12 Eylül öncesi ve sonrasında ülkücü hareket’in bir çok kademesinde görev alan Şaban Kılıç sosyal paylaşım platformu üzerinden yaptığı açıklamalarla milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkücü Hareket’in içinde bulunduğu kaos ortamının hiç kimseye bir yarar sağlamayacağını, derhal yanlışlıklardan dönülmesi gerektiğini ifade etti.
Kılıç; ‘Türk Milliyetçiliği fikriyatı; gördük ki, tarih gösterdi ki, en doğru fikri yapıdır; en doğru sosyolojik idraktır.... Hayatı, insanı, zamanı ve tarihi en iyi okuyup, anlayan en doğru fikri görüştür.Gerçek bu iken, ülkücü çamiadaki bu kaosun, nahoşluğun sebep veya sebepleri çok iyi araştırılıp tedbirler derhal alınmalıdır. Kadro ise kadro, plan ise plan, program ise program, metod ise metod... Her ne ise... Lütfen, Allah rızası için Türk milliyetçiliğine inanan her fert üzerine düşeni derhal yapmalıdır.’dedi.
Şaban Kılıç; ülkücüler, üzerine ne düşüyorsa yapmaları gerektiğini ifade ederek, keskin hatlarla MHP’nin içinde bulunduğu karmaşık durumdan çıkış yolunu şu ifadelerle belirtti.
‘Fedakarlıksa fedakarlık, feragatsa feragat.
Gerekirse köşeye çekileceğiz, kenardan seyredeceğiz ve nesillere bilgi ve tecrübeleri aktaracağız.
Üst istişare heyetinde olup, vazifeden rücu etmekse, edeceğiz.
Haddini bilmekse, kendini bilmekse, inzivaya çekilmekse gereğini yapacağız.
Sadece konuşacağız ve birbirimizi dinleyeceğiz.
Titreyip kendimize döneceğiz.
Evet efendimciler, ‘sayın büyüğüm bilir’ diyenler,
‘Ülkücü’ camiada konuşmayı ve geliştirici tartışmaları engelleyenler...
Kişilerle ilgili sözlü, yazılı raporlarla siyasetteki varlıklarını devam ettirenler acilen camiadaki yönetici kadroların dışına çıkarılmalı ve sadece üye olarak kalmalıdırlar.
Camia içerisinde, yerelde 15 yıldır el üstünde tutulan genel merkez yöneticileri de yetersizliklerini ve kaosa sebep olduklarını görmeli ve gereğini yapmalıdırlar.
YÖNETİCİLERDE ARANACAK TEMEL HUSUS ŞU OLMALIDIR..
-Liyakat-tecrübe-birikim-samimiyet-fedekarlik-feragat sahibi olmak..çizgisinde kırıklık olmamak..
-Şartlara göre değil, inanilana göre tavir belirlemek..
-En iyi bilenler, en tecrübeliler, en ihlaslilar, milletin değerleri ile en iyi uyuşanlar,ailevi hayati milli ve islami olanlar, çizgisinde zerrece kırıklık olmuyanlar yönetime gelmelidir..
-Yönetime gelecek olanların bir vasfida, milletin içinde olan, millete en iyi metodla,en çok dokunan olmalidir..
-Diz büküp, yemek yiyebilen, cemaate yeri geldiğinde imamlık yapabilen olmalidir..
-Harekette devamlılık ve gelişme için genç nesillerin önünü açıcı usul ve prensipler net ve anlaşılır şekilde yazılı olarak belirtilip,bu kurallar tavizsiz pratiğe geçirilmelidir..
Hangi usullerle ve hangi metodlarla türk milliyetçiliğini nesillere aktaralım ki nesiller, şuurlu-birikimli olsun ki, Ülkücü kadrolar zikzak yapmadan inandıkları doğrultuda mücadeleye devam etsinler.
Lütfen düşüncelerinizi yazın. Ancak lütfen ülkücüler birbirine hakaret etmesinler. Bu kadar çok menfilik karşılıklı ithamlarla ifade ediliyorsa siz Türk insanını, Türk gençliğini ülkücü harekete nasıl davet edeceksiniz?
Bu kadar namussuz ve şerefsiz ithamların karşılıklı olarak gırla gittiği yerde fikri ve siyasi bir hareketin ne hale geleceğini nasıl taruf etmeli?
Kaos mu? Dramatik mi? Kaygı ve endişe verici mi?
Hangisi?...
KAPSAMHABER/OZEL
Kılıç; ‘Türk Milliyetçiliği fikriyatı; gördük ki, tarih gösterdi ki, en doğru fikri yapıdır; en doğru sosyolojik idraktır.... Hayatı, insanı, zamanı ve tarihi en iyi okuyup, anlayan en doğru fikri görüştür.Gerçek bu iken, ülkücü çamiadaki bu kaosun, nahoşluğun sebep veya sebepleri çok iyi araştırılıp tedbirler derhal alınmalıdır. Kadro ise kadro, plan ise plan, program ise program, metod ise metod... Her ne ise... Lütfen, Allah rızası için Türk milliyetçiliğine inanan her fert üzerine düşeni derhal yapmalıdır.’dedi.
Şaban Kılıç; ülkücüler, üzerine ne düşüyorsa yapmaları gerektiğini ifade ederek, keskin hatlarla MHP’nin içinde bulunduğu karmaşık durumdan çıkış yolunu şu ifadelerle belirtti.
‘Fedakarlıksa fedakarlık, feragatsa feragat.
Gerekirse köşeye çekileceğiz, kenardan seyredeceğiz ve nesillere bilgi ve tecrübeleri aktaracağız.
Üst istişare heyetinde olup, vazifeden rücu etmekse, edeceğiz.
Haddini bilmekse, kendini bilmekse, inzivaya çekilmekse gereğini yapacağız.
Sadece konuşacağız ve birbirimizi dinleyeceğiz.
Titreyip kendimize döneceğiz.
Evet efendimciler, ‘sayın büyüğüm bilir’ diyenler,
‘Ülkücü’ camiada konuşmayı ve geliştirici tartışmaları engelleyenler...
Kişilerle ilgili sözlü, yazılı raporlarla siyasetteki varlıklarını devam ettirenler acilen camiadaki yönetici kadroların dışına çıkarılmalı ve sadece üye olarak kalmalıdırlar.
Camia içerisinde, yerelde 15 yıldır el üstünde tutulan genel merkez yöneticileri de yetersizliklerini ve kaosa sebep olduklarını görmeli ve gereğini yapmalıdırlar.
YÖNETİCİLERDE ARANACAK TEMEL HUSUS ŞU OLMALIDIR..
-Liyakat-tecrübe-birikim-samimiyet-fedekarlik-feragat sahibi olmak..çizgisinde kırıklık olmamak..
-Şartlara göre değil, inanilana göre tavir belirlemek..
-En iyi bilenler, en tecrübeliler, en ihlaslilar, milletin değerleri ile en iyi uyuşanlar,ailevi hayati milli ve islami olanlar, çizgisinde zerrece kırıklık olmuyanlar yönetime gelmelidir..
-Yönetime gelecek olanların bir vasfida, milletin içinde olan, millete en iyi metodla,en çok dokunan olmalidir..
-Diz büküp, yemek yiyebilen, cemaate yeri geldiğinde imamlık yapabilen olmalidir..
-Harekette devamlılık ve gelişme için genç nesillerin önünü açıcı usul ve prensipler net ve anlaşılır şekilde yazılı olarak belirtilip,bu kurallar tavizsiz pratiğe geçirilmelidir..
Hangi usullerle ve hangi metodlarla türk milliyetçiliğini nesillere aktaralım ki nesiller, şuurlu-birikimli olsun ki, Ülkücü kadrolar zikzak yapmadan inandıkları doğrultuda mücadeleye devam etsinler.
Lütfen düşüncelerinizi yazın. Ancak lütfen ülkücüler birbirine hakaret etmesinler. Bu kadar çok menfilik karşılıklı ithamlarla ifade ediliyorsa siz Türk insanını, Türk gençliğini ülkücü harekete nasıl davet edeceksiniz?
Bu kadar namussuz ve şerefsiz ithamların karşılıklı olarak gırla gittiği yerde fikri ve siyasi bir hareketin ne hale geleceğini nasıl taruf etmeli?
Kaos mu? Dramatik mi? Kaygı ve endişe verici mi?
Hangisi?...
KAPSAMHABER/OZEL