Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Yaşanan felaket, büyük kayıpların yanı sıra milletimizin dayanışma ruhunu da ortaya koydu. Yazar Abdullah Dede, yeni makalesinde bu büyük dayanışmaya dikkat çekerek,
'Büyük milletlerin temeli felaket zamanlarında daha da sağlamlaşır' diyor.Türkiye, 6 Şubat 2023'te tarihin en büyük felaketlerinden biriyle karşı karşıya kaldı. Binlerce vatandaşımız hayatını kaybederken, milyonlarca insan etkilendi. Ancak bu büyük yıkım karşısında milletimizin sergilediği birlik ve dayanışma, tarihe altın harflerle yazıldı.Felaketin ilk anlarından itibaren, enkaz altında kalanları kurtarmak için seferber olan arama kurtarma ekipleri, elindeki son lokmasını depremzedelerle paylaşan vatandaşlar ve dünyanın dört bir yanından gelen yardımlar, Türk milletinin ne kadar güçlü bir bağa sahip olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Provokasyonlara Rağmen Büyük Dayanışma
Yazar Abdullah Dede,
'6 Şubat 2023: Asrın Felaketinden Asrın Dayanışmasına' başlıklı makalesinde, felaketin ilk anlarında ortaya çıkan dayanışma ruhunu anlatırken, bazı çevrelerin moral bozucu propagandalarına da dikkat çekiyor.Dede, özellikle gazeteci İsmail Saymaz’ın deprem bölgesinden yaptığı yayınlarla olumsuzlukları öne çıkarmaya çalıştığını ve halkın moralini bozduğunu belirtiyor.Öte yandan, Prof. Övgün Ahmet Ercan’ın sosyal medya paylaşımlarının kamuoyunda infial yarattığını ifade eden Dede, şu sözlere yer veriyor:
"Birisi, 'Deprem bölgesinde bin kadar çocuk kayıp' diyerek toplumu paniğe sürüklerken, diğeri ise 'İlk iki gün asker inmediği için korumasız kadınlara tecavüz edildi' iddiasıyla büyük bir provokasyona imza atıyordu. Bunların her biri, milletimizin felaketle mücadelesini sekteye uğratmaya çalışan zihniyetin bir parçasıydı."Unutulmayan Fedakârlıklar
Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen, milletimiz dünya tarihine örnek olacak bir dayanışma sergiledi. Dede, makalesinde bu büyük dayanışmayı hatırlatan örnekleri şöyle anlatıyor:
"Enkaz altında çıkamayacağını düşünen bir kız çocuğu, cep telefonuna 'Üzerimde emanet 1500 TL var. Onu falan kişiye ulaştırın' diye mesaj bırakıyordu. Küçücük çocukların kumbaralarını boşaltıp yardım kuruluşlarına götürdüğünü gördük. Onlar Türklük ormanının fidanları değil mi?"Türkiye'nin dört bir yanından gönüllüler, ekipmanlarını alarak deprem bölgesine koşarken, Azerbaycan’dan gelen yardımlar da hafızalarda yer etti. Özellikle Azerbaycanlı Server Beşirli’nin yardımları Adıyaman’a kendi imkânlarıyla ulaştırması, kardeşlik ruhunun bir sembolü olarak hafızalara kazındı.Ancak bu süreçte, hiçbir katkı sağlamadığı halde "Yardım paraları nereye gidiyor?" diye sorgulayan ayrık otları da unutulmadı. Dede, yaşadığı bir olayı şöyle anlatıyor:
"Açılan hesaba ikinci kere para yatırırken vezne memurunun 'Siz bunu veriyorsunuz ama…' diye imada bulunması üzerine, 'Oğlum, sen benim paramın kâhyası mısın, işine bak' dediğim aklımdan çıkmayacak."6 Şubat: Bir Ergenekon Destanı
Abdullah Dede, makalesinde bu felaketin sadece bir yıkım değil, aynı zamanda Türk milletinin dayanışma ruhunu kanıtladığı bir sınav olduğunu ifade ederek şunları söylüyor:
"6 Şubat 2023 ve sonrası, tarih boyu dayanışma, birlik ve beraberlikle çıktığımız Ergenekonlardan biridir. Bu felaket bize her bakımdan tedbirli olmayı öğütlerken, dayanışma ile her zorluğun altından kalkabileceğimizi ve milletimizin asaletini hatırlatmaktadır."Milletçe yaşanan bu büyük acının ardından, birlik ve beraberliğin ne denli önemli olduğu bir kez daha anlaşıldı. Allah, böyle felaketlerden ülkemizi korusun ve milletimizin dayanışma ruhuna zeval vermesin.
Abdullah Dede’nin bu konudaki detaylı değerlendirmelerini ve felaket sonrası çıkarılması gereken dersleri ele aldığı yeni makalesini okumak için buraya tıklayın.