Adnan Öz'ün Edebiyat ve Hayata Bakışı

Kapsamhaber olarak, bugün değerli yazar ve şair Adnan Öz'ü ağırlıyoruz. Öz, son kitabı "DİKİNE"de, kadim tasavvuf tarihinde 'makam'ın, kararlı ve düzenli çabalarla kazanılan ahlak ilkesi olduğunu vurguluyor. "0 filmde söylendiği gibi 'Yürümek yeterli, davet edilenler yolu bulacaktır.' Günümüzün siyaseti nasıl türlü oyunlar ve hileler üzerine kurulmuş olsa da onu düzlüğe çıkartacak olan yine bizleriz." diyerek, makamların millete hizmet etmek için var olduğunu belirtiyor. Kitabında, geçmiş ve bugünün izdüşümünü sunan Öz, yazdıklarının kendi yolunu ve viraneliğini temsil ettiğini ifade ediyor.

Dayı Cemil Güzel Adam kitabında, ruhunu sunarken değişen ve şekillenen dünyasını paylaşmak istediğini söyleyen Adnan Öz, her anlatının, yazanın yalnızlığını ve çaresizliğini yansıttığını dile getiriyor. Geçmişteki düşüncelerinin değiştiğini ancak yazılarını orijinal hallerinde tutmayı tercih ettiğini vurguluyor. Kitabında çeşitli mesajlar veren Öz, okuyucularına mütevazılık, hoşgörü ve sevgiyle hareket etmeyi öneriyor.

Gerçekler Acıtır kitabında ise aşkın sınırlarını ve insanın varoluşunu sorgulayan Öz, kadim edebiyat geleneği içinde bu soruların yüzlerce eserde irdelendiğini belirtiyor. Romanında, aşkın peşinde binlerce kilometre yol kat eden bir karakterin hikayesini anlatarak, insanın geleceğini belirleyen coğrafyanın kaderine nasıl boyun eğdiğini gösteriyor.

Edebiyat dünyasın önemli kalemlerinden M. Halistin Kukul, Adnan Öz'ün Türk Ruleti romanıyla ilgili, "Bir ‘icrâ’yı/yapım’ı, san’at sınıfına alıp, onu, eser kabul etmek gibi; bir ‘yazı’yı edebiyata dâhil etmenin de belli şartları ve kaideleri bulunmaktadır.Başlık olarak aldığım “Türk Ruleti”, sözünü ettiğim vasıfta bir roman’dır. Son zamanlarda, edebiyat sahasında, az da olsa, bu tür güzelliklerle karşılaşıyorum. Roman, uzun soluklu olmasına rağmen, eli kalem tutanlarımız, bu sahada güzel örneklere imza atıyorlar." demektedir.

Adnan Öz'ün Bir Kuşun Feryadı kitabı. Türkiye'nin güncel meselelerinden birini, doğa tahribatını yakışır bir ustalıkla, sade ama derin bir şekilde ele almaktadır. Hayvanların ve insanların verdiği ortak mücedeleyi işleyen bu kitap, çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmanın yanı sıra, şuurlu bir insan olmayı, doğayı sevmeyi ve korumayı da öğütmektedir.

Adnan Öz Kimdir?

Adnan Öz, uzun süredir gazetelerde köşe yazarlığı yapmanın yanı sıra, duygu dolu kitaplarıyla da tanınıyor. Dayı Cemil Güzel Adam, Dikine ve Gerçekler Acıtır gibi eserleriyle edebiyat dünyasında önemli bir yer edinen Öz, aynı zamanda Yüreğe Gömülen Veda romanı ve Anneye Ağıt adlı şiir denemeleriyle okuyucularına sesleniyor. Evli ve iki çocuk babası olan Öz, Samsun'un Çarşamba ilçesinde doğmuş ve halen yazılarıyla edebiyatseverlerin ilgisini çekmeye devam ediyor.

Sevilen Yazar Adnan Öz Sorularımıza Cevap Verdi:

Kapsamhaber: Yazmaya nasıl başladınız ve yazarlık yolculuğunuzda sizi en çok etkileyen deneyimler neler oldu?

Adnan Öz: “İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır.” düsturuyla hareket ediyoruz. Hakkın hâkim olmasını ve adalet ile yönetilen bir ülke hayal ediyoruz. Memleket ve millet sevdamız, milletin sorunlarını dile getirmemizi zorunlu kılıyor. Uzun yıllar gazete ve dergilerde memleketin ve milletimizin sorunları üzerine köşe yazıları yazdık. Köşe yazıları yazmaya devam ederken kalıcı bir eser bırakma adına kitap yazmayı da arzu ettik. Bizler bir bakıma bugünü gelecek nesiller için kayıt altına alıyoruz.

Kapsamhaber: Eserlerinizde genellikle hangi temaları işlemeyi tercih ediyorsunuz ve bu temaları seçme nedeniniz nedir?

Adnan Öz: Yakın siyasi tarihimizi, ülkemiz ve bölgemiz üzerine oynanan oyunları, ülkemizin demokratik ve ekonomik olarak geri kalmışlığının nedenlerini kaleme almaya çalışıyor, romanlarımızı böyle kurguluyoruz. Tabii ki aşk teması da olmazsa olmazımız.

Kapsamhaber: Bir roman yazarken karakterlerinizle aranızda nasıl bir bağ oluşuyor? Karakterlerinizi yaratırken belirli bir ilham kaynağından mı yararlanıyorsunuz?

Adnan Öz: Karakteri kurgulamadan önce bir konu ya da konular belirliyor, bu konular üzerine yaşananlar veya yaşanmışlıkları araştırıyoruz. Sonra bu konuları kendimiz anlıyor ve yaşıyor gibi empati yapıyoruz. Sonra da kaleme alıyoruz.

Kapsamhaber: Yazma sürecinizde karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdir ve bu zorlukların üstesinden nasıl geliyorsunuz?

Adnan Öz: Bütün yerel yazarlar gibi biz de iaşemizi başka bir işten kazanıyoruz. Hayatımızı idame ettirmek için yoğun bir iş tempomuz var. Bunun yanında ailemiz ve sosyal çevremize de zaman ayırmamız gerekiyor. Arda kalan zamanlarda yazmaya çalışıyoruz. Tabii ki bu durum konsantre olamama ve konuda kopukluklara sebebiyet verebiliyor.

Kapsamhaber: Eserlerinizde okuyuculara iletmek istediğiniz temel mesaj nedir ve bu mesajı verirken belirli bir yöntem kullanıyor musunuz?

Adnan Öz: Evet en önemsediğim konuların başında bir mesaj vermek geliyor. Okuyucularımıza yakın tarihte ülkemizde yaşadıklarımızdan örnekler veriyoruz. Bu olumsuzluklar köşe başlarını tutan vurdumduymazlar tarafından nasıl örtbas edilmiş ipucu veriyoruz. Devrim otomobili, Nuri Demirağ, Nuri Killigil Paşa gibi birçok vatan evladının nasıl engellendiği ve başına gelenlerden bahsedip okuyucunun konuyu merak etmesini ve araştırmasını sağlamaya çalışıyoruz. 

Kapsamhaber: Şimdiye kadar yazdığınız hangi kitabı kendinize en yakın hissediyorsunuz ve neden?

Adnan Öz: Her kitabın ayrı bir hikayesi ve ayrı bir değeri var. İlk romanımız olması sebebiyle ve hayata dair vermek istediğimiz mesajların birçoğunu verebildiğimiz için Gerçekler Acıtır romanı ayrı bir yere sahiptir. Tabii ki Türk Ruleti romanı da yakın tarihimizi sorgulama bakımından bizim için önemlidir.

Kapsamhaber: Yazarken rutin bir gününüz nasıl geçer? Yazma sürecinizde belirli ritüelleriniz veya alışkanlıklarınız var mı?

Adnan Öz: Daha önce de dediğimiz gibi işimiz gereği her günümüz ayrı konuların ve sorunların çözümüyle geçiyor. Bazen vakit bulup bilgisayarın başına oturduk diye seviniyoruz fakat yazmaya bir şey bulamıyoruz çünkü yazmak için ilham gelmesi bunun için de zihninizin dingin olması gerekiyor. Yazarken duygusal müzik dinlemeyi seviyoruz.

Kapsamhaber: Yazarlık kariyerinizdeki dönüm noktaları nelerdir ve bu noktalar sizi nasıl etkiledi?

Adnan Öz: Yazarlıkta henüz bir dönüm noktası yaşayamadık. Ümit ederiz ki bir gün olumlu manada bir dönüm noktası yaşarız.

Kapsamhaber: Eserlerinizde gerçek hayat deneyimlerinizden ne kadar yararlanıyorsunuz? Kişisel deneyimleriniz yazınıza nasıl yansıyor?

Adnan Öz: Gerçek hayat deneyimleri çok etkili oluyor. Osmanlı’nın hüküm sürdüğü bütün coğrafyayı dolaşıp insanların bize bakışlarını ve geçmiş ile ilgili söylediklerini dinliyoruz. Romanlarımızda bu diyalogların bazılarını damıtarak roman kahramanları vasıtasıyla aktarıyoruz. Onun için bütün romanlarımızda mutlaka komşu ülkeler yer buluyor.

Kapsamhaber: Seyahatlerinizde insanların bakış açılarını ve yaşadıkları deneyimleri dinleyerek karakterlerinizi oluşturduğunuzu söylediniz. Bu diyalogları romanlarınızda nasıl kullanıyorsunuz?

Adnan Öz: Evet, seyahatlerimiz sırasında insanların bakış açılarını ve yaşadıkları deneyimleri dinlemek, karakterlerimizin ve hikayelerimizin daha gerçekçi olmasını sağlıyor. Bu diyalogları romanlarımızda, karakterler arasındaki etkileşimleri ve hikaye akışını güçlendirmek için kullanıyoruz. Böylece, okuyucularımızın olaylara ve karakterlere daha fazla bağlanmasını sağlıyoruz.

Kapsamhaber: Okuyucularınıza iletmek istediğiniz en önemli mesaj nedir ve bu mesajı aktarırken belirli bir yöntem kullanıyor musunuz?

Adnan Öz: En önemli mesajımız, toplumsal sorunlara dikkat çekmek ve okuyucularımızın düşünmelerini sağlamaktır. Bu mesajı aktarırken, gerçek hayattan örnekler veriyor ve okuyucularımızı düşünmeye teşvik ediyoruz. Romanlarımızda, karakterler aracılığıyla toplumsal sorunlara ve adaletsizliklere değiniyoruz ve okuyucularımızın bu konular üzerinde düşünmelerini sağlıyoruz.

Kapsamhaber: Gelecek projelerinizden bahseder misiniz? Okuyucularınız sizi hangi yeni eserlerde bulabilir?

Adnan Öz: Yakında basılmayı bekleyen bir hikaye dosyamız var ve Karadeniz Kitap Fuarında okuyucularımızla buluşacak. Ayrıca, "Türk Ruleti -3-" üzerinde çalışıyoruz ve geçmişte yaşanmış bir hikayeyi konu alan "Çolak Hasan" adlı bir eser üzerinde de çalışmalarımız devam ediyor. İlerleyen süreçte, elimizden geldiğince yazmaya devam edeceğiz ve okuyucularımızla buluşmayı umuyoruz.

Kapsamhaber: Edebiyatın ve sanatın toplumsal değişimdeki rolü hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Adnan Öz: Edebiyat ve sanat, toplumun önünde ve yol gösterici bir unsurdur. Toplumsal değişimde etkili bir araçtır ve insanların düşünce dünyalarını zenginleştirir. Ancak, bazı durumlarda kötü amaçlar için kullanılabileceğini unutmamak gerekir. Edebiyatın ve sanatın toplumsal değişimde olumlu bir rol oynaması için, sanatçıların sorumluluklarının farkında olmaları ve toplumu pozitif yönde etkilemeye çalışmaları önemlidir.

Kapsamhaber: Yazarlık kariyerinizde öğrendiğiniz en önemli ders nedir?

Adnan Öz: Yazarlık kariyerim boyunca öğrendiğim en önemli ders, hayatın sürekli bir öğrenme süreci olduğudur. Yaşadıklarımızdan ve deneyimlerimizden ders çıkarmak, sürekli olarak kendimizi geliştirmemizi sağlar. Yazarlık da bu sürecin bir parçasıdır ve her eserimizde yeni şeyler öğreniriz. Önemli olan, merak etmeye ve öğrenmeye devam etmektir.

Kapsamhaber: Yeni yazarlara verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir? Yazarlık yolculuğuna yeni başlayanlara neler önerirsiniz?

Adnan Öz: Yeni yazarlara verebileceğim en önemli tavsiye, kafalarından önyargıyı atarak hayata ve insanlara açık olmalarıdır. Yazar olmak isteyen herkesin farklı bir perspektiften dünyayı görmesi ve yaşadıklarını yazmaya cesaret etmesi önemlidir. Ayrıca, çok okuyarak ve hayal güçlerini geliştirerek yazma becerilerini geliştirebilirler.

Kapsamhaber: Edebiyatın geleceği hakkında neler düşünüyorsunuz, dijital çağ yazma ve okuma alışkanlıklarını nasıl etkiliyor?

Adnan Öz: Edebiyatın geleceği hakkında düşündüğümüzde, dijital çağın yazma ve okuma alışkanlıklarını önemli ölçüde etkilediğini görüyoruz. Geleneksel kitapların yerini dijital kitaplar almaya başladı ve bu durumun gelecekte daha da artacağını düşünüyoruz. Ancak, buna rağmen, yazılı kitapların ve edebiyatın önemini kaybetmeyeceğini düşünüyoruz. İnsanlar her zaman yazılı eserlere olan ilgilerini koruyacaklar ve bu, edebiyatın geleceğini şekillendirecektir.

EDNEN ÖZ KİMDİR