Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yalçın; MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin seviyeli ve nazik bir uslupla CHP'nin Adli Yıl açılış törenine dair tutumunu sorgulayan açıklamasına Selin Sayek Boke'nin verdiği cevabı,kontrolsüzce züccaciye dükkânına giren filin ortalığı yıkıp geçmesinden farksız olduğunu söyledi.
Türkiye’nin içinden geçtiği badireli günlerde oluşan millî mutabakat ve siyasi konsensüs havasını, CHP’nin özürlü bünyesine fevkalade ağır geldiğini ve ana muhalefet partisinın çok çabuk reddiyecilik ve inkârcılığa başladığını belirten Semih Yalçın konuşmasını şöyle sürdürdü:
Farklı siyasi tutum ve görüşlere rağmen Türkiye’yi düze çıkarmak için ortak noktalarda birleşilmesinin millî bir yükümlülük olduğu gerçeğinin bütün toplum kesimlerinde teslim edildiği bir zaman diliminde CHP, yine tıynetine ve fikriyatına uygun bir tavır içine girmiştir.
CHP, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünün korunması noktasındaki samimiyetsizliğini ve ikiyüzlülüğünü çabuk açık etmiş, millî meseleler söz konusu olunca ittifak eden geniş toplum kesimleriyle bir türlü dokusunun tutmayacağını bir kez daha ispatlamıştır.
CHP Yenikapı’daki mitinge AKP ve MHP ile yan yana katılırken de demek ki samimiyetsizdi.
Madem Devlet Bahçeli Erdoğan rejimine destek veriyordu, CHP’nin MHP ve milletle birlikte Yenikapı’da ne işi vardı?
CHP artık bir yol ayrımına gelmiştir. Ana muhalefet partisi kararını vermelidir: Millî birlikten yana mı olmalıdır, ayrışmadan yana mı tutum takınmalıdır?
CHP artık HDP ağzını terk etmeli, kendi özüne dönerek Cumhuriyet’in kurucu değerlerine sahip çıkmalıdır. Eğer aksi düşünülüyorsa bundan böyle sayın Böke açıklamalarını Kandil’den yapmalıdır.
Sayın Bahçeli’ye “Kongresini Saray’ın Bahçesinde yapabilir.” diyen arızalı zihniyetlere de kongrelerini Kandil’de yapmak yaraşır. Hatta Karayılanları ve Cemil Bayıkları da onur konuğu! olarak davet edebilirler. Böyle olduğu takdirde çok sırıtmayacaktır.
Sayın Devlet Bahçeli’yi Erdoğan rejimine destek vermekle suçlayan Baasçı kafayı ana muhalefet partisine yakıştırmakta zorluk çekiyoruz.
Türkiye’nin içinden geçtiği badireli günlerde oluşan millî mutabakat ve siyasi konsensüs havasını, CHP’nin özürlü bünyesine fevkalade ağır geldiğini ve ana muhalefet partisinın çok çabuk reddiyecilik ve inkârcılığa başladığını belirten Semih Yalçın konuşmasını şöyle sürdürdü:
Farklı siyasi tutum ve görüşlere rağmen Türkiye’yi düze çıkarmak için ortak noktalarda birleşilmesinin millî bir yükümlülük olduğu gerçeğinin bütün toplum kesimlerinde teslim edildiği bir zaman diliminde CHP, yine tıynetine ve fikriyatına uygun bir tavır içine girmiştir.
CHP, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünün korunması noktasındaki samimiyetsizliğini ve ikiyüzlülüğünü çabuk açık etmiş, millî meseleler söz konusu olunca ittifak eden geniş toplum kesimleriyle bir türlü dokusunun tutmayacağını bir kez daha ispatlamıştır.
CHP Yenikapı’daki mitinge AKP ve MHP ile yan yana katılırken de demek ki samimiyetsizdi.
Madem Devlet Bahçeli Erdoğan rejimine destek veriyordu, CHP’nin MHP ve milletle birlikte Yenikapı’da ne işi vardı?
CHP artık bir yol ayrımına gelmiştir. Ana muhalefet partisi kararını vermelidir: Millî birlikten yana mı olmalıdır, ayrışmadan yana mı tutum takınmalıdır?
CHP artık HDP ağzını terk etmeli, kendi özüne dönerek Cumhuriyet’in kurucu değerlerine sahip çıkmalıdır. Eğer aksi düşünülüyorsa bundan böyle sayın Böke açıklamalarını Kandil’den yapmalıdır.
Sayın Bahçeli’ye “Kongresini Saray’ın Bahçesinde yapabilir.” diyen arızalı zihniyetlere de kongrelerini Kandil’de yapmak yaraşır. Hatta Karayılanları ve Cemil Bayıkları da onur konuğu! olarak davet edebilirler. Böyle olduğu takdirde çok sırıtmayacaktır.
Sayın Devlet Bahçeli’yi Erdoğan rejimine destek vermekle suçlayan Baasçı kafayı ana muhalefet partisine yakıştırmakta zorluk çekiyoruz.