8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ nedeniyle yazılı basın açıklaması yapan ADD Samsun Şube Başkanı Dr. Işık ÖZKEFELİ, "Kadınlarımızın, Cumhuriyet devrimleri ve kadının insan hakları kazanımlarına sıkı sıkı sarılma zamanıdır." dedi.
8 Mart ‘’Dünya Emekçi Kadınlar Günü
Dünya Kadınlarının mücadele simgesi 1857 yılında 8 Mart Günü; ABD Newyork ilinde ‘’Eşit işe-eşit ücret, 8 saatlik iş günü ve insanca yaşam’’ istemiyle mücadele eden dokuma işçisi kadınlar, bu hakla istemlerinin bedelini yaşamları ile ödediklerini belirten Özkefeli; "Onların canları pahasına verdikleri mücadele anısına, 1910 yılında Kopenhag’da toplanan Sosyalist Kadınlar Kongresi, 8 Mart ‘’Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü’’ ilan ettiler. 8 Mart, tüm dünyada emekçi kadınların; kendilerini ailede, toplumda, siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarda eşit birey olarak görmeyen çağdışı zihniyetlere omuz omuza mücadele içinde karşı çıktığı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için gereken kültürel, eğitimsel ve yasal çalışmaların yapılması taleplerini dile getirdiği mücadele ve dayanışma günüdür." dedi.
Vatan Sağolsun
"Ülkemizde; Toplumsal cinsiyet eşitliği her alanda var olmaya devam ederken; kadına ve çocuklara yönelik şiddet ve cinsel istismarlar sistematik olarak artarken; İstanbul Sözleşmesi’nin ve nafakanın kaldırılmasına yönelik yasal değişikliklere gidilme taleplerinin yoğunlaşmasını endişeyle izlemekteyiz. Ayrımcı, cinsiyetçi, saldırgan dilleri ile toplumda şiddet ortamı yaratıp, biz kadınları o şiddet ortamının hedefi haline getirmeye çalışmaktadırlar." şeklinde konuşan Özkefeli; "Kurtuluş Savaşında cepheye koşan, Cumhuriyet Devrimini omuzlayan, büyük emekçi eylemlerin içinde olan, Cumhuriyet mitinglerini örgütleyen, şeriata karşı kadın yürüyüşü düzenleyen, gezide biber gazına-tomaya göğüs geren, Artvin’de yeşiline sahip çıkan kadınlardan bugün ‘’VATAN SAĞOLSUN’’ diyen şehit analarından korkmaktadır." ifadelerini kullandı.
ADD Samsun Şube Başkanı Dr. Işık ÖZKEFELİ'nin yazılı basın açıklaması şu şekilde devam ediyor:
KORKUYORLAR! Çünkü biz kadınlar Cumhuriyet Devrimlerinin güvencesiyiz. Laikliğin güvencesiyiz. Eşitçe ve onurlu bir yaşam sürmenin güvencesiyiz.
Kadınları toplumsal şiddetin hedefi haline getirip cinayetler işlemenize, tecavüzcüler yaratmanıza, Özgecanlara, Cansellere, Dr. Aynurlara daha fazla kıymanıza izin vermeyeceğiz. Biz burada en meşru taleplerimizi dile getiriyoruz. Eşitlik istiyoruz, Adalet istiyoruz, Yaşam hakkı istiyoruz. Bu en doğal haklarımızı sadece istemek ile kalmayacağız. O hakları elde etmek için mücadele edeceğiz. Kadının insan haklarını ihlal eden, toplumsal cinsiyet ayrımına yol açan, kadının her alanda eşit temsilini engelleyen, kadına fırsat eşitliği sağlamayan her türlü girişime, zihniyete karşı çıktığımızı bir defa daha belirtiyoruz.
Cumhuriyet devrimlerinin kazanımlarından ödün verilmeyeceğini belirterek; kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kalktığı, kadının eşit ve özgür bir birey olarak var olduğu bir Türkiye ve Dünya için mücadelemizi ve dayanışmamızı sürdüreceğimizi, kadın haklarımızın teminatı olan laik Cumhuriyetimize ve Atatürk devrimlerine bağlılığımızı bir kez daha kamuoyuyla saygılarımızla paylaşıyoruz. 8 Mart 1857 günü Amerika’da hayatlarını kaybeden 129 dokuma işçisi kadınları, Kurtuluş Savaşımızda cephe ve cephe gerisindeki Kuvayı Milliye kadınlarımızı, Aydınlanma mücadelesinde katledilen Bahriye Üçok ve nice kadınları ve toplumsal şiddetin kurbanları olan kadınlarımızı rahmetle anıyor; önlerinde saygıyla eğiliyoruz.