Ümit Özdağ, HDP’nin kapatılması İçin ilk imzayı vereceğim
İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, HDP’nin kapatılması için yeni bir süreç başlatılırsa, Türk milletinin bir vekili olarak ilk imzayı vereceğim." dedi.

"HDP’nin kapatılması için yeni bir süreç başlatılırsa, Türk milletinin bir vekili olarak ilk imzayı vereceğim. Çünkü HDP, PKK’nın yaptığı her şeyden sorumludur. HDP, eğer bir siyasi parti ise diğer partiler nedir? Eğer diğer siyasi partiler parti ise, HDP’nin bir siyasi parti olarak kabul edilmesi mümkün değildir." ifadelerini kullanan İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, bugün yaptığı yazılı basın açıklamasında önemli mesajlar verdi.
10 Şubat Çarşamba günü, Terör örgütü PKK'ya yönelik, Irak’ın kuzeyindeki, Gara adı verilen dağlık bölgede düzenlenen Pençe Kartal-2 Harekatı kapsamında terör örgütü PKK ile girilen çatışmalar esnasında; Yüzbaşı Burak Coşkun, Yüzbaşı Ertuğ Güler ve Astsubay Kıdemli Çavuş Harun Turhan’ın şehadet haberiyle sarsıldıklarını belirterek, "Öncelikle şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve Türk milletine başsağlığı, gazilerimize ise Allah’tan acil şifalar diliyorum. Şehitlerimizi toprağa değil, yüreğimize gömdüğümüzü de belirtmek istiyorum. Bu operasyon, bölücü terör örgütü PKK’nın hain, soysuz ve korkak yapısını bir kez daha açıkça gözler önüne sermiştir. Bu anlamda bölücü PKK terörünü bir kez daha lanetliyor, PKK terör örgütünün son mensubu etkisiz hale getirilinceye kadar kökünün kurutulması konusundaki irademi ve arzumu, her zaman olduğu gibi, güçlü bir biçimde beyan ediyorum." dedi.
Ümit Özdağ'dan 5 Madde
Öncelikle 13 şehidimiz için sivil kelimesini kullanmak doğru değildir. Bu evlatlarımız yıllardan beri PKK terör örgütünün elinde bulundularsa, görevlerinden dolayı bulunmuşlardır. Şehitlerimize sivil demek, doğrusu, terör örgütü elinde geçirdikleri 5-6 seneyi yok saymak demektir.
İkinci olarak da, şehitlerimiz için milli yas ilan edilmeli, bayraklar yarıya indirilmelidir. Başka devletlerin kralları, başkanları için protokol gereği yaptığı bayrak indirmeyi; kendi çocukları için, hele bu durumda, silahsız bir şekilde katledilen çocukları için, muhakkak yapmak zorundadır. Fakat bu, gerçekleştirilmemiştir.
Üçüncü olarak, İmralı’daki terörist başına sağlanan bütün ayrıcalıkların ortadan kaldırılması gerekmektedir. Terörist başı, tekrar ilk yakalandığı koşullara döndürülmeli, yani tam tecrite geçirilmeli, dış dünyayla tüm bağlantısı kesilmelidir. Bu, yapılabilecek ilk ve öncelikli adımdır.
Dördüncü olarak, PKK terör örgütünün sözde lider kadrosu hedef alınmalı ve infaz edilmelidir. Bunu yüksek sesle yapmanıza da gerek yok. Türkiye’nin bu konuda deneyimi de vardır. Bu esasen şimdiye kadar çoktan yapılması gereken bir şeydi. Bazı zamanlar denenmiş olmasına rağmen bundan sonra ciddi bir politika olarak sürdürülmelidir. İçişleri Bakanı Soylu’nun bu konuda bir sözü var. Bu sözün yerine getirilmesini her Türk gibi ben de arzu ediyor ve bu sözün takipçisi olacağımı belirtmek istiyorum. Münih katliamı sonrasında İsrail’in Filistin Kurtuluş Örgütü liderlerine yönelik giriştiği sürecin bir benzerinin Türkiye tarafından uygulanması artık gereklilikten de öte bir zarurettir.
Beşinci olarak, Türkiye’nin Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki PKK/YPG hedeflerine yönelik çok şiddetli bir cezalandırma operasyonu başlatması gerekmektedir. Evlatlarımıza yöneltilen her namlunun bedelinin ne olacağı, her teröristin zihnine çivi gibi çakılmalıdır.
Bunun dışında, şunu rahatlıkla söyleyebilirim, HDP’nin kapatılması için yeni bir süreç başlatılırsa, Türk milletinin bir vekili olarak ilk imzayı vereceğim. Çünkü HDP, PKK’nın yaptığı her şeyden sorumludur. HDP, eğer bir siyasi parti ise diğer partiler nedir? Eğer diğer siyasi partiler parti ise, HDP’nin bir siyasi parti olarak kabul edilmesi mümkün değildir. HDP’yi kapatırsak terör yine de devam eder diyenler doğru söylemektedir. Fakat, bu bakış açısı oldukça sıkıntılıdır. Bir katil, nasıl olsa yine de cinayetler devam edecek diye cezasız bırakılabilir mi? Devletler koydukları kuralları uygularlar. Bugün eğer kanunlar uygulansa HDP’nin açık kalması mümkün değildir. Sadece bir ilçe başkanlığından çıkan deliller HDP’nin kapatılması için yeterli olacaktır.
Birçok ülkenin Türkiye’ye karşı ikiyüzlü ve tutarsız tavrına rağmen Türkiye’nin HDP’nin kapatılması hususunda gerekli adımları atması, her şeyden önce hukuken bir gerekliliktir. Elbette bunun dış politikada bazı yansımaları olacaktır. Fakat terörizme karşı mücadele, sıfır tolerans ve kararlılıkla sürdürülmelidir. Daha açık bir ifadeyle, terör örgütünün terörize edilmesi gerekmektedir!
Gara operasyonunda yitirdiğimiz canlarımıza yönelik; ABD’nin “şayet sizin anlattığınız gibi bu insanları PKK öldürdüyse” şeklindeki iğrenç açıklamalarının birkaç saat içerisinde nasıl geri çekildiğini ve PKK’ya terörist vurgusu yapılarak fail olan PKK’nın işaret edildiğine şahit olduk. Dolayısıyla çok boyutlu, kapsamlı ve doğru bir stratejiyle yürütülecek bu süreç, istenen sonuçları beraberinde getirebilmektedir.