Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer yaptığı açıklamada girdi fiyatlarındaki ciddi artışın verim, kalite, üretim için önemli bir risk olduğunu belirtti.Çiftçi daha çok borçlanıp daha az ilaç, gübre, tohum alacak duruma gerilediğini, alım gücünün ciddi oranda düştüğünü, Dolar kurundaki dalgalanmanın kimyasal gübre ve ilaç üreten firmaların zam yapmasına neden olduğunu ifade ederek, "Neredeyse fiyatı ikiye katlayan var. Kimyevi gübre ve tarımsal ilaç kullanımının düşmesi verimi, kaliteyi, üretimi doğrudan etkileyecek. Alım gücü azalan çiftçi ve üreticinin daha az gübre ve ilaç kullanması sorunlar yaratacak. Üreticilere ilaç ve gübre desteği sağlanıp mazot desteği artırılmalıdır” dedi.
DOLAR ARTIŞI İLAÇ VE GÜBRE FİYATLARINI ETKİLEDİ
Niğde’de çiftçi ve üreticilerle görüşen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 16 yıldır ülkeyi de tarımı da yanlış yöneten AKP sorunları her defasında farklı bir nedene bağladı. Oysa yaşanan kriz, dolar kur artışını yönetemeyen AKP’nin doğrudan sorumluluğundadır. Üretime değil ithalata bağlı, kamu kaynaklarının böylesine savurganlıkla tüketildiği bir ülkede böyle bir sonuç ortaya çıkar. AKP tarıma büyük darbe vurarak nerede ise her ürünü ithal eder duruma gelmiştir. Kurda yaşanan dalgalanma ile tarımda üretim ve girdi maliyetleri ciddi artış gösterecektir. Bu tüketiciye zam olarak yansıyacaktır, ancak üreticinin alım gücünün sınırlı olması ve çoğunun borç ile kredi ile dönmesi, çiftçinin artan gübre ve ilaca yaklaşımını zorlaştıracak daha az ilaç gübre almak zorumda kalacaktır. Bu durum tarım ürününde verimin düşmesi, kalitenin düşmesine neden olacaktır. Önlem alınmalıdır” dedi.
ARTIŞ KAYGILANDIRIYOR
Tarımsal üretim de gübre, ilaç, tohum ve akaryakıtın ithalata dayalı olması ve üretimde kullanılan gübre, ilaç ve mazotun dövize bağlı hale getirilmesinin üretim maliyetlerini de dövizle birlikte artırdığını söyleyen Gürer, “Geçen yıl Ağustos ayında 3.50 seviyesinde olan dolar, yaklaşık 3 hafta önce 4.90 TL üzerinden işlem görüyordu. Oluşan krizin ardından dolar 7 TL bandını aştı. Son 3 hafta içinde inişli –çıkışlı seyir izleyen dolar bugün yine 6 TL’nin üzerinde işlem görüyor. Dolar ve eurodaki dalgalanma, ithalata dayalı tüm ürünlerin bir anda ciddi oranda fiyat artışına neden oldu. Özellikle tarımsal ilaçlar ve kimyevi gübre fiyatları geçen yıla oranla önemli artışla satılmaya başlandı. Geçen yıl tonu 1500 lira olan gübrenin bazı bölgelerde çiftçiye 3 bin 500 lira üzerinden satıldığı belirtiliyor. Şekerpancarı ve buğday üretiminde kullanılan halk arasında “şeker gübre” olarak tanımlanan gübrenin ise döviz kurlarındaki hareketlenmeden önce 800 liradan satılırken, bugün 1500 liraya ulaştığı ifade ediliyor. Son bir ayda yüzde 30’un üzerinde, son bir yıl içinde de yüzde 100’e varan oranlarda artan ilaç ve gübre fiyatları üreticiyi zora sokuyor. Buğday fiyatları son 5 yıldır neredeyse aynı fiyat üzerinden işlem görüyor. Ürün fiyatları yerinde sayarken, gübre ve ilaç fiyatlarının iki katına çıkmasıyla, zaten zor durumda olan üreticiyi ne yapacağını şaşırır hale getirdi” dedi.
ÜRETİCİ ZORLANIYOR
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Üretici gübre ve ilaç kullanmakta zorlandığını, gübre ve ilaç kullanamadığı için verim kaybı yaşadığını belirterek, Verim alabilmesi için üreticinin gübre kullanması gerekiyor. Ürünün maliyetinde gübrenin payı yüzde 10 ila 15 arasında değişiyor. Hektar başına 90 kilogramı aşan gübre kullanımı gerekiyor. Çiftçi, üretici borçla nerede ise maliyetine üretim yapıyordu. Bu durum çiftçi için icralık olma riskini artırıyor. Süreç doğru yönetilmezse tarım belini doğrultamaz ve ithalata bağlılığımız artar.” şeklinde kaydetti.
BÖYLE GİDERSE SORUNLAR ARTACAK
Gübreyle birlikte tarımsal ilaçlarda da büyük oranda fiyat artışının yaşandığını anlatan Gürer, özellikle süne hastalığının bu yıl hububat üretimini ciddi manada olumsuz yönde etkilediğini, ayrıca bu yıl Niğde bölgesinde ilk kez rastlanan Akdeniz Sineğinin de meyve bahçelerinde ürün rekoltesini büyük oranda düşürdüğünü belirtti.
İTHALAT DEVAM EDİYOR
Türkiye’nin 2017 yılında gerçekleştirdiği 234 milyar doları bulan toplam ithalatın 5 milyar dolarını tarım ürünlerinin oluşturduğuna vurgu yapan Fethi Gürer, geçen yıl 5 milyar ton tahıl ithal edildiğini anımsattı. 2016 yılında yaklaşık 1 milyon ton kuru baklagil üretimi gerçekleştirilen Türkiye’nin yaklaşık 450 bin ton kuru baklagil ithal ettiğini ifade eden Gürer, soya, fındık, kayısı, limon, çeltik, çay, domates, mercimek, saman, sarımsak, pamuk ithalatının da azımsanmayacak rakamlara ulaştığını kaydetti.Gürer, Tarımda kendi kendine yeten bir ülkeyken, son 15 yıl içinde uygulanan yanlış politikalarla ithalata dayalı bir ülke haline gelen Türkiye’de, döviz kurlarındaki dalgalanma sonucu ortaya çıkan ilaç ve gübre fiyatlarındaki artışın, üretim ve verim kaybına neden olacağını ve bunun da daha çok tarım ürünü ithalatına zemin hazırlayacağınıbelirtti.İthalatın zorunluluğa dönüşmesi ile gümrük vergilerinde sağlanacak düşmelerle dolar kurundaki artışa rağmen çaresiz ithalat ile çözüm aranacağını, aksi taktirde üründe rekolte ve kalite düşmesi ile oluşacak sorunlarla enflasyonda ciddi artışlar doğacağını ifade eden CHP'li vekil, ”Dolar artışının ithalatı düşüreceği sanılsa da üretim açığının yaratacağı sorunlarda ithal zorunlu hale gelebilir. Devlet yönetimi ciddiyet ister, planlama ister. Kriz ben geliyorum diye diye geldi. Devlet işini bilmeyen tüccar anlayışı ile yönetilemez. Planlama ve geleceği doğru okuyup, doğru öngörüler ile sorunlar aşılabilir. Serbest piyasa ekonomisinin yarattığı sorunlar ve olumsuzluklar ne yazık ki yeterince irdelenip, tartışılamıyor. Dışa bağımlılığın getirdiği sorunlarda yeterince gözlenmiyor. Sorunu çözme yolu, gümrük vergileri düşürmede aranıyor. Bu gidiş çiftçi, tüketici, üretici, sanayici içinde iyi gidiş değil” dedi.
"GÜBRE DESTEĞİ SAĞLANSIN”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Döviz kurlarındaki artış nedeniyle ülkemizde zaten sorunlu olan tarımsal üretim risk altına girmiştir. İlaç, gübre ve mazot alamayacak duruma gelen üretici, mağdurdur. Bu nedenle, üreticilere gübre, ilaç ve mazot desteği sağlanmalı, var olan destekler döviz kurlarındaki artış dikkate alınarak artırılmalıdır. Aksi taktirde neredeyse tüm tarım ürünlerini ithal eder duruma gelen ülkemiz, üretim de yapamayacak pozisyona gelecektir. Borç faizleri ve kredilere yönelik düzenlemeler yanında icralık çiftçiler için tarlası varsa üretim yapabilme desteği oluşturulmalıdır” şeklinde açıklamalarını tamamladı.