21 Eylül, dünya barışı için bir hatırlatma olarak her yıl kutlanan Dünya Barış Günü'dür. 1 Eylül 1939'da Nazi Almanya’sının Polonya’yı işgaliyle başlayan ve 60 milyon insanın yaşamını yitirdiği 2. Dünya Savaşı’nın ardından barışın önemi tüm insanlık için daha da belirgin hale geldi. Ancak bu tarihin asıl kabulü, 1981 yılında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından barışa dair küresel farkındalığı artırmak amacıyla olmuştur. 21 Eylül, çatışmaların önlenmesi, uluslararası barışın sağlanması ve sürdürülebilirliğin güçlendirilmesi için bir çağrıdır.Barışın Sembolik Anlamı ve Barış Çanı
Her yıl, 21 Eylül'de, BM Genel Merkezi'nde "Barış Çanı" çalınır. Bu çan, 2. Dünya Savaşı'nda Japonya'nın Nagazaki ve Hiroşima şehirlerine atılan atom bombalarının ardından dünya çocuklarının katkılarıyla yapılmış ve barışın ne kadar değerli olduğunu tüm dünyaya hatırlatır. "Çok Yaşa Mutlak Barış" yazısı ile süslenmiş bu çan, barışın evrensel bir hak olduğunu vurgular.Birleşmiş Milletler ve Barışın Güçlendirilmesi
BM’nin temel prensiplerinden biri, barışı tesis etmek ve korumaktır. Birleşmiş Milletler Şartı, insan haklarına ve özgürlüklere saygı gösterilmesinin barışın en temel unsurlarından biri olduğunu belirtir. BM’nin İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ve Barış Hakkı Bildirgesi de, bu kapsamda insanlığın barış içinde yaşama hakkını güvence altına alır.Küresel Barış Sorunları
Dünya, ne yazık ki, hâlâ sıcak çatışmalarla sarsılmaktadır. Rusya-Ukrayna savaşı ve yıllardır süren Suriye iç savaşı, barışın ne kadar kırılgan bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir. Savaşlar, milyonlarca insanın yaşamını, yerleşim yerlerini ve geleceğini tehdit ederken, dünya barışına olan özlemi de artırmaktadır.Türkiye’nin Barışa Katkısı
Türkiye, Mustafa Kemal Atatürk’ün "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" ilkesini her zaman barışın temeli olarak görmüştür. Etnik, kültürel ve dini farklılıklarıyla birlikte Türkiye, barış ve istikrarın korunmasında önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle Ortadoğu’daki gerginliklerin azalması ve bölgede barışın sağlanması için önemli adımlar atan Türkiye, barışı savunmaya devam etmektedir.Barışın İnsan Hakları ile Bağlantısı
Barış, yalnızca savaşsız bir dünya değil, aynı zamanda insan haklarının ve özgürlüklerin tam olarak sağlandığı bir düzen anlamına gelir. Barışa ulaşmanın yolu, insan haklarının korunması ve bu hakların eşit olarak uygulanmasından geçer. İnsanlar arasındaki her türlü eşitsizlik, barışın tesisini engeller. Bu nedenle, barış ve insan hakları arasındaki bu kopmaz bağ, dünya barışını sağlamak için temel bir unsurdur.Bir Dünya Barış Günü Daha…21 Eylül Dünya Barış Günü, yalnızca çatışmaların sona erdirilmesi değil, barışın haklara ve özgürlüklere dayalı bir şekilde sağlanmasını teşvik eden bir hatırlatmadır. Dünya, barış ve istikrarı sağlamada birlik olmalı, insan haklarını koruma sorumluluğunu üstlenmelidir.Haber: Garabey
Her yıl, 21 Eylül'de, BM Genel Merkezi'nde "Barış Çanı" çalınır. Bu çan, 2. Dünya Savaşı'nda Japonya'nın Nagazaki ve Hiroşima şehirlerine atılan atom bombalarının ardından dünya çocuklarının katkılarıyla yapılmış ve barışın ne kadar değerli olduğunu tüm dünyaya hatırlatır. "Çok Yaşa Mutlak Barış" yazısı ile süslenmiş bu çan, barışın evrensel bir hak olduğunu vurgular.Birleşmiş Milletler ve Barışın Güçlendirilmesi
BM’nin temel prensiplerinden biri, barışı tesis etmek ve korumaktır. Birleşmiş Milletler Şartı, insan haklarına ve özgürlüklere saygı gösterilmesinin barışın en temel unsurlarından biri olduğunu belirtir. BM’nin İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ve Barış Hakkı Bildirgesi de, bu kapsamda insanlığın barış içinde yaşama hakkını güvence altına alır.Küresel Barış Sorunları
Dünya, ne yazık ki, hâlâ sıcak çatışmalarla sarsılmaktadır. Rusya-Ukrayna savaşı ve yıllardır süren Suriye iç savaşı, barışın ne kadar kırılgan bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir. Savaşlar, milyonlarca insanın yaşamını, yerleşim yerlerini ve geleceğini tehdit ederken, dünya barışına olan özlemi de artırmaktadır.Türkiye’nin Barışa Katkısı
Türkiye, Mustafa Kemal Atatürk’ün "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" ilkesini her zaman barışın temeli olarak görmüştür. Etnik, kültürel ve dini farklılıklarıyla birlikte Türkiye, barış ve istikrarın korunmasında önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle Ortadoğu’daki gerginliklerin azalması ve bölgede barışın sağlanması için önemli adımlar atan Türkiye, barışı savunmaya devam etmektedir.Barışın İnsan Hakları ile Bağlantısı
Barış, yalnızca savaşsız bir dünya değil, aynı zamanda insan haklarının ve özgürlüklerin tam olarak sağlandığı bir düzen anlamına gelir. Barışa ulaşmanın yolu, insan haklarının korunması ve bu hakların eşit olarak uygulanmasından geçer. İnsanlar arasındaki her türlü eşitsizlik, barışın tesisini engeller. Bu nedenle, barış ve insan hakları arasındaki bu kopmaz bağ, dünya barışını sağlamak için temel bir unsurdur.Bir Dünya Barış Günü Daha…21 Eylül Dünya Barış Günü, yalnızca çatışmaların sona erdirilmesi değil, barışın haklara ve özgürlüklere dayalı bir şekilde sağlanmasını teşvik eden bir hatırlatmadır. Dünya, barış ve istikrarı sağlamada birlik olmalı, insan haklarını koruma sorumluluğunu üstlenmelidir.Haber: Garabey