Osmanlıspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, şuan futbolun kimler tarafından yönetildiğini bilmediklerini, faili meçhul bir durumun olduğunu söyledi.
Osmanlıspor'un yeni teknik direktörü Yılmaz Vural henüz takımıyla antrenmana çıkmadan çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yeni takımıyla yapacağı imza töreni öncesi Vural, antrenörlük camiası ve Türk futbolu ile ilgili değerlendirme yaptı. Türkiye'de takımların sık sık hoca değişikliği yapmasına ve antrenörlerin takımlardaki konumlarına değinen Vural, Fatih Terim'in Galatasaray’dan, Ersun Yanal’ın Fenerbahçe’den ayrılması ve İlhan Cavcav’ın antrenörler ile ilgili verdiği demeçleri örnek verdi. Bunların doğru şeyler olmadığını savunan tecrübeli teknik adam, şöyle konuştu:
''Bu antrenörlük müessesesinin saygınlığını yerlerde süründürüyor. Antrenörlük yönetici arkadaşların önünde ceketlerini iliklediği bir meslekti. Şimdi bakıyorum bu iş tam tersine döndü, antrenörler ceket ilikliyor. Kulüplere tavsiyelerle gidilmeye başlandı. Kulüp yönetimi daha antrenörü gönderdiği bilinmeden antrenörün gittiğinden haberi olan ve yüzlerce aracı ile kulüp bulmaya çalışan nesil ortaya çıktı. Bu durumda yöneticiler adına da zorluk yaşanıyor. Yöneticiler istedikleri antrenörleri getiremiyor. Bu kadar işlere müdahil olunan bir yerde aracılarla iş bulan nesil çıktı ortaya.
Böyle gidilen takımda iş yapmak mümkün değil. Size duyulan saygı size duyulan inanç mümkün olmaktan çıkıyor. Bu meslek şuan iflas etmiş durumda. Antrenörlük mesleği yerde sürünüyor şuan. Maalesef ülkemizde antrenör elinin değdiği takım hemen hemen yok gibi. Yani antrenör becerisiyle, donanımıyla takımına sahada yaptırdıklarını gözlemek mümkün olmuyor artık. Bakıyoruz maçlara hiçbirinden bir futbol sever olarak zevk almıyoruz. Her ligi izleme imkanı oluyor ve kendi ligimizle kıyaslıyoruz. Temposu düşük, organizasyonu eksik, hücumu savunması prensipleriyle oynanmıyor ve oyuncu yetenekleriyle maç kazanılmaya çalışılıyor. Futbolun tam anlamıyla elden geçmesi lazım. Bi kademe kaldı bitmek üzereyiz.''
Çarpıcı açıklamalarına devam eden Vural, Türk futbolunun kimler tarafından yönetildiğinin belli olmadığını belirtirken, ''Ben hayatımda sadece Gençlerbirliği takımında konuştuğum ücreti aldım onun dışında çalıştığım 23 takımın hiç birisinden almadım." diyerek şöyle devam etti:
"Şimdi böyle bir düzen ve imkanlar var gelip bu durumda işinizi yapacaksınız. Oyuncunun parası, futbolcunun yemeği, takımın otobüsü, kalınacak otel bunlarla uğraşmayacaksınız. Her şey tıkır tıkır olunca o zaman siz de kendi işinizden başka şeylere kafa yormayacaksanız başarmaya yakın bir ortam içerisinde olursunuz. Şuan futbolun kimler tarafından yönetildiğini bilmiyoruz. Faili meçhul bir durumda. Federasyon mu, kulüpler mi, siyaset mi? Bunlardan hiçbirisinin yönetmesine biz karşı değiliz. Ama kimse bu çıksın desin ben yönetiyorum. Ortada meçhul bir olay ve futbolun en büyük sorunu bu. Süper Lig'de teknik direktörlüğü boşalan her takımla görüştüm hepsi beni aradı. Hepsinin bana ilk sorduğu kaç para istiyorsunuz. Kimse bana ne projen var bize ne kazandırırsın diyen olmadı. Af edersiniz manavdan armut alır gibi bana fiyat soruluyor önce.''
Osmanlıspor'un yeni teknik direktörü Yılmaz Vural henüz takımıyla antrenmana çıkmadan çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yeni takımıyla yapacağı imza töreni öncesi Vural, antrenörlük camiası ve Türk futbolu ile ilgili değerlendirme yaptı. Türkiye'de takımların sık sık hoca değişikliği yapmasına ve antrenörlerin takımlardaki konumlarına değinen Vural, Fatih Terim'in Galatasaray’dan, Ersun Yanal’ın Fenerbahçe’den ayrılması ve İlhan Cavcav’ın antrenörler ile ilgili verdiği demeçleri örnek verdi. Bunların doğru şeyler olmadığını savunan tecrübeli teknik adam, şöyle konuştu:
''Bu antrenörlük müessesesinin saygınlığını yerlerde süründürüyor. Antrenörlük yönetici arkadaşların önünde ceketlerini iliklediği bir meslekti. Şimdi bakıyorum bu iş tam tersine döndü, antrenörler ceket ilikliyor. Kulüplere tavsiyelerle gidilmeye başlandı. Kulüp yönetimi daha antrenörü gönderdiği bilinmeden antrenörün gittiğinden haberi olan ve yüzlerce aracı ile kulüp bulmaya çalışan nesil ortaya çıktı. Bu durumda yöneticiler adına da zorluk yaşanıyor. Yöneticiler istedikleri antrenörleri getiremiyor. Bu kadar işlere müdahil olunan bir yerde aracılarla iş bulan nesil çıktı ortaya.
Böyle gidilen takımda iş yapmak mümkün değil. Size duyulan saygı size duyulan inanç mümkün olmaktan çıkıyor. Bu meslek şuan iflas etmiş durumda. Antrenörlük mesleği yerde sürünüyor şuan. Maalesef ülkemizde antrenör elinin değdiği takım hemen hemen yok gibi. Yani antrenör becerisiyle, donanımıyla takımına sahada yaptırdıklarını gözlemek mümkün olmuyor artık. Bakıyoruz maçlara hiçbirinden bir futbol sever olarak zevk almıyoruz. Her ligi izleme imkanı oluyor ve kendi ligimizle kıyaslıyoruz. Temposu düşük, organizasyonu eksik, hücumu savunması prensipleriyle oynanmıyor ve oyuncu yetenekleriyle maç kazanılmaya çalışılıyor. Futbolun tam anlamıyla elden geçmesi lazım. Bi kademe kaldı bitmek üzereyiz.''
Çarpıcı açıklamalarına devam eden Vural, Türk futbolunun kimler tarafından yönetildiğinin belli olmadığını belirtirken, ''Ben hayatımda sadece Gençlerbirliği takımında konuştuğum ücreti aldım onun dışında çalıştığım 23 takımın hiç birisinden almadım." diyerek şöyle devam etti:
"Şimdi böyle bir düzen ve imkanlar var gelip bu durumda işinizi yapacaksınız. Oyuncunun parası, futbolcunun yemeği, takımın otobüsü, kalınacak otel bunlarla uğraşmayacaksınız. Her şey tıkır tıkır olunca o zaman siz de kendi işinizden başka şeylere kafa yormayacaksanız başarmaya yakın bir ortam içerisinde olursunuz. Şuan futbolun kimler tarafından yönetildiğini bilmiyoruz. Faili meçhul bir durumda. Federasyon mu, kulüpler mi, siyaset mi? Bunlardan hiçbirisinin yönetmesine biz karşı değiliz. Ama kimse bu çıksın desin ben yönetiyorum. Ortada meçhul bir olay ve futbolun en büyük sorunu bu. Süper Lig'de teknik direktörlüğü boşalan her takımla görüştüm hepsi beni aradı. Hepsinin bana ilk sorduğu kaç para istiyorsunuz. Kimse bana ne projen var bize ne kazandırırsın diyen olmadı. Af edersiniz manavdan armut alır gibi bana fiyat soruluyor önce.''