Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülke ve millet olarak bugüne kadar yaşadığımız onca badireyi sapasağlam atlatabilmemizin en önemli sebeplerinden biri de aile yapımızın gücüdür. Bunun için aile yapımızı sarsmaya yönelik saldırılar altındayız." dedi.
Partisinin Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığı'nca "Aynı Gök Kubbe Altında Gönül Dilimiz Türkiye 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Buluşması"na katıllan Erdoğan, "Ülkemizin ve dünyanın tüm kadınlarının, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü tebrik ediyorum. Kadın veya erkek olarak dünyaya gelmek bizim elimizde değil. Hayata hangi cinsiyetle başlayacağımız Yaradan'ın takdiridir. Bize düşen, kadın da erkek de olsak hayatımızı fıtratımıza uygun şekilde, ilahi nizam çerçevesinde en güzel şekilde sürdürmektir." dedi.İnsanların rengi, sosyal statüsü, eğitimi ve gelir seviyesinden dolayı tasnife tutulamayacağı gibi cinsiyetinden dolayı da böyle bir yola başvurulamayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çünkü her insan, eşref-i mahlukattır, yani yaratılmışların en şereflisidir. Esasen insan dediğimiz varlığın bir yanı kadın, bir yanı erkektir. Bunlar ancak yan yana geldiklerinde mana kazanırlar." şeklinde kaydetti.Kadına sırf cinsiyetinden dolayı ayrımcılık yapanların her şeyden önce Allah'ın takdirine aykırı davranmış olacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi ülkemizde de kadınlara çok haksızlık, çok adaletsizlik yapılmıştır. Daha da kötüsü kadınlara yapılan adaletsizliklerin kimi zaman dini, kimi zaman kültürel kılıflara büründürülmesidir. Kadınları bu tür haksızlıktan kurtarmak için yola çıktıklarını söyleyenler ise onları çok daha büyük bir felaketin eşiğine getirmişlerdir." dedi.Kadına yönelik şiddetin, haksızlığın ve kötü muamelenin doğrudan doğruya insanı hedef aldığına inandıklarını ve mücadelelerini de buna göre yürüttüklerini herşeye rağmen hep kadınlarımızın yanında yer aldıklarını söyledi. HER YARDA KADINLARIMIZLA BİRLİKTE YOL YÜRÜDÜK
AK Parti'nin Türkiye'nin en büyük ve en etkili kadın kolları teşkilatına sahip partisi haline geldiğine işaret eden, "Özellikle siyasetteki kadın ağırlığının bugün bulunduğu seviyeye gelmesinde şahsen çok büyük emeğimiz, katkımız vardır. İstanbul İl Başkanlığı ve 1989 Beyoğlu Belediye Başkan Adaylığından başlayarak siyasette sorumluluk üstlendiğim her yerde kadınlarımızla birlikte yol yürüdük. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevimde sadece siyasi değil, tüm sosyal faaliyetlerde kadınlarımız en başta yer alıyordu. Başbakanlığım dönemimde kadınların meselelerinin çözümü daima önceliklerimin ilk sırasında yer almıştır. Cumhurbaşkanlığımız dönemimizde de aynı hassasiyetle hareket ettik. Bugün AK Parti, Türkiye'nin en büyük ve en etkili kadın kolları teşkilatına sahip partisi haline gelmişse işte bu çabalar sayesindedir. Yaklaşık 40 yıldır her mücadelemde yanımda bulunan, her başarımda katkıları bulunan tüm hanım kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum." dedi."Anadolu kadını, tıpkı bu topraklar gibi..."
Başta merhum annesi, eşi ve kızları olmak üzere, aile hayatındaki kadınların daima en büyük motivasyon ve ilham kaynağı ile destekçisi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hep, 'Kadın eli değmesi' diyoruz ya, Tayyip Erdoğan da bu kadın ellerinin değmesi sayesinde bu günlere gelmiştir." diyerek, "Anadolu" sözünün "Anadolu kadını" demek olduğuna işaret eden Erdoğan, "Çünkü Anadolu kadını, tıpkı bu topraklar gibi çilekeştir, kurucudur, yapıcıdır, hep ayakta kalandır. Her zor dönemde evinin ocağının bacasını tüttürmeye devam eden, çocuklarını yetiştiren, dişini tırnağına takarak üreten, umudumuzu hep taze tutmamızı sağlayan işte kadınlardır." ifadelerini kullandı.KIZILCIK ŞERBETİ İÇTİM
Hayatın, kadınların zorluklar karşısında, erkeklerden daha güçlü olabileceğini gösterdiğine dikkati çeken Erdoğan, "tarhana"nın "dar hane"den geldiğine işaret ederek, "Tarhana" ve "ezogelin"in, kadınların yokluk içinde pratik zekalarıyla ortaya çıkardıkları çözümler olduğunu ifade eden Erdoğan, "Şartlar ne olursa olsun kadın, ailesi için o tencereyi mutlaka kaynatması gerektiğini bilir ve ona göre de hareket eder. Gerektiğinde kan kusar ama 'Kızılcık şerbeti içtim' deyip, ailesini korur, bir arada tutar." dedi.Bir Afrika atasözünde ise "Aslanlar kendi tarihçilerine sahip olana dek av hikayeleri hep avcıyı yüceltecektir" denildiğine dikkati çeken Erdoğan, "Kadınlar, kendi başarılarına sahip çıkana kadar başarı hikayeleri hep erkekleri yüceltecektir. Halbuki hayatta ne varsa ve her ne başarılıyorsa bir tarafında erkek, bir tarafında da kadın vardır. Başka türlüsü yaradılışa aykırıdır." şeklinde değerlendirmelerde bulundu.Türk tarihinde "sembol" kadınlardan bahseden Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:"Terken Hatunları bilmeden Selçuklu'yu anlayamayız. Osmanlı cihan devleti kuruluşunda Hayme Ana'nın rolünü görmezden gelemeyiz. Bacıyan-ı Rumları incelemeden Anadolu'yu nasıl vatan haline getirdiğimizi kavrayamayız. Erzurum'da Nene Hatun'u, Adana'da Rahmiye Ana'yı, Kütahya'da Nezahat Onbaşı'yı, Kastamonu'da Şerife Onbaşı'yı hatırlatmadan, kurtuluş mücadelemizi anlatamayız." "Aile kurumumuz bizim en çok sahip çıkmamız gereken değerimiz "Erdoğan, Türkiye'yi bugünlere kadınların desteği ile getirdiklerine işaret ederek, Türkiye'nin geleceğini de kadınlarla birlikte inşa edeceklerini söyleyerek yaptığı değerlendirmede konuşmasını şöyle sürdürdü:"Batı dünyası aile kurumunu yıktı. Şimdi toplumlarının temelleri çatırdıyor. Dün aileyi değersiz hale getirdikleri için bugün bağımlılık, alkol, uyuşturucu gibi birçok sosyal sorunla etkili şekilde mücadele edemiyorlar. Ülke ve millet olarak bugüne kadar yaşadığımız onca badireyi sapa sağlam atmatabilmemizin en önemli sebeplerinden biri de aile yapımızın gücüdür. Bunun için aile yapımızı sarsmaya yönelik saldırılar altındayız."Üstelik bu saldırılar hep dolaylı yollarla yapılıyor. Bu amaçla milletimize örnek olarak gösterilen medya yoluyla adeta dayatılan çarpık toplumsal ilişki biçimlerine baktığımızda hepsinin de önce aileyi hedef aldığını görüyoruz. Bireyi ailesinden kopardığınızda onu istediğiniz gibi savurmanız, biçimlendirmeniz, korkutmanız yönlendirmeniz, kullanmanız kolaylaşır. Güya 'tabuları yıkıyoruz' diye yola çıkanlar sonuçta insanlarımızı daha büyük tabulara mahkum ederek ailelerinden koparıyorlar. Maalesef bu oyunun kısmen başarılı olduğunu da kabul etmek durumundayız."Erdoğan, Türkiye'nin imkanlarının daha çok nüfusu barındırmaya yeteceğini vurgulayarak, "Tek çocuklu, iki çocuklu mikro düzeye indirilmiş ve eğitim sürecinin bitmesiyle de tamamen dağılmış aile yapısı geleceğimiz için en büyük tehdittir. Geleceğinden endişe duyduğu için daha çok çocuk yapmaktan çekinmesin. Unutmayın, rızık Allah'tandır. " diye konuştu.