Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, “ABD-İsrail Ortaklığının Hazırlayıp Dünya Kamuoyuyla Paylaştığı Tek Yanlı Sözde Barış Planı” hakkında yaptığı basın açıklamasında, Mescid-i Aksa Miraç Mucizesinin kutlu yadigârı olduğunu belirterek, "İstanbul neyse Kudüs odur, Mescid-i Haram ile Mescid-i Aksa arasındaki bağ asla koparılamayacaktır." dedi.
ABD ve İsrail ateşle oynuyor
Türkiye'nin deprem fırtınasına maruz kaldığı, doğal felaketlerle mücadele edildiği bir dönemde hem Çin’deki Koronavirüsü’nün neden olduğu tehlikeli gelişmeler hem de Ortadoğu’da yaşanan tehdit edici dayatmaların vahim boyutlara tırmandığını belirten MHP Lideri Bahçeli, "Bir yanda İdlib’de yoğunlaşan kanama ve kahredici insani trajedilerle birlikte Lübnan ve Libya’yı içine alan istikrarsızlıklar, diğer yanda da Siyonist / Emperyalist dayatmalarla Kudüs ve Filistin’in ilhak senaryoları ileri bir aşamaya geçmiştir. ABD ve İsrail ateşle oynamakta, Türk ve İslam aleminin sabırlarını, tahammül sınırlarını zorlamaktadır. Zalimlerin tek yanlı kararlarıyla Filistin’in tarihi hakları ihlal edilmek şöyle dursun imhanın eşiğine kadar getirilmiş durumdadır." dedi.Kudüs’ün ve Filistin’in hayat damarları kesilip kopartılmaktadır
ABD Başkanı Trump’ın İsrail Başbakanı Netenyahu’yla 28 Ocak 2020 tarihinde alkışlar ve gülücükler eşliğinde açıkladığı sözde barış, gerçekte ise batış planının hiçbir hukuki, ahlaki ve vicdani temeli olmadığını belirten Bahçeli, Misak-ı Milli’nin yüzüncü yıldönümünde böylesi bir küstahlığın tezahürü oldukça düşündürücü olduğunu belirterek,“Yüzyılın Antlaşması” diye yutturulmaya çalışılan zulüm planı inanç ve insan haklarına büyük bir saygısızlık, aynı zamanda da karşı saldırı ve sabotajdır. Oldubittilerle İsrail’in fiili hâkimiyet alanı kağıt üstünde genişletilirken Kudüs’ün ve Filistin’in hayat damarları kesilip kopartılmaktadır. ABD-İsrail komplosunun yerleşik ve genel geçer Birleşmiş Milletler kararlarıyla uluslararası hukukun temel normlarına, herkes için bağlayıcı ilke ve esaslarına bütünüyle aykırı ve ters olduğu tartışmasız bir gerçektir." dedi.Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli yazılı basın açıklamasını şöyle sürdürdü;
ABD-İsrail vandallığını çok net olarak telin ediyor, lanetliyoruz
“Barıştan Refaha” başlığıyla tavzih ve tevcihi yapılan cani plan Filistinli kardeşlerimiz için ölüm, Kudüs için yıkım demektir. Antlaşma iki taraflı bir mutabakattır. Ne var ki Filistin, ABD-İsrail dayanışma ve dalaveresiyle tanzim edilen planı bin kez hayır diyerek reddetmektedir. Azil gölgesinde ve seçim kulvarında olan Trump’ın, Mart ayında seçime girecek olan Netenyahu ile eşgüdüm halinde beşeriyetin ve bölge halklarının huzur, barış ve istikrarıyla oynaması ibretlik bir alçalmadır. Binlerce kilometre uzaklıkta Filistin’in ve Kudüs’ün kaderine ambargo koymaya, Müslümanların kutsallarına suikasta teşebbüs eden ABD-İsrail vandallığını çok net olarak telin ediyor, lanetliyoruz. Siyonist zorbalığın Emperyalist acımasızlıkla elele verip Filistinli kardeşlerimizin onurlu hayat tercihlerine hakareti, siyasi ve toprak bütünlüğüne hıyaneti asla kabul edilmeyecek bir düşmanlıktır. Filistin’in tutsaklığa razı olmasını bekleyenler derin bir açmaz ve çelişki içindedir. Kudüs’ün İsrail Devleti’nin bölünmez ve egemen başkenti olacağı kaydedilirken; Filistin’e de Doğu Kudüs’ün mevcut güvenlik bariyerlerinin doğu ve kuzey bölgelerinde bulunan kısımların reva görülmesi tam bir haydutluk ve rezilliktir..Mescid-i Aksa’nın kapısında İsrail’in nöbet tutması imkânsız ve iffetsiz bir hevestir.
Kaldı ki Mescid-i Aksa’nın güvenliğini sağlama rolünün İsrail’e verilmesi de akıl tutulması, ahlak buharınıdır. ABD-İsrail işbirliğiyle servis ve beyan edilen batış planı kesinlikle yok hükmündedir, hiçbir dayanağı, hiçbir kapsayıcılığı ileri sürülemeyecektir.Kudüs ilk kıblemiz ve ortak kaderimizdir. İsrail’in eline bırakılması, iki devletli çözüm arayışlarının rafa kaldırılması, Mescid-i Aksa’nın kapısında İsrail’in nöbet tutması imkânsız ve iffetsiz bir hevestir. İsrail-Filistin arasındaki kalıcı çözüm ve barışın yegâne yolu, 1967 sınırlarına riayet eden, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi süreklilik içinde bir Filistin devletinin kurulması, bunun da tanınmasıdır. Milliyetçi Hareket Partisi’ne göre başkaca bir çözüm arayışı beyhudedir. TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin batış planına ortak iradeyle tepki göstermeleri Türkiye’nin tutum ve duruşunu ihsas, ibra ve ispat etmesi bakımından muazzam değer ve önemdedir.