MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, dünyadaki basın özgürlüğü konusunda her yıl olduğu gibi 2014 yılının analizini de yayınlayan Freedom House'ın, Türkiye’yi son 15 yıldır ilk kez 'kısmen özgür olan ülkeler' kategorisinden 'özgür olmayan ülkeler' kategorisine düşürdüğüne dikkat çekti. Yeniçeri, bu değerlendirmeye göre Türkiye'nin basın özgürlüğü konusunda daha da geriye gittiğini ve bir alt lige düştüğünü dile getirdi.
MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Yeniçeri, "2014 raporunda, bu kuruluş, Gezi olayları sonrası yaşanan işten atmalar, sansür ve otosansür uygulamaları, şeffaf olmayan medya patronajı, Alo Fatih hatlarını dikkate alarak bu değerlendirme yapıldı. Basın özgürlüğü konusunda durumu 6 puan daha kötüleşen Türkiye, bir yıl bir önceki yıla göre 14 sıra daha geriledi ve dünya genelinde 134'üncü sıraya düştü. Türkiye, aynı zamanda 42 ülkenin yer aldığı Avrupa'da da aynı zamanda basını özgür olmayan tek ülke. Türkiye’nin basın özgürlüğü konusundaki utanç verici durumu Türkiye’de tartışılmadı. Raporun dayandığı temel argümanlar irdelenip nerede demokratik hak ve özgürlükler konusunda sorun olduğu ortaya çıkarılmadı. Tam tersine Türkiye’ye yakışmayan ve ancak polis devletinde olabilecek yasal düzenlemeler birbiri peşi sıra çıkartıldı." diye konuştu.
"İNTERNET ÖZGÜRLÜĞÜNDE PUAN KAYBEDEN ÜLKE OLARAK RUSYA İLE BİRİNCİLİĞİ PAYLAŞIYORUZ"
İnternet özgürlüğü raporunda Türkiye'nin, 2014'te en fazla internet özgürlüğünde puan kaybeden ülke olarak, Rusya ile birinciliği paylaştığını anlatan Yeniçeri, rapora göre Türkiye'nin bir önceki yıla göre 6 puan gerileyerek; internet özgürlüğünde Zambiya, Uganda, Tunus, Singapur, Fas, Angola, Ürdün, Libya, Ruanda ve Bangladeş’in gerisinde kaldığını kaydetti. Yeniçeri, Türkiye’de Nisan 2014 itibariyle engellenen internet sitesi sayısının ise 11 binden 40 bine yükseldiğinin de kayıt altına alındığını söyledi.
Türkiye'nin yolsuzluk endeksinin düşüşünü de değerlendiren Yeniçeri, iktidarın, yolsuzlukları devlet gücünü kullanarak yaptığı algı yönetimi, medya üzerinden yürüttüğü yoğun beyin yıkama kampanyalarıyla kapatmaya çalıştığını ifade etti.
"Yolsuzluğun boyutu o kadar büyüktür ki iktidarın bütün gayretlerine rağmen yolsuzluk Türkiye’nin gündeminden düşmüyor." diyen Yeniçeri, AK Parti iktidarının yolsuzluğu koruyan, teşvik eden ve kurumsallaştıran tutumunun, uluslararası alanda Türkiye’nin itibarını infaz eden bir noktaya getirdiğine dikkat çekti.
"TÜRKİYE'Yİ BU AHLAK, BU KAFA VE ZİHNİYET YÖNETİYOR"
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Başdanışmanı Etyen Mahçupyan'la ilgili tartışmalara da değinen Yeniçeri, "AKP’liler arasındaki bu kayıkçı kavgası yolsuzluk, yozluk ve rüşvet konusunda AKP’nin tutumunu açıklar nitelikte olması bakımından dikkate değerdir. Türkiye’yi bu ahlak, bu kafa ve bu zihniyet yönetiyor. Türkiye’nin yolsuzluk, yasak, baskı ve özgürlükler konusundaki yerini işte bu anlayış şekillendiriyor." ifadelerini kullandı.
Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Yeniçeri, Milli Eğitim Şurası'nda gündeme gelen zorunlu Osmanlıca dersiyle ilgili kendisinin de yaklaşık 1,5 yıl önce buna ilişkin bir kanun teklifi verdiğini söyledi. "Milli Eğitim Şurası'nda böyle bir karar alınmışsa, bizim teklifimizden 1,5 yıl sonra, doğru bir iş yapmıştır." diyen Yeniçeri, bu konunun AK Parti politikalarına bakarak değerlendirmemek gerektiğini ifade etti.
"HDP'LİLERİN AKLI KESMEZ"
"Bir insanın Türkiye'de entelektüel olabilmesi için mutlaka Osmanlı arşivlerine, birikimlerine vakıf olması lazım belli ölçüde." diyen Yeniçeri, "Herkes ezbere konuşuyor. Dolayısıyla da Osmanlı Türkçesi ya da eski Türkçe dediğimiz bu birikimin mutlaka bizim gençliğimiz tarafından irdelenmesi, algılanması, anlaşılması lazım. İngiliz kültürünü okuyorsunuz ama milyonlarca kendi kitabınızı, kaynağınızı okuyamıyorsunuz. Arşivlere girip inceleme şansınız olmuyor. Kimlerden öğreniyorsunuz? Çevirmenlerden. O çevirmenlerin doğru çevirdiğini nereden biliyorsunuz? Bizi kültürümüzle, tarihimizle buluşturacak, bizi dünle buluşturacak her türlü tavrı bizim şimdiden geliştirmemiz gerekiyor. Hiçbir zararı yok. İnsanların Osmanlıca'yı öğrenmeleri dünkü babalarının vasiyetlerini, yaptıklarını, ortaya koydukları tecrübeleri kavramaları anlamına gelecektir." şeklinde konuştu.
Bu uygulamanın, eski Türkçe'ye geçiş anlamına geleceği görüşünün ise tamamen spekülasyon olduğunu vurgulayan Yeniçeri, HDP'lilerin zorunlu Osmanlıca dersine olumsuz yaklaştıklarının hatırlatılması üzerine, "HDPlilerin aklı kesmez." değerlendirmesinde bulundu.
"SANATÇI İDEOLOJİLERE ENDEKSLENMEMELİ"
Bazı sanatçıların Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na ilişkin açıklamalarının sorulması üzerine ise Yeniçeri, sanatçıların ideolojilere endekslenmemesi gerektiğine belirterek, "Muhalefet oraya sarf edilen paraları soruyor. Siz saray yaparken Ermenek'teki köylünün ayağındaki lastiğin yırtık olmaması lazım."
Terör örgütünün eylemleriyle ilgili bir soruya Yeniçeri, iktidarın ülkenin doğusunda kontrolü kaybettiğini söyledi. Yeniçeri, şöyle devam etti: "Hükümet, seçim için Türk vatanının ve milletinin birliğine ve bütünlüğüne kast eden davranışlara göz yumuyor. Orada kamu güvenliğini sağlayınız. Sağlatamıyorsanız, PKK terör örgütüne imkan sağladığınız, onların halk üzerinde etkinliğini artırdığınız, bölgenin bir kısmında egemenlik hakkını terör örgütüne devrettiğiniz gerekçesiyle topunuzun hakkında işlem yapılacaktır. Ey Davutoğlu, ey Efkan Ala, ey Tayyip Erdoğan. Sarayı marayı bırak. Bugünün Saraylısı haline gelmenin manası yok, bölgeye bak."
MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Yeniçeri, "2014 raporunda, bu kuruluş, Gezi olayları sonrası yaşanan işten atmalar, sansür ve otosansür uygulamaları, şeffaf olmayan medya patronajı, Alo Fatih hatlarını dikkate alarak bu değerlendirme yapıldı. Basın özgürlüğü konusunda durumu 6 puan daha kötüleşen Türkiye, bir yıl bir önceki yıla göre 14 sıra daha geriledi ve dünya genelinde 134'üncü sıraya düştü. Türkiye, aynı zamanda 42 ülkenin yer aldığı Avrupa'da da aynı zamanda basını özgür olmayan tek ülke. Türkiye’nin basın özgürlüğü konusundaki utanç verici durumu Türkiye’de tartışılmadı. Raporun dayandığı temel argümanlar irdelenip nerede demokratik hak ve özgürlükler konusunda sorun olduğu ortaya çıkarılmadı. Tam tersine Türkiye’ye yakışmayan ve ancak polis devletinde olabilecek yasal düzenlemeler birbiri peşi sıra çıkartıldı." diye konuştu.
"İNTERNET ÖZGÜRLÜĞÜNDE PUAN KAYBEDEN ÜLKE OLARAK RUSYA İLE BİRİNCİLİĞİ PAYLAŞIYORUZ"
İnternet özgürlüğü raporunda Türkiye'nin, 2014'te en fazla internet özgürlüğünde puan kaybeden ülke olarak, Rusya ile birinciliği paylaştığını anlatan Yeniçeri, rapora göre Türkiye'nin bir önceki yıla göre 6 puan gerileyerek; internet özgürlüğünde Zambiya, Uganda, Tunus, Singapur, Fas, Angola, Ürdün, Libya, Ruanda ve Bangladeş’in gerisinde kaldığını kaydetti. Yeniçeri, Türkiye’de Nisan 2014 itibariyle engellenen internet sitesi sayısının ise 11 binden 40 bine yükseldiğinin de kayıt altına alındığını söyledi.
Türkiye'nin yolsuzluk endeksinin düşüşünü de değerlendiren Yeniçeri, iktidarın, yolsuzlukları devlet gücünü kullanarak yaptığı algı yönetimi, medya üzerinden yürüttüğü yoğun beyin yıkama kampanyalarıyla kapatmaya çalıştığını ifade etti.
"Yolsuzluğun boyutu o kadar büyüktür ki iktidarın bütün gayretlerine rağmen yolsuzluk Türkiye’nin gündeminden düşmüyor." diyen Yeniçeri, AK Parti iktidarının yolsuzluğu koruyan, teşvik eden ve kurumsallaştıran tutumunun, uluslararası alanda Türkiye’nin itibarını infaz eden bir noktaya getirdiğine dikkat çekti.
"TÜRKİYE'Yİ BU AHLAK, BU KAFA VE ZİHNİYET YÖNETİYOR"
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Başdanışmanı Etyen Mahçupyan'la ilgili tartışmalara da değinen Yeniçeri, "AKP’liler arasındaki bu kayıkçı kavgası yolsuzluk, yozluk ve rüşvet konusunda AKP’nin tutumunu açıklar nitelikte olması bakımından dikkate değerdir. Türkiye’yi bu ahlak, bu kafa ve bu zihniyet yönetiyor. Türkiye’nin yolsuzluk, yasak, baskı ve özgürlükler konusundaki yerini işte bu anlayış şekillendiriyor." ifadelerini kullandı.
Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Yeniçeri, Milli Eğitim Şurası'nda gündeme gelen zorunlu Osmanlıca dersiyle ilgili kendisinin de yaklaşık 1,5 yıl önce buna ilişkin bir kanun teklifi verdiğini söyledi. "Milli Eğitim Şurası'nda böyle bir karar alınmışsa, bizim teklifimizden 1,5 yıl sonra, doğru bir iş yapmıştır." diyen Yeniçeri, bu konunun AK Parti politikalarına bakarak değerlendirmemek gerektiğini ifade etti.
"HDP'LİLERİN AKLI KESMEZ"
"Bir insanın Türkiye'de entelektüel olabilmesi için mutlaka Osmanlı arşivlerine, birikimlerine vakıf olması lazım belli ölçüde." diyen Yeniçeri, "Herkes ezbere konuşuyor. Dolayısıyla da Osmanlı Türkçesi ya da eski Türkçe dediğimiz bu birikimin mutlaka bizim gençliğimiz tarafından irdelenmesi, algılanması, anlaşılması lazım. İngiliz kültürünü okuyorsunuz ama milyonlarca kendi kitabınızı, kaynağınızı okuyamıyorsunuz. Arşivlere girip inceleme şansınız olmuyor. Kimlerden öğreniyorsunuz? Çevirmenlerden. O çevirmenlerin doğru çevirdiğini nereden biliyorsunuz? Bizi kültürümüzle, tarihimizle buluşturacak, bizi dünle buluşturacak her türlü tavrı bizim şimdiden geliştirmemiz gerekiyor. Hiçbir zararı yok. İnsanların Osmanlıca'yı öğrenmeleri dünkü babalarının vasiyetlerini, yaptıklarını, ortaya koydukları tecrübeleri kavramaları anlamına gelecektir." şeklinde konuştu.
Bu uygulamanın, eski Türkçe'ye geçiş anlamına geleceği görüşünün ise tamamen spekülasyon olduğunu vurgulayan Yeniçeri, HDP'lilerin zorunlu Osmanlıca dersine olumsuz yaklaştıklarının hatırlatılması üzerine, "HDPlilerin aklı kesmez." değerlendirmesinde bulundu.
"SANATÇI İDEOLOJİLERE ENDEKSLENMEMELİ"
Bazı sanatçıların Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na ilişkin açıklamalarının sorulması üzerine ise Yeniçeri, sanatçıların ideolojilere endekslenmemesi gerektiğine belirterek, "Muhalefet oraya sarf edilen paraları soruyor. Siz saray yaparken Ermenek'teki köylünün ayağındaki lastiğin yırtık olmaması lazım."
Terör örgütünün eylemleriyle ilgili bir soruya Yeniçeri, iktidarın ülkenin doğusunda kontrolü kaybettiğini söyledi. Yeniçeri, şöyle devam etti: "Hükümet, seçim için Türk vatanının ve milletinin birliğine ve bütünlüğüne kast eden davranışlara göz yumuyor. Orada kamu güvenliğini sağlayınız. Sağlatamıyorsanız, PKK terör örgütüne imkan sağladığınız, onların halk üzerinde etkinliğini artırdığınız, bölgenin bir kısmında egemenlik hakkını terör örgütüne devrettiğiniz gerekçesiyle topunuzun hakkında işlem yapılacaktır. Ey Davutoğlu, ey Efkan Ala, ey Tayyip Erdoğan. Sarayı marayı bırak. Bugünün Saraylısı haline gelmenin manası yok, bölgeye bak."