Milliyetçi Hareket Partisi’nde olacak-olmayacak tartışmaları Yargıtay kararıyla son bulmuştur. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kurultay kararı almasıyla birlikte gerilim azalmış ancak ‘seçimli kurultay’ tarihini açıklamasıyla da yeni bir tartışma ortamı başlamıştır.
Devlet Bahçeli tarafından yeniden işaret edilen kurultay tarihi (seçimli Kurultay) konusunda diğer adayların kafasında soru işaretleri oluşmuş, tüzük kurultayı olmadan olağanüstü kurultayın yapılamayacağına dair açıklamalarda buluhmuşlardır.
Geldiğimiz noktada ‘Olağanüstü Kurultay’ gündeminin ve davetinin Devlet Bahçeli tarafından mı yoksa Çağrı Heyeti tarafından mı yapılıp yapılmayacağı tartışılmaya başlanmıştır.
1 Kasım’dan sonra parti içinde kurultay isteklerini dillendiren ve sonrasında 600 delegenin imzasıyla genel merkeze sunulan kurultay isteğinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından geri çevrilerek mahkemeyi göstermesi MHP içinde delegelerin taraf olmasında önemli rol oynamıştır. Bahceli defaatlarca kurultay’ın 2018 de yapılacağını işaret etmiştir.
Olağanüstü kongre kararının yapılması yargıtay tarafından onaylantıktan sonra yargı yolu tükenmiştir. Bahçeli, bu kararın ardından MHP Tüzüğü'nün 63. maddesinde genel başkana tanınan "olağanüstü kongreyi toplama" yetkisini kullanmış MHP'yi 26 Haziran veya 10 Temmuz'da 'seçimli' olağanüstü kurultaya çağırmıştır.
Konuyla ilgili Genel Başkan adayı Sinan Oğan, "Bu tüzük burada durduğu müddetçe olağanüstü kurultayda seçim yapılamaz. Biz bu nedenle aylardır önce tüzüğün değiştirileceği bir kurultay yapmaya çalışıyoruz. Seçimli olağanüstü kurultay çağrısı yaptığına göre, öyle anlaşılıyor ki, Sayın Bahçeli istifa edecek, aday olmayacak" diye bir açıklama yapmıştı..
Bu, MHP’de açılan yeni bir gündem oldu. Bu gündemın bu hafta sonuna kadar çözülmesi ve önümüzdeki hafta içinde normal atmosfer dahilinde MHP’nin yeni bir karar vereceği belirtiliyor.
Şimdi gözler Bahçeli'nin olağanüstü kurultay çağrısına dayanak olan MHP Tüzüğü'nün 63. maddesine çevrildi.
Bu maddeye göre, "olağanüstü toplantının gündemi, olağanüstü toplantının davetini yapan organ tarafından hazırlanıyor." Çağrıyı MHP Genel Başkanı yaptığı için gündemi de devlet bahçeli belirleyecek deniliyor. Ancak, Genel Başkan adaylarına göre durum biraz daha farklı.Genel Başkan adaylarına göre kongrenin Genel Başkanın kararı doğrultusunda yapılamayacağı Çağrı Heyeti’nin bu görevi üstlenmesi gerektiği yönünde....
‘Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık’ hesabı MHP’lilerinde kafası karışmış durumda. MHP’nin durumuyla ilgili medya oldukça yakın duruyor ve Türkiye’nin gündemine düşen bu meselenin takibini yapıyor.
İktidar Partisi AKP’de bu gündeme ilgisiz kalmıyor.
Milliyetçi Hareket Partisi’nde 1 Kasım’dan sonra başlayan tartışmaları fırsat bilenler MHP’nin parçalanması, zayıf düşürülmesi için her şeyi yapıyor.
Milliyetçi Hareket Partisi kurultay sürecinde fırsat düşkünlerine karşı dikkatli olmalıdır.
Metin Civan
Devlet Bahçeli tarafından yeniden işaret edilen kurultay tarihi (seçimli Kurultay) konusunda diğer adayların kafasında soru işaretleri oluşmuş, tüzük kurultayı olmadan olağanüstü kurultayın yapılamayacağına dair açıklamalarda buluhmuşlardır.
Geldiğimiz noktada ‘Olağanüstü Kurultay’ gündeminin ve davetinin Devlet Bahçeli tarafından mı yoksa Çağrı Heyeti tarafından mı yapılıp yapılmayacağı tartışılmaya başlanmıştır.
1 Kasım’dan sonra parti içinde kurultay isteklerini dillendiren ve sonrasında 600 delegenin imzasıyla genel merkeze sunulan kurultay isteğinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından geri çevrilerek mahkemeyi göstermesi MHP içinde delegelerin taraf olmasında önemli rol oynamıştır. Bahceli defaatlarca kurultay’ın 2018 de yapılacağını işaret etmiştir.
Olağanüstü kongre kararının yapılması yargıtay tarafından onaylantıktan sonra yargı yolu tükenmiştir. Bahçeli, bu kararın ardından MHP Tüzüğü'nün 63. maddesinde genel başkana tanınan "olağanüstü kongreyi toplama" yetkisini kullanmış MHP'yi 26 Haziran veya 10 Temmuz'da 'seçimli' olağanüstü kurultaya çağırmıştır.
Konuyla ilgili Genel Başkan adayı Sinan Oğan, "Bu tüzük burada durduğu müddetçe olağanüstü kurultayda seçim yapılamaz. Biz bu nedenle aylardır önce tüzüğün değiştirileceği bir kurultay yapmaya çalışıyoruz. Seçimli olağanüstü kurultay çağrısı yaptığına göre, öyle anlaşılıyor ki, Sayın Bahçeli istifa edecek, aday olmayacak" diye bir açıklama yapmıştı..
Bu, MHP’de açılan yeni bir gündem oldu. Bu gündemın bu hafta sonuna kadar çözülmesi ve önümüzdeki hafta içinde normal atmosfer dahilinde MHP’nin yeni bir karar vereceği belirtiliyor.
Şimdi gözler Bahçeli'nin olağanüstü kurultay çağrısına dayanak olan MHP Tüzüğü'nün 63. maddesine çevrildi.
Bu maddeye göre, "olağanüstü toplantının gündemi, olağanüstü toplantının davetini yapan organ tarafından hazırlanıyor." Çağrıyı MHP Genel Başkanı yaptığı için gündemi de devlet bahçeli belirleyecek deniliyor. Ancak, Genel Başkan adaylarına göre durum biraz daha farklı.Genel Başkan adaylarına göre kongrenin Genel Başkanın kararı doğrultusunda yapılamayacağı Çağrı Heyeti’nin bu görevi üstlenmesi gerektiği yönünde....
‘Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık’ hesabı MHP’lilerinde kafası karışmış durumda. MHP’nin durumuyla ilgili medya oldukça yakın duruyor ve Türkiye’nin gündemine düşen bu meselenin takibini yapıyor.
İktidar Partisi AKP’de bu gündeme ilgisiz kalmıyor.
Milliyetçi Hareket Partisi’nde 1 Kasım’dan sonra başlayan tartışmaları fırsat bilenler MHP’nin parçalanması, zayıf düşürülmesi için her şeyi yapıyor.
Milliyetçi Hareket Partisi kurultay sürecinde fırsat düşkünlerine karşı dikkatli olmalıdır.
Metin Civan