçeli, "Sadece 2016 yılında silaha harcanan para 1 trilyon 686 milyar dolardır. En büyük silah üreten ve satan ülkeler sıralamasında ABD, Rusya, Çin, Fransa ve Almanya’nın ilk beşe girmesi kanlı bulmacanın, çok bilinmeyenli bulanık denklemin çözümü hakkında ipucu vermektedir. Silah satışlarının yüzde 74’ü adını saydığım bu 5 ülke tarafından yapılmaktadır. ABD’nin tek başına silah ticaretinden aldığı pay ise yüzde 33’e dayanmıştır. Almanya’da üretilip satılan, ABD’de üretilip Suriye’de dağıtılan, Rusya’da yapımı tamamlanıp Türkiye’de canilerin önüne atılan kanlı silahlar beşeriyetin ve coğrafyaların mahvına hizmet etmektedir" diye konuştu.
Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
"Özellikle Alman siyasetçilerin ipe sapa gelmez ve iç siyasetlerini tahkim için yaptıkları değerlendirme hataları, skandal açıklamaları, yanlı ve terör örgütleriyle aynı kareye düşen sorumsuz ve sakat tavırları gözümünden kaçmamaktadır. Almanya yeri gelince demokrat, yeri gelince özgürlükçü, yeri gelince gelişmiş ülke pozunu bürünürken, terör örgütlerine el altından vermiş olduğu örtülemez katkı ve desteklerle de suçüstü yakalanmaktadır. FETÖ, Almanya’dadır. PKK, Almanya’da cirit atmaktadır. Adil Öksüz isimli teröristin Türkiye’den nasıl çıktığı, hangi yol ve vasıtalarla çıkarıldığı, kimlerle telefonlaştığı muammadır, gizemini korumaktadır. Almanya firari sanıkları derhal, beklemeksizin, bekletmeksizin ülkemize iadesini sağlamalıdır."
Bahçeli, 24 Eylül’de Almanya’da yapılacak genel seçimler öncesi Türkiye’nin iç siyasete fütursuzca malzeme yapıldığını belirterek, "Korkuya kapılan Merkel dilinin ayarını kaçırmaktadır. Tehditvari bir üslüpla Gümrük Birliği Anlaşmasının güncellenmeyeceğini söyleyerek AB’nin diğer 27 ülke ülkesinin iradesini yok saymıştır. Alman yönetimine sesleniyorum, tehdit korkak ve basit insanların marifetidir. Teröristlerle düşüp kalkanlar, darbecilerle bir olup tezgah kuranlar biraz utanmaları varsa, biraz medeniyet mürekkebi yalamışlarsa girdikleri uçurumlarla dolu yoldan dönmenin çarelerini aramalıdırlar. Türk milleti, Almanya’nın şamar oğlanı, kum torbası, stres topu, canı sıkılınca azarlayacağı tutsak ve aciz bir yığın, kuru bir kalabalık değildir. Herkes haddini bilecektir" şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tutuklanmasına ilişkin polemiklerin demokrasi hayatına zarar verdiğini ve siyasi havayı kirlettiğini belirten Bahçeli, "Bilinçli, sistematik, defolu, kara bir kampanya tedavüldedir. CHP ise bundan siyasi çıkar sağlama hevesindedir. Türkiye’yi yabancı ülkelere şikayet eden Sayın Kılıçdaroğlu’nun ortada fol yok yumurta yokken, yalnızca Cumhurbaşkanı’nın anlık bir beyanından anormal sonuçlar üretmesi, muhalefetin güçlenmesini kelepçeye bağlaması bize göre trajikomiktir. Kanunlar önünde herkes eşittir. Mevki ve makanı ne kadar yüksek olursa olsun, bir suça karışmış veya taammüden suç işlemiş birisi varsa elbette her sade Türk vatandaşı gibi hukuki sorumluluğu doğaca ve hakim önüne çıkacaktır. Milletvekilliği dokunulmazlığının hangi hallerde geçerli olacağı ise bilinen bir gerçektir. Bu nedenle, CHP lideriyle ilgili sıcak tartışma ortamının kasten dolaşımda tutulduğunu, bunun iç ve dış ayakları olduğunu açıkça görmek lazımdır" ifadelerini kullandı.
Küresel silah ticaretinin istikrarlı yükseliş halinde olduğunu anlatan Bahçeli, "Sadece 2016 yılında silaha harcanan para 1 trilyon 686 milyar dolardır. En büyük silah üreten ve satan ülkeler sıralamasında ABD, Rusya, Çin, Fransa ve Almanya’nın ilk beşe girmesi kanlı bulmacanın, çok bilinmeyenli bulanık denklemin çözümü hakkında ipucu vermektedir. Silah satışlarının yüzde 74’ü adını saydığım bu 5 ülke tarafından yapılmaktadır. ABD’nin tek başına silah ticaretinden aldığı pay ise yüzde 33’e dayanmıştır. Almanya’da üretilip satılan, ABD’de üretilip Suriye’de dağıtılan, Rusya’da yapımı tamamlanıp Türkiye’de canilerin önüne atılan kanlı silahlar beşeriyetin ve coğrafyaların mahvına hizmet etmektedir" diye konuştu.
Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
"Özellikle Alman siyasetçilerin ipe sapa gelmez ve iç siyasetlerini tahkim için yaptıkları değerlendirme hataları, skandal açıklamaları, yanlı ve terör örgütleriyle aynı kareye düşen sorumsuz ve sakat tavırları gözümünden kaçmamaktadır. Almanya yeri gelince demokrat, yeri gelince özgürlükçü, yeri gelince gelişmiş ülke pozunu bürünürken, terör örgütlerine el altından vermiş olduğu örtülemez katkı ve desteklerle de suçüstü yakalanmaktadır. FETÖ, Almanya’dadır. PKK, Almanya’da cirit atmaktadır. Adil Öksüz isimli teröristin Türkiye’den nasıl çıktığı, hangi yol ve vasıtalarla çıkarıldığı, kimlerle telefonlaştığı muammadır, gizemini korumaktadır. Almanya firari sanıkları derhal, beklemeksizin, bekletmeksizin ülkemize iadesini sağlamalıdır."
Bahçeli, 24 Eylül’de Almanya’da yapılacak genel seçimler öncesi Türkiye’nin iç siyasete fütursuzca malzeme yapıldığını belirterek, "Korkuya kapılan Merkel dilinin ayarını kaçırmaktadır. Tehditvari bir üslüpla Gümrük Birliği Anlaşmasının güncellenmeyeceğini söyleyerek AB’nin diğer 27 ülke ülkesinin iradesini yok saymıştır. Alman yönetimine sesleniyorum, tehdit korkak ve basit insanların marifetidir. Teröristlerle düşüp kalkanlar, darbecilerle bir olup tezgah kuranlar biraz utanmaları varsa, biraz medeniyet mürekkebi yalamışlarsa girdikleri uçurumlarla dolu yoldan dönmenin çarelerini aramalıdırlar. Türk milleti, Almanya’nın şamar oğlanı, kum torbası, stres topu, canı sıkılınca azarlayacağı tutsak ve aciz bir yığın, kuru bir kalabalık değildir. Herkes haddini bilecektir" şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tutuklanmasına ilişkin polemiklerin demokrasi hayatına zarar verdiğini ve siyasi havayı kirlettiğini belirten Bahçeli, "Bilinçli, sistematik, defolu, kara bir kampanya tedavüldedir. CHP ise bundan siyasi çıkar sağlama hevesindedir. Türkiye’yi yabancı ülkelere şikayet eden Sayın Kılıçdaroğlu’nun ortada fol yok yumurta yokken, yalnızca Cumhurbaşkanı’nın anlık bir beyanından anormal sonuçlar üretmesi, muhalefetin güçlenmesini kelepçeye bağlaması bize göre trajikomiktir. Kanunlar önünde herkes eşittir. Mevki ve makanı ne kadar yüksek olursa olsun, bir suça karışmış veya taammüden suç işlemiş birisi varsa elbette her sade Türk vatandaşı gibi hukuki sorumluluğu doğaca ve hakim önüne çıkacaktır. Milletvekilliği dokunulmazlığının hangi hallerde geçerli olacağı ise bilinen bir gerçektir. Bu nedenle, CHP lideriyle ilgili sıcak tartışma ortamının kasten dolaşımda tutulduğunu, bunun iç ve dış ayakları olduğunu açıkça görmek lazımdır" ifadelerini kullandı.