Alparslan Türkeş, Türk Birliği ülküsünü, dünya üzerindeki tüm Türklerin tek bir bayrak altında birleşmesi hedefi olarak tanımlıyor. Ona göre, bu hedef bazılarına ütopik veya imkansız gelebilir, ancak her büyük başarının önce bir hayal ile başladığını vurguluyor. Türk Birliği’nin gerçekleşmesi, Türkeş için Türkiye'nin korunması ve yükseltilmesi amacıyla sistemli çalışmalarla bir gün mutlaka hakikat olacaktır.
Türk Birliği Ülküsü ve Engellemeler
Türk Birliği fikrini savunanlar, zaman zaman Türkiye'yi maceraya sürüklemekle itham edilmiş ve ağır eleştirilerle karşı karşıya kalmıştır. Bu fikri savunanlara karşı iftira ve işkenceler reva görülmüş, hatta bu düşüncenin Türkiye’yi felakete sürükleyecek bir macera olarak gösterilmeye çalışıldığı olmuştur. Ancak Türkeş’e göre, Türk Birliği’ni savunanlar, Türk milletinin gücünü ve imkanlarını iyi bilen, milli şuur ve ilim kabiliyetine sahip kişilerdi. Bu kişiler, Türkiye’nin çıkarlarını her zaman korumayı ön planda tutarak, maceracı bir yaklaşım sergilemekten kaçınmışlardır.
Türk Birliği Ülküsünün Metodu
Türkeş, Türk Birliği ülküsünün adım adım gerçekleşmesi için bir dizi strateji önerir. Öncelikle, esir Türklerin haklarının korunması ve bu konuda propaganda yapılması gerektiğini savunur. Diplomasi yollarıyla bu Türklerin desteklenmesi ve kültürel birliklerin kurulması da önemli adımlar arasında yer alır. Ayrıca, esir Türk yurtlarının bağımsızlıklarını kazanması için çalışılması ve mülteci olarak gelen Türklere yardım edilmesi gerektiğini vurgular. Uzun vadede ise bağımsız Türk devletlerinin bir araya gelerek büyük bir Türk birliği oluşturması hedeflenir.
Türk Birliği ve Diğer Milletler
Türkeş, Rusların Panslavizm, Almanların Pancermenizm, Arapların Arap Birliği, Yahudilerin Yahudi Birliği gibi ulusal birlik hedeflerini sürdürürken, Türklerin kendi milletleri arasında bir birlik kurma isteğinin neden eleştirildiğini sorgular. Her millet için milli birliğin mukaddes bir hak olduğunu belirterek, bu hakkın neden Türkler için tanınmadığını eleştirir. 1944 yılında bu düşünceyi savunanların işkencelere maruz kaldığını hatırlatarak, Türk Birliği ülküsünün suç olarak görülmesine tepki gösterir.
Türk Birliği Ülküsünün Önemi
Türkeş,
Türk Birliği ülküsünün halk ve gençlik için bir heyecan kaynağı olduğunu ve Türkiye’nin kalkınması için daha çok çalışmayı teşvik ettiğini savunur. Ona göre, bu ülkü Türk milletini daha güçlü kılacak ve Türkiye'nin geleceğini sağlam temellere oturtacaktır. Ayrıca, Moskova'ya yaranmaya çalışanların çabalarının boşuna olduğunu ve bu düşüncenin ezilemeyeceğini vurgular.Alparslan Türkeş, Türk Birliği ülküsünü
"şanlı bir bayrak" olarak tanımlar ve bu bayrağın Türk milleti tarafından her zamankinden daha güçlü bir şekilde sahiplenildiğini belirtir. Ona göre, Türk milleti, haklı mücadelesinde zafer kazanacak ve
Türk Birliği ülküsü bir gün mutlaka gerçekleşecektir.