Ben OMÜde okuyan bir öğrenciyim. Son zamanda bazı basın-yayın organlarında sizin hakkınızda çıkan çeşitli yazılar üzerine bir konuya dikkat çekmek üzere bu mektubu kaleme aldım.
OMÜ Fen-Edebiyat Fakültesinin önünde bir çadır var. Herhalde Türkiye’de ikinci örneği bulunmayan bir yer. Bu çadırda benim gibi binlerce öğrenci sizin gönderdiğiniz sıcak bir tas çorba ile güne başlıyor.
Ben ve çevremdeki arkadaşlarımın çoğu ya çiftçi ya memur çocuğu. Köylünün durumu malum, çocuğuna bir ay gönderebiliyorsa ikinci ay sıkıntıya düşüyor. Öyle arkadaşlarım var ki tramvay parası bulamadığı için kilometrelerce yol gidiyor. Benim gibi memur çocuğu olanlar biraz daha şanslı tabiî ki başka okuyan kardeşi yoksa. En azından düzenli bir para geliyor. Evdekiler sıkıntı çekiyor ama en azından bize yansıtmıyor.
Başkanım, açtığın çorba çadırında okuldaki her gruptan insan karnını doyuruyor. Normalde birbirine selam vermeyen insanlar yan yana masalarda karnını doyuruyor ve hepsi sana duacı. Ayrım yapmadan bütün insanlara nasıl hizmet götürüleceğini gençlere gösterdin. Ben de dahil herkes gittiği yerde senin bu hizmetini anlatıyor, örnek gösteriyor. Herkes kendi partililerine niye böyle bir hizmet yapmadıkları için sitem ediyor.
Başkanım, yaptığın bu hizmetle devlet malı denilen şeyin nasıl olumlu işlerde kullanılabileceğini hem bize hem de cümle aleme duyurdun. Çadırda çalışan görevliler, benzer bir çadırın sanayideki çıraklar için de kurulduğunu söyleyince ne kadar sevindik bilemezsin.
Başkanım, seni tanımak ya da bir arada bulunmak fırsatımız olmadı. Ancak son zamanlarda bazı sitelerde hakkınızda olumsuz ithamlar ortaya atılınca bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettim ve yayınlanır umuduyla bu siteye gönderdim. Sana arkadaşlarım ve kendim adına teşekkür etmek istedim. Allah razı olsun, bu ve benzeri hayırlı çalışmalarınla halka hizmet etmeyi nasip etsin.
Ali Demir