Erdem Başçı'nın 5 yıllık görev süresini doldurarak ayrılmasının ardından, 19 Nisan 2016 tarihinde Merkez Bankası Başkanı olarak atanan Murat Çetinkaya, 5 Temmuz 2019 tarihinde görevinden alındığını dile getiren Saadet Partisi Samsun İl Başkanı Temel Armutçu, Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Bakanlıktan niçin ayrıldığını, faizi düşürebileceği kadar düşüren Eski Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal görevinden niçin alındığını sordu?
Tüm ekonomik doktrinlerin tersine yeni bir ekonomik doktrin geliştirerek, faizi tüm kötülüklerin anası ve sebebi olarak belirleyen, faize alerjisi olduğunu her seferinde söyleyen bir Cumhurbaşkanımız varken, bir günde faizi %46,34 oranında arttırarak %15'e çıkaran Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevinde kalmaya devam eder mi ya da en kısa görev yapan Merkez Bankası Başkanı olarak tarihe mi geçer? Madem faiz arttırılacaktı; Bakanlığı'nın son zamanlarında "Dövizi düşürmek çok kolay. Faizi yükselttiğinizde, döviz düşer. Ama biz böyle istemiyoruz" diyen Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Bakanlıktan niçin ayrıldı, faizi düşürebileceği kadar düşüren Eski Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal görevinden niçin alındı? Faizi dünyanın bir gerçeği olarak kabul edenlerin, borca dayalı para sistemi ile ekonomilerini yönetenlerin, üretim/imalât ekonomisi yerine ithalata dayalı ekonomik sistemi devam ettirenlerin, ülkemize tarihinin en büyük borçlanmasını yaptıranların faizle mücadele etmeleri mümkün değildir." dedi.
Enflasyon düşmediği gibi paramız da aşırı derecede değer kaybetti
Temel Armutçu, Murat Çetinkaya'nın görevden alınmasını Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemize geçen sene döviz, faiz, enflasyon üzerinden oynanan oyunu bozduk. Faizi düşürdükçe enflasyon düşer dedik. Bu olunca büyüme hızlanır dedik. Önceki Merkez Bankası Başkanı'nı görevden aldık, çünkü laf dinlemiyordu adam. Yeni arkadaşımızla yola devam ettik. Faiz oranlarını düşüreceğiz dedik." sözleri ile açıkladığını belirterek, "Murat Çetinkaya'nın yerine Merkez Bankası Başkanı olarak atanan Murat Uysal, Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediğini yaparak 16 aylık görev süresince faizi hep indirdi ve resmî enflasyon rakamlarının bile altında tuttu. Buna rağmen enflasyon düşmediği gibi paramız da aşırı derecede değer kaybederek, tarihin en düşük seviyesine indi." şeklinde açıklamada bulundu.Ülkemizde faizin arttırılmasının gayesi nedir?
Hiç beklenmedik bir anda 7 Kasım 2020 tarihinde görevden alınan Murat Uysal'ın yerine de Naci Ağbal Merkez Bankası Başkanı olarak atandığına dekkat çeken Armutçu, "Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal'ın ilk ve en önemli sınavı dünkü para politikası kurulu toplantısı idi. Ve piyasaların beklentisi doğrultusunda faizi 475 baz puan arttırarak %15 seviyesine çıkardı. Döviz kuru da kısmen sabitlenmiş oldu. Pandemi sürecinde neredeyse tüm ülkelerde faiz düşerken hatta negatif faiz bile sözkonusu iken ülkemizde faizin arttırılmasının gayesi nedir?" dedi.Faiz; sebep değil sonuçtur.
Gerek kapitalist, gerek sosyalist, gerekse de İslam ekonomi doktrinlerine göre faiz sebep değil sonuç olduğunu söyleyen Başkan Armutçu, "Faiz yüksek olduğunda enflasyon yüksek olur, yatırım durur, hayat pahalanır" tezi doğru değildir. Tam aksine enflasyon yüksek olduğu için hayat pahalandığı için yatırımlar durma noktasına geldiği için faiz yükselir. Yani faiz; sebep değil sonuçtur." ifadelerini kullanarak şunları söyledi:Tüm ekonomik doktrinlerin tersine yeni bir ekonomik doktrin geliştirerek, faizi tüm kötülüklerin anası ve sebebi olarak belirleyen, faize alerjisi olduğunu her seferinde söyleyen bir Cumhurbaşkanımız varken, bir günde faizi %46,34 oranında arttırarak %15'e çıkaran Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevinde kalmaya devam eder mi ya da en kısa görev yapan Merkez Bankası Başkanı olarak tarihe mi geçer? Madem faiz arttırılacaktı; Bakanlığı'nın son zamanlarında "Dövizi düşürmek çok kolay. Faizi yükselttiğinizde, döviz düşer. Ama biz böyle istemiyoruz" diyen Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Bakanlıktan niçin ayrıldı, faizi düşürebileceği kadar düşüren Eski Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal görevinden niçin alındı? Faizi dünyanın bir gerçeği olarak kabul edenlerin, borca dayalı para sistemi ile ekonomilerini yönetenlerin, üretim/imalât ekonomisi yerine ithalata dayalı ekonomik sistemi devam ettirenlerin, ülkemize tarihinin en büyük borçlanmasını yaptıranların faizle mücadele etmeleri mümkün değildir." dedi.