Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) 23.Dönem Manisa Milletvekili ve 25.Dönem Manisa Milletvekili aday adayı Ahmet Orhan, 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü nedeniyle mesaj yayımladı.
Orhan yayımladığı mesajında: “Kıymetli Hemşerilerim,Yüce Türk milletini yok etmeye ve Türk vatanını istilaya kalkışan, dönemin en güçlü devletlerine karşı, büyük Türk milletinin ve kahraman Ordumuzun Çanakkale’de vermiş olduğu eşsiz mücadelenin ve kazandığımız zaferin 100. yıl dönümünü kutlamanın gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Anadolu’nun Türkler tarafından fethiyle başlayan süreç ile yaşanan tarihi gelişmeler, bu vatanı savunmanın, bu toprakları fethetmekten daha zor olduğunu bizlere öğretmiştir. Bu itibarla, asırlar süren ve hala da sürmekte olan vatan savunmasının ihtişamlı geçmişi, yüz
binlerce isimsiz kahramanın ve aziz şehitlerimizin mücadelesinde ve fedakârlığında yatmaktadır.
Tarihe ibret ile bakarak, milletimizi ayakta tutan manevi dinamikleri öğrenmek, bundan sonraki zamanlarda karşımıza çıkacak tehlikeleri tanımamıza da ışık tutacaktır. Bugün bölücülük ve çok kültürlülük maskesi ile Türksüz bir Anadolu yaratma emellerinin arkasında yatan bin yıllık derinliği, şahadetlerle sonuçlanmış muazzam mücadelenin köklerini, bu kötü niyetlerin tarihini bilerek ancak anlam verebiliriz.
Bu açıdan, Çanakkale Zaferi, hiç kuşkusuz sonuçları itibarıyla tarihin akışını ve her şeyden önemlisi Türk milletinin kaderini değiştiren çok önemli bir başarıdır. Çanakkale Zaferi, vatanın bütünlüğü ve ulusun bağımsızlığı söz konusu olduğunda, Türk milletinin neleri başarabileceğinin en güzel kanıtıdır.
Türklük, Dünyaya, vereceği toprağın ve tavizin bittiğini bu savaşla ilan etmiş, Çanakkale ruhu ile tüm dünyaya bu savaşla meydan okumuştur. Bu nedenle, bizim için Çanakkale, tarihi şan ve şerefle dolu asil millet evlatlarının ruh, inanç ve kandan vücuda getirdikleri aşılmaz son kaledir.
Bu ihtişamlı ve inanılmaz zafer, milliyetçi ülkücü gençlik tarafından asla unutulmayacaktır. Türk milletçilerinin asil vicdanında, mukaddes bir hatıra ve nişan olarak sonsuza kadar yaşatılacaktır.
Yüce dinimiz bu “canından vazgeçme”, halini “şahadet” olarak tanımlamış ve Cenab-ı Allah bu uğurda can verenlerin asla ölmeyeceğini müjdelemiştir. Ne mutlu ki, büyük Türk milleti, vatanı, devleti, inancı ve hürriyeti uğruna canını feda edebilecek müstesna evlatlarını bağrından yetiştirebilmiş, asırlardan beri süregelen varlığını ve kudretini bu fedakârlıklarla ayakta tutabilmiştir.
Çanakkale, bizim için bir coğrafi bölgenin adından önce, her karış toprağına bir yiğidin uzandığı dünyanın en büyük şehitliğidir.
Bu vesile ile yüzyıllarca hüküm sürdüğümüz coğrafyalarda varlığını feda ederek huzur içinde yatan meçhul kahramanları, vatanı ve bayrağı için gözünü kırpmadan şehit olarak, bugün Türkiye Cumhuriyeti’nde hayat ve vücut bulmamızı sağlayan kahraman ecdadımızı bir kez daha minnetle, şükranla anıyorum.
Gerek vatan sınırları içinde gerekse sınır ötesinde milletimizin birliği ve kardeşliğinin devamı için bugün de can veren Mehmetçiklerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.”Dedi.
Orhan yayımladığı mesajında: “Kıymetli Hemşerilerim,Yüce Türk milletini yok etmeye ve Türk vatanını istilaya kalkışan, dönemin en güçlü devletlerine karşı, büyük Türk milletinin ve kahraman Ordumuzun Çanakkale’de vermiş olduğu eşsiz mücadelenin ve kazandığımız zaferin 100. yıl dönümünü kutlamanın gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Anadolu’nun Türkler tarafından fethiyle başlayan süreç ile yaşanan tarihi gelişmeler, bu vatanı savunmanın, bu toprakları fethetmekten daha zor olduğunu bizlere öğretmiştir. Bu itibarla, asırlar süren ve hala da sürmekte olan vatan savunmasının ihtişamlı geçmişi, yüz
binlerce isimsiz kahramanın ve aziz şehitlerimizin mücadelesinde ve fedakârlığında yatmaktadır.
Tarihe ibret ile bakarak, milletimizi ayakta tutan manevi dinamikleri öğrenmek, bundan sonraki zamanlarda karşımıza çıkacak tehlikeleri tanımamıza da ışık tutacaktır. Bugün bölücülük ve çok kültürlülük maskesi ile Türksüz bir Anadolu yaratma emellerinin arkasında yatan bin yıllık derinliği, şahadetlerle sonuçlanmış muazzam mücadelenin köklerini, bu kötü niyetlerin tarihini bilerek ancak anlam verebiliriz.
Bu açıdan, Çanakkale Zaferi, hiç kuşkusuz sonuçları itibarıyla tarihin akışını ve her şeyden önemlisi Türk milletinin kaderini değiştiren çok önemli bir başarıdır. Çanakkale Zaferi, vatanın bütünlüğü ve ulusun bağımsızlığı söz konusu olduğunda, Türk milletinin neleri başarabileceğinin en güzel kanıtıdır.
Türklük, Dünyaya, vereceği toprağın ve tavizin bittiğini bu savaşla ilan etmiş, Çanakkale ruhu ile tüm dünyaya bu savaşla meydan okumuştur. Bu nedenle, bizim için Çanakkale, tarihi şan ve şerefle dolu asil millet evlatlarının ruh, inanç ve kandan vücuda getirdikleri aşılmaz son kaledir.
Bu ihtişamlı ve inanılmaz zafer, milliyetçi ülkücü gençlik tarafından asla unutulmayacaktır. Türk milletçilerinin asil vicdanında, mukaddes bir hatıra ve nişan olarak sonsuza kadar yaşatılacaktır.
Yüce dinimiz bu “canından vazgeçme”, halini “şahadet” olarak tanımlamış ve Cenab-ı Allah bu uğurda can verenlerin asla ölmeyeceğini müjdelemiştir. Ne mutlu ki, büyük Türk milleti, vatanı, devleti, inancı ve hürriyeti uğruna canını feda edebilecek müstesna evlatlarını bağrından yetiştirebilmiş, asırlardan beri süregelen varlığını ve kudretini bu fedakârlıklarla ayakta tutabilmiştir.
Çanakkale, bizim için bir coğrafi bölgenin adından önce, her karış toprağına bir yiğidin uzandığı dünyanın en büyük şehitliğidir.
Bu vesile ile yüzyıllarca hüküm sürdüğümüz coğrafyalarda varlığını feda ederek huzur içinde yatan meçhul kahramanları, vatanı ve bayrağı için gözünü kırpmadan şehit olarak, bugün Türkiye Cumhuriyeti’nde hayat ve vücut bulmamızı sağlayan kahraman ecdadımızı bir kez daha minnetle, şükranla anıyorum.
Gerek vatan sınırları içinde gerekse sınır ötesinde milletimizin birliği ve kardeşliğinin devamı için bugün de can veren Mehmetçiklerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.”Dedi.