MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Prof. Dr. Zühal Topçu, kendisine yöneltilen soruyu; “İki günden beri gündem oluşturma çabaları yoğun bir şekilde devam ediyor. Sayın Başbakan herkesin bildiği gibi ayrıştırma ve kutuplaştırma siyaseti –ki bunu biz, kimlik siyaseti olarak ifade ediyoruz-ne yoğun bir şekilde devam ediyor. Daha önce kendilerinin yarattığı ve sıcaklığını devam ettirdikleri başörtüsü siyaseti vardı. Kimlik siyaseti ile bunu devam ettiriyorlardı. O artık ellerinden alındı. Meclisteki bütün muhalefet partilerinin kararı ile artık ellerinde böyle bir malzeme kalmadı.” diye cevap vererek başladığı sözlerini, “Bu sefer yeni bir malzeme bulmak zorundalar” diyerek sürdürdü.
Topçu, Değerler ve kimlikler üzerinden yapılan siyasetin toplumlar için çok tehlikeli boyutlara varmakta olduğunu, bunların çatışmaya ve birbirini öldürmeye varabileceğini ifade ederek buna Ortadoğu’daki siyasi ortamın örnek olduğunu anlattı.
Başbakan’ın son sözleri ile de siyasi rant elde etme çabasında olduğunu söyleyerek olayın aslında kız ve erkek öğrencilerin aynı evde kalma sorunu olarak ifade edildiğini, bunun çok değişik boyutları olduğunu, çok değişik başlıklar altında konunun incelenebileceğini ifade eden Topçu; “özellikle vurgulamak istedikleri konunun aile olduğunu, toplumun temel biriminin aile olduğunu ve eğer aileyi beslerseniz, temel değerleri öğretirseniz o ailenin yetiştirdiği çocukların da, o değerlere haiz olarak yetişeceğini” anlattı. AKP iktidarının 11 yıllık görev süresi boyunca aile kurumunu mahvettiğini, 2004 yılında zinanın suç olmaktan çıkarılmasıyla ailenin temeline dinamit koyduğunu söyledi. AKP’nin kendisiyle tenakuz halinde olduğunu, söylemleriyle kararlarının çeliştiğini belirtti.
Topçu, ekonomik kaygılardan kurtarılması ve yeşertilmesi halinde ailelerinin çocuklarının geleceği kaygısından kurtulacağını ama bütün bu kaygılara rağmen ana babaların çocuğunun geleceğini düşündüğünü söyleyerek ikinci konunun milli ve manevi değerlerin öğretildiği bir eğitim sistemi olması gerektiğini ama AKP’nin 11 yıllık iktidarı döneminde eğitim sistemi ile sürekli oynandığını, milli ve manevi değerler hususunda her şeyi ters yüz ettiklerini anlattı. “Milli değerlerin, manevi değerlerin ortadan kaldırılması için ellerinden geleni yaptılar” dedi.
MHP’nin, bu milli ve manevi değerlerin yok olmaması için 9 ilde mitingler düzenlediğini, sonuncusunun 9 Kasım günü Ankara’da yapılacağını ifade etti. Eğitim kurumlarının misyonunun bu iktidar tarafından yok edildiğini, bu yüzden Sayın Başbakan’ın böyle bir şey söylemeye hakkı olmadığını belirtti.
AKP’nin 11 yıl boyunca üniversiteye giden çocukların barınma sorununu çözmeye yönelik tek adımı olmadığını, YURT_KUR’un bu ihtiyacın %30’unu karşıladığını söyleyerek AKP’nin Sosyal Devlet anlayışı ve geleceğine sahip çıkma görevini yerine getiremediğini belirtti. Hatalı olduğu konuda böyle bir söz söyleme hakkının olmadığını ifade etti. Bu oyunların, bu siyasi rant arayışlarının, bu kimlik siyasetinin AKP’ye fayda vermeyeceğini, çocuklarımızı ayrıştıramayacağını sebepleri ile anlattı.
Topçu, sosyal devlet anlayışından hareketle gençlerin sorunlarına sahip çıkılması ve çözüm bulunması gerektiği ifade ederek sözlerini tasmamladı.