Son günlerde kamuoyunda sıkça tartışılan “kısmi af” iddiaları, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıklamalarıyla yeniden gündeme geldi. Bakan Tunç, basına yansıyan düzenlemenin bir af değil, eşitlik ilkesine dayalı bir infaz düzenlemesi olabileceğini vurguladı.

Peki, bu düzenleme gerçekten bir af mı? Kimleri kapsayabilir? Ne zaman yürürlüğe girebilir?

Mevcut Düzenleme Neden Tartışılıyor?

Türkiye’de 31 Temmuz 2023’te yürürlüğe giren denetimli serbestlik düzenlemesi, açık cezaevinde bulunan hükümlülerin kalan cezalarını dışarıda tamamlamalarına olanak sağlamıştı. Ancak bu düzenlemeden yalnızca 31 Temmuz 2023 itibarıyla cezası kesinleşmiş olanlar yararlanabilmişti.

Aynı suçu işlemiş ancak ceza kararı bu tarihten sonra kesinleşmiş olanlar ise bu düzenleme dışında kaldı. Bu durum, eşitlik ilkesine aykırı bir durum oluşturduğu gerekçesiyle eleştirilerek yeni bir düzenleme çağrılarına neden oldu.

Bakan Tunç: 'Bu Bir Af Değil'

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, düzenlemenin affa yönelik olmadığını, yalnızca eşitlik ilkesi açısından bir değerlendirme yapılabileceğini belirtti.

Bakan Tunç, suç tarihine göre bazı hükümlülerin cezaevinde kaldığını, bazılarının ise aynı düzenlemeden yararlanamadığını ifade ederek, bu durumun Meclis tarafından değerlendirilebileceğini ancak bunun doğrudan bir af olarak nitelendirilemeyeceğini söyledi.

MHP’den Yeni İnfaz Düzenlemesi Çağrısı

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, mevcut düzenlemenin anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ve suç tarihi esas alınarak yeni bir infaz düzenlemesi yapılması gerektiğini ifade etti.

MHP’li Yıldız, aynı suçu işleyen iki kişiden birinin cezasının 31 Temmuz 2023’ten önce kesinleştiği için serbest kalırken, diğerinin yalnızca hukuki süreçlerin uzaması nedeniyle cezaevinde kalmasının adaletsiz bir durum oluşturduğunu savundu.

Cezaevlerinde Kapasite Sorunu ve Yeni Düzenleme İhtiyacı

Türkiye’deki cezaevleri kapasite sorunu ile gündemde. 1 Temmuz 2024’te 342 bin 526 olan mahkûm sayısı, 3 Şubat 2025 itibarıyla 392 bin 456’ya ulaştı. Cezaevlerinin toplam kapasitesi 295 bin 328 olarak hesaplanırken, mevcut tutuklu ve hükümlü sayısının yaklaşık 100 bin kişilik bir fazlalık oluşturduğu belirtiliyor.

Bu tablo, yeni bir infaz düzenlemesinin gündeme alınmasını hızlandırabilir. Ancak yetkililer, bir genel af değil, yalnızca belirli kriterlere dayalı bir düzenleme üzerinde çalışıldığını ifade ediyor.

Düzenleme Ne Zaman Çıkabilir?

Meclis’e sunulması beklenen yeni yargı paketi içinde bu düzenlemenin de yer alabileceği belirtiliyor. Eğer önerge kabul edilirse:

• 31 Temmuz 2023 öncesinde suç işlemiş olanlar da denetimli serbestlik kapsamına alınabilecek.
• Denetimli serbestliğe ayrılmalarına 5 yıl veya daha az süre kalan hükümlüler, kalan sürelerini dışarıda tamamlayabilecek.
• İnfaz düzenlemesi, eşitlik ilkesine uygun hale getirilecek.

Ancak düzenlemenin yasalaşması için Meclis görüşmeleri ve oylama süreçlerinin tamamlanması gerekiyor.

Af mı Geliyor? Yoksa Yeni Bir İnfaz Düzenlemesi mi?

Son gelişmeler, geniş kapsamlı bir affın gündemde olmadığını, ancak infaz düzenlemelerinde bir değişiklik yapılabileceğini gösteriyor.

Hükümet yetkilileri, bu tür bir düzenlemenin suç işleme tarihine bağlı olarak mağduriyet yaşayanları kapsayabileceğini, ancak kesin bir af olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurguluyor.

Af düzenlemesi yerine, belirli koşullara bağlı bir infaz değişikliği Meclis gündemine gelebilir. Ancak, detayların ve kapsamın netleşmesi için Meclis sürecinin tamamlanması bekleniyor.