“Niyet Hayır, Akıbet Hayır” toplantıları kapsamında Konya’da konuşan eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın ve 19, 21, 24 ve 25. Dönem MHP Milletvekili Koray Aydın, 16 Nisan’da yapılacak referandumda “evet” çıkması halinde demokratik rejim yerine bütün yetkilerin tek elde toplandığı otoriter bir rejimin kurulacağını belirtti. Aydın; "
yasama, yürütme, yargı tek bir elde toplanır. Etkisiz, yetkisiz, aciz, sembolik bir Meclis ortaya çıkar. Meclisi mezara, demokrasiyi de tarihe gömeriz." dedi. Aydın,
referandumdan evet çıkması halinde devlete sadakatin yerine tek bir kişiye sadakatin alacağını, yasama, yürütme ve yargının tek elde toplanacağını, iktidarın il ve ilçe başkanlarının taşrada yönetimi ele alacağını ve tam bir parti devleti kurulacağını söyledi.
KÖTÜ GÜNLERE GÜNEŞ GİBİ DOĞMAYA ÜMİDİN DİYARINDAN BAŞLAMAYA GELDİK
Konya'da düzenlenen geniş katılımlı toplantıya Mevlana’nın bir şiirine atıf yaparak başlayan Koray Aydın “kötü günlere güneş gibi doğmaya, ümidin diyarından
Konya’dan başlamaya geldik” dedi. Coşkulu bir kalabalığa hitap eden Aydın, referanduma sunulan Anayasa değişiklik teklifini sert bir şekilde eleştirdi. İktidarın kendisinin bile inanmadığı bir sistemi, millete inandırmaya çalıştığını kaydeden Aydın, ne istediğinin farkında olmayan Başbakanın kapı kapı gezerek kendisine ihtiyaç olmadığını söylediğini anlattı.Koray Aydın şöyle devam etti: “
Bunlar önce başkanlık sistemi dediler olmadı, yarı başkanlık dediler olmadı, partili cumhurbaşkanlığı dediler olmadı, şimdi de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi diyorlar. Bunlar ne zaman kendilerinden olmayan çocuğa isim koymaya kalktılar, bu millet çok acı çekti'' dedi.Sözde çözüm sürecine konulan isimleri örnek gösteren Koray Aydın, başlangıçta “açılım”, “Kürt açımı”, “demokratik açılım” ve “milli birlik ve kardeşlik açılımı” denen ve tam olarak tanımlanamayan politikaların Türkiye’ye faturasının çok ağır olduğunu, basiretsiz, başarısız ve beceriksiz politikalar sonucunda birçok vatan evladının şehit olduğunu belirtti.
SEÇİLECEK KİŞİ KENDİSİNE, PARTİSİNE VE ÜLKESİNE ZARAR VERİR
Referanduma sunulan Anayasa değişikliğinin tek adam yapısı ortaya çıkaracağını vurgulayan Koray Aydın, seçilecek olan kişinin bakanları, bürokratları, sayısız cumhurbaşkanı yardımcısı atayabileceğini anlattı. Hitler örneğini veren Aydın, ''Onlar da Anayasa değişikliği yaptı, aynı şekilde bu tür yetkileri oluşturdular. Geldi oraya o zamanın führeri Adolf Hitler oturdu. Ne oldu. Kendisi gitti, ülkesi yandı kül oldu ve bütün insanlık alemine zarar verdi. Bütün bu yetkiler tek kişide toplandığı zaman bu seçilecek kişi kim olursa olsun, kendisine, partisine ve her şeyden önemlisi ülkesine zarar verir'' şeklinde konuştu.
BABADAN OĞULA GEÇECEK YÖNETİM KABUL EDİLEMEZ
Azerbaycan örneğini vererek konuşmasına devam eden Aydın, ''Azerbaycan’da geçen sene bizdeki gibi anayasa değişikliği için oylama yapıldı. Bu oylamadan gelen hakkını 15 gün önce İlham Aliyev kullandı. Karısı Mihriban Hanımı birinci yardımcısı yaptı. Bunun daha ötesi de var. Rusya’dan kopunca Azerbaycan ilk önce
Elçi Bey Cumhurbaşkanı seçildi. Türkiye ile Azarbeycan’ı tek yumruk yapacağını gören emperyal güçler, kendi oyunlarını kurarak onu görevden alıp, yerine
Haydar Aliyev’i getirdiler. Haydar Aliyev göreve geldikten sonra şimdiki oğlu İlham Aliyev'i petrol bakanı yaptı. Haydar Aliyev öldü, yerine petrol bakanı yaptığı oğlu İlham Aliyev Cumhurbaşkanı oldu. Şimdi o İlham Aliyev karısını birinci yardımcısı yaptı. Oğul, gelin, damat atamaları çevremizdeki birçok ülkede oluyor. Suriye’de, Irak’ta, Libya’da bir dönemde Arjantin’de Peron döneminde olmuştu. Yapılacak bu değişiklik, bizi bu ülkeler seviyesine indiriyor. Yani tek başına bu madde bile hayır dememize yeterlidir. Çünkü biz babadan oğula geçecek yönetime şiddetle karşıyız” dedi. Koray Aydın kim seçilirse seçilsin, yetkilerin tek elde toplanmasına karşı olduklarını bildirdi.
BÜTÜN GÜÇLERİN TEK ELDE TOPLANDIĞI REJİMİN ADI DEMOKRASİ OLMAZ
Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde Cumhurbaşkanının Meclisi feshetme yetkisine sahip olmadığını ifade eden Koray Aydın, teklifle yasama, yürütme ve yargının tek elde toplandığını, birbirini denetlemesi ve dengelemesi gereken kuvvetler ayrılığının yok edildiğini belirtti.Bütün güçlerin tek adamın elinde toplanmasına demokrasi denemeyeceğini kaydeden Aydın, "Bunun adı da zaten demokrasi olmaz. Tek adamlı rejimi olur. Çok kötü bir adamın eline geçerse de vallahi de billahi de diktatör olur. Ben çocuklarımın böyle bir ülkede yaşamasını istemem’’ dedi.Anayasa değişikliği geçtiği takdirde yönetimi denetleyecek hiçbir gücün kalmayacağını ifade eden Aydın şöyle devam etti: ''Anayasa ile tek adam belki de bir diktatör yaratırız. Her şeye dokunan ama kendisine dokunulamayan bir tek adam diktatör ortaya çıkar. Demokratik rejimden tamamen ayrılıp, otoriter bir rejim kurulur. Hiçbir vatandaşın can mal hukuk güvenliği kalmaz. Her kişi kurum ve kuruluş bir tak adamın, bir diktatörün vicdanına terk edilir. Yönetimi denetleyecek hiçbir güç kalmaz. Devlet yönetiminde ülkede zorbalık hakim olur. Bir kişi hem hükümet, hem Meclis, hem mahkeme olur. Yasama, yürütme, yargı tek bir elde toplanır. Etkisiz, yetkisiz aciz sembolik bir Meclis ortaya çıkar. Meclisi mezara, demokrasiyi de tarihe gömeriz. Devlete sadakat yerini, bir kişiye sadakata bırakır. Cumhurbaşkanının partisini il ve ilçe başkanları, taşrada fiilen işi ele alırlar, yargı organları dahil her kuruma müdahale ederler, tam bir parti devleti ortaya çıkar.''
“HAYIR” DİYENLERİ TERÖR ÖRGÜTÜ YANDAŞI GÖSTERMEK AKIL TUTULMASIDIR
Konuşmasının son bölümünde “hayır” oyu kullananların PKK, HDP ve FETÖ ile yan yana gösterilmesini sert bir dille eleştiren Koray Aydın şöyle konuştu: “Bu referandumda hayır oyu verecek olanlar PKK, HDP, FETÖ yandaşları deniyor. Bu üç örgütün ortak noktası AKP’nin yoldaşı olmalarıdır. Bu ülkede bu üç terör örgütüyle AKP dışında iş tutmuş başka bir siyasi teşekkül var mı değerli Konyalılar? PKK ve HDP ile iş tutup ülkeyi bölünmenin eşiğine getirenler bunlar değil miydi? Evlatlarımızın katilleriyle Oslo’da, İmralı’da ve Kandil’de işbirliği yapıp ülkeyi kan gölüne çevirenler, FETÖ terör örgütünün mensuplarını Devletin kılcal damarlarına kadar yerleştirenler bunlar değil miydi? Yaptıkları balkon konuşmalarında, selam gönderenler, ne istediniz de vermedik diyenler bunlar değil mi? Bu tam bir akıl tutulmasıdır Değerli Konyalılar. Bunu yapanların özür dileyecekleri yerde hiç ama hiç yüzü bile kızarmıyor. Ancak Değerli Konyalılar bu büyük millet yaşadığı bu kötü tecrübeleri aklında tutar ve tarihe not düşer. Göreceksiniz 16 Nisan akşamı da bu büyük millet yine tarihe notunu düşecektir.”