"Cumhur İttifakı, bir koalisyon ortaklığı olmadığını belirten Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı SemihYalçın, "Hükümetin her kararının hesabını MHP'den ve Genel Başkanımızdan sorma hakkaniyetsizliği, Kılıçdaroğlu'nu cehalet izharından öteye götürmemektedir." dedi.MHP ve Ülkücülere yönelik açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki gösteren Yalçın, "Bizim yüksek değerlerimizi ifade eden kavramların, Kılıçdaroğlu nezdinde bir karşılığı olmamakla beraber, zaman zaman CHP'nin başı tarafından riyakarca istismar edildiğini, boş iddialar ve ucuz efelenmelere malzeme olduğunu görmekteyiz." dedi.
Genel Başkanımıza millilik, milliyetçilik ve vatanseverlik dersi verecek kıratta değildir.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin milliyetçiliğine ve vatanseverliğine dil uzattığını belirtin Semih Yalçın, "Partisini milli değerlerin düşmanı olan Marksistlerin kalesi, PKK'nın siyasi kanadı durumundaki HDP'nin hamisi, ulusalcılarınsa mahpushanesi haline getiren Kılıçdaroğlu, Genel Başkanımıza millilik, milliyetçilik ve vatanseverlik dersi verecek kıratta değildir. 'Benim oğlum bina okur döner döner yine okur.' sözü tam da CHP'nin başını tarif etmektedir." dedi.Cumhur İttifakı
Kılıçdaroğlu'nun tank palet fabrikası ile ilgili açıklamasına da tepki gösteren Semih Yalçın, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Sakarya Arifiye'deki fabrikanın 25 yıllığına Katarlı bir firmaya kiralanacağının açıklanmasından sonra hükümetin bu konudaki tasarrufunun hesabını MHP Lideri Bahçeli'den sorma densizliğine yeltenmiştir." ifadelerini kullanarak, MHP ile AK Parti arasında milli mutabakata dayanan siyasi iş birliğinin ürünü olan Cumhur İttifakı, bir koalisyon ortaklığı olmadığını belirten Yalçın; "Partimizin elini kolunu bağlayan, hükümet icraatından sorumlu kılan bir sözleşme de değildir. Hükümetin her kararının hesabını koalisyon ortağıymış gibi MHP'den ve özellikle de Genel Başkanımız Bahçeli'den sorma hakkaniyetsizliği, Kılıçdaroğlu'nu beyhude boşboğazlıktan ve cehalet izharından öteye götürmemektedir." dedi.F35'lerin yüzlerce parçası da Türkiye'de üretilmektedir.
CHP'nin başı belli cümleleri tekrarlaması için eğitilmiş sultan papağanı gibi hep aynı suçlamaları dillendirmekte, aynı nakaratı okumakta olduğunu söyleyerek, "Tank palet fabrikası meselesinin iç yüzüne gelince, fabrika Katarlı firmaya satılmamış, belirli bir süre için sadece kiralanmıştır. Üstelik fabrikanın sendikalı çalışanları da Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde kalmaya devam edeceklerdir. 21'inci yüzyılda askeri ve savunma alanlarında yapılan yatırımlar, birkaç ülkenin ortaklığıyla gerçekleştirilebilmektedir. F35 uçakları; müşterek taarruz uçağı projesi kapsamında ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya, İtalya, Hollanda, Norveç, Danimarka ve Türkiye tarafından ortaklaşa finanse edilmiştir. F35'lerin yüzlerce parçası da Türkiye'de üretilmektedir." dedi.Türkiye'nin vazgeçilmez çıkarları
Savunma harcamaları konusunda uluslararası iş birliğine modern dünyadan yüzlerce örnek verilebileceğini kaydeden Yalçın,"(Kötü komşu mal sahibi eder) ifadelerini kullanarak, "Türkiye, Batı'dan temin edemediği askeri ihtiyaçlarını karşılamak için büyük yatırımlara girişmiş, savunma sanayisinde yerlilik oranını yüzde 70'lere çıkarmıştır. Türkiye ile Katar arasında Askeri Eğitim, Savunma Sanayii ile Katar Topraklarında Türk Silahlı Kuvvetlerinin Konuşlandırılması Konusunda İş Birliği Anlaşması imzalanmıştır. Bölgesel bir güç haline gelen Türkiye'nin vazgeçilmez çıkarları bağlamında ilk kalıcı askeri üssü de Katar'da bu çerçevede kurulmuştur." dedi.Yalçın, Kılıçdaroğlu'nun, evlatları PKK tarafından dağa çıkarılan annelerin Diyarbakır'da yaptığı eyleme de 26 gün sonra zoraki, soğuk ve duygusuz bir tepki verdiğini dile getirerek, "CHP'nin başı, annelerin eyleminden bile PKK'nın siyasi kanadına zımni destek üretebilmiş, bundan devleti, hükümeti sorumlu tutmuştur. Oysa anneler, devlet görevini yerine getiremediği için değil, aksine PKK'nın belini kırıp baskı altındaki bölge halkına nefes aldırdığı için HDP'nin çocuklar üzerinden yürüttüğü terör ticaretine başkaldırmıştır. " dedi.