MHP Genel Başkan adaylarından eski Iğdır Milletvekili Sinan Oğan, Yozgat ve Yerköy, Şefaatli, Boğazlıyan, Sarıkaya ilçelerinde partililerle bir araya geldi.
Oğan, “Ülkücüler artık iktidar olmak istiyor. Ülkümüzün artık iktidar olması lazım. Omurgamızı eğmeden, bükmeden partimizin başka bir partiye dönüşmesine engel olarak biz bir değişim istiyoruz” dedi.
Birbirleriyle uğraşmak, kırmak, dökmek istemediklerini, genel başkanlarına karşı bir saygısızlık içerisinde olmadıklarını belirten Sinan Oğan, şöyle konuştu:
ÜLKÜMÜZÜN ARTIK İKTİDAR OLMASI LAZIM
“Biz, çok şey istemiyoruz. ‘Siz kalkın biz oturalım’ demiyoruz. Ama 5 ay içerisinde 80 milletvekilimiz nasıl 40’a düştü? ‘Gelin şunu bir konuşalım’ diyoruz. Ülkücüler yine de iktidar olamıyor. Bunu konuşmamalı mıyız arkadaşlar? Konuşmazsak, istişare etmezsek, doğruyu nasıl bulacağız? ‘Ben doğruyu biliyorum, herkes benim dediğime uyacak.’ Uyalım. 19 yıldır uyuyoruz zaten. Ama ülkücüler artık iktidar olmak istiyor. Ülkümüzün artık iktidar olması lazım. Omurgamızı eğmeden, bükmeden partimizin başka bir partiye dönüşmesine engel olarak biz bir değişim istiyoruz.”
BEN KENDİ ADIMA SÖZ VERİYORUM
Oğan, haksız ve hukuksuz bir şekilde partilerinden ihraç edildiğini, hiçbir zaman partisi aleyhinde tek bir kelime konuşmadığını savundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendilerine mahkeme kapısını gösterdiğini ifade eden Oğan, şöyle devam etti: “Bize bin imza getirin, gidin mahkemeye’dediniz. Mahkemeye gitmek durumunda kaldık. Hala geç değil, mahkeme 8 Nisan’da kararını verecek ve inşallah biz haklı olduğumuz için mahkeme kurultay kararını verecek. Hala geç değil, mahkeme kararıyla kurultaya gitmeyelim. Gelin, siz bizi götürün kurultaya. Çağırın bizi, ben kendi adıma söz veriyorum, koşa koşa geleceğim. ‘Gelin, evlatlarım’ deyin, ‘Ne istiyorsunuz?’ deyin. ‘Kurultay mı?’ Evet, ‘Hukuka göre, tüzüğe göre yeterli sayı var mı?’ Var. ‘O zaman kurultaya ben götüreceğim’ deyin. ‘Makul bir tarihte kurultaya gideceğiz.’ O tarihte kurultaya gidelim. İsterseniz siz yeniden aday olun. Bir yarış olsun. Ülkücülere güvenmiyor muyuz? Ülkücü iradeye güvenmiyor muyuz? Güveniyoruz.”
Oğan, “Ülkücüler artık iktidar olmak istiyor. Ülkümüzün artık iktidar olması lazım. Omurgamızı eğmeden, bükmeden partimizin başka bir partiye dönüşmesine engel olarak biz bir değişim istiyoruz” dedi.
Birbirleriyle uğraşmak, kırmak, dökmek istemediklerini, genel başkanlarına karşı bir saygısızlık içerisinde olmadıklarını belirten Sinan Oğan, şöyle konuştu:
ÜLKÜMÜZÜN ARTIK İKTİDAR OLMASI LAZIM
“Biz, çok şey istemiyoruz. ‘Siz kalkın biz oturalım’ demiyoruz. Ama 5 ay içerisinde 80 milletvekilimiz nasıl 40’a düştü? ‘Gelin şunu bir konuşalım’ diyoruz. Ülkücüler yine de iktidar olamıyor. Bunu konuşmamalı mıyız arkadaşlar? Konuşmazsak, istişare etmezsek, doğruyu nasıl bulacağız? ‘Ben doğruyu biliyorum, herkes benim dediğime uyacak.’ Uyalım. 19 yıldır uyuyoruz zaten. Ama ülkücüler artık iktidar olmak istiyor. Ülkümüzün artık iktidar olması lazım. Omurgamızı eğmeden, bükmeden partimizin başka bir partiye dönüşmesine engel olarak biz bir değişim istiyoruz.”
BEN KENDİ ADIMA SÖZ VERİYORUM
Oğan, haksız ve hukuksuz bir şekilde partilerinden ihraç edildiğini, hiçbir zaman partisi aleyhinde tek bir kelime konuşmadığını savundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendilerine mahkeme kapısını gösterdiğini ifade eden Oğan, şöyle devam etti: “Bize bin imza getirin, gidin mahkemeye’dediniz. Mahkemeye gitmek durumunda kaldık. Hala geç değil, mahkeme 8 Nisan’da kararını verecek ve inşallah biz haklı olduğumuz için mahkeme kurultay kararını verecek. Hala geç değil, mahkeme kararıyla kurultaya gitmeyelim. Gelin, siz bizi götürün kurultaya. Çağırın bizi, ben kendi adıma söz veriyorum, koşa koşa geleceğim. ‘Gelin, evlatlarım’ deyin, ‘Ne istiyorsunuz?’ deyin. ‘Kurultay mı?’ Evet, ‘Hukuka göre, tüzüğe göre yeterli sayı var mı?’ Var. ‘O zaman kurultaya ben götüreceğim’ deyin. ‘Makul bir tarihte kurultaya gideceğiz.’ O tarihte kurultaya gidelim. İsterseniz siz yeniden aday olun. Bir yarış olsun. Ülkücülere güvenmiyor muyuz? Ülkücü iradeye güvenmiyor muyuz? Güveniyoruz.”