61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde sona gelinirken, büyük ödüller öncesinde festival filmlerinin ekipleri son söyleşiler için seyircilerle buluştu. Bu buluşmalarda sanatseverler duygu dolu anlara tanık oldu. Festivalin en unutulmaz anlarından biri ise Göksel Kortay'ın meslekteki 60. yılı onuruna takdim edilen ödül oldu.
Kız Çocuklarının Sessiz Çığlığı: "Fidan"
Ulusal Yarışma’da yer alan "Fidan" filminin gösterimi, AKM Aspendos salonunda yoğun ilgi gördü. Ayçıl Yeltan tarafından yönetilen filmde, kız çocuklarının eğitim hakkı ve kadın dayanışması gibi önemli konular ele alınıyor. Filmdeki sessiz anlatımı vurgulayan Yeltan, “Kız çocuklarının eğitime, kendileri adına karar alabilecek güce ihtiyaçları var. Filmde bunu sessiz bir çığlık olarak sunduk” dedi.Filmde rol alan Göksel Kortay, meslek yaşamında 60 yılı geride bırakırken, festivalde BİROY tarafından özel bir ödülle onurlandırıldı. Kortay, ödülü aldıktan sonra duygularını “60 yıl dile kolay bir yolculuk ve bu yolculukta birçok şey sığdırdım. Bu ödülü tüm emekçi kadınlar adına alıyorum” sözleriyle ifade etti.“Gülizar”: Mutluluk Arayışı ve Toplumsal Bağlar
Ulusal Yarışma’da yer alan bir diğer film “Gülizar”, yönetmen Belkıs Bayrak ve ekibinin katıldığı söyleşiyle seyircilerle buluştu. Film, evlilikle birlikte bireylerin hayatlarındaki toplumsal beklentileri ve bu bağlamdaki çelişkileri inceliyor. Bayrak, “Mutlu bir evliliğin toplumsal beklentilerle inşa edilmesinin, karakterin içsel huzurunu nasıl etkilediğini anlatmaya çalıştık” ifadeleriyle filmin arka planını açıkladı.Annenin Acısı, Kızların Mücadelesi: "Bir Gün 365 Saat"
Eylem Kaftan’ın “Bir Gün 365 Saat” adlı belgeseli, izleyenleri şiddete ve aile içi istismara karşı verilen mücadeleyle buluşturdu. Yönetmen Kaftan, filmin ilhamını Ahbap Platformu’ndaki çalışmalardan aldığını belirterek, “Türkiye’nin dört bir yanında şiddete maruz kalan kadınlarla konuşurken yaşadıkları zorlukları gördük” dedi. Filmde, bir annenin sevdiği adamla çocukları arasında yaşadığı zorlu süreçten bahseden Ayşegül de söz aldı: “Çocuklarım için kendimi toparladım; onlar her şeyden önemliydi” dedi.Türkiye’ye Bir Uyarı: "Şahit"
İran’da yaşanan sosyal hareketlerin Türkiye’ye mesaj niteliği taşıdığını söyleyen yönetmen Nadir Saeivar, “İran’da yaşananları göz ardı edemeyiz. İran kadınlarının mücadelesinden Türkiye de ders almalı” dedi. Yönetmen, filmde İran’ın zor koşullarında çekim yapmanın getirdiği zorluklara da değinerek, ülkesinde kadın hareketlerine dair gözlemlerini paylaştı.Belgesellerde Farklı Hikayeler: "Şarap Rengi Deniz" ve "İkiz Başpehlivanların Öyküsü: Balaban"
İklim değişikliğini ele alan “Şarap Rengi Deniz”, yönetmen Nefin Dinç ve yapımcı İnci Taştan tarafından doğanın hızla değişimine dair görüşlerini paylaştıkları bir söyleşiyle seyirci karşısına çıktı. Taştan, belgeselin iklim krizini gözler önüne serdiğini belirterek, “Dünya kendi dengesini sağlıyor, fakat biz süreci hızlandırıyoruz. Bireysel önlemlerle katkı sağlayabiliriz” dedi.Başpehlivan İsmail Balaban'ın hikayesini konu alan “İkiz Başpehlivanların Öyküsü: Balaban” ise izleyicilere, zorlukların nasıl üstesinden gelindiğine dair ilham verici bir örnek sundu. Balaban, ikiz kardeşiyle birlikte bu spora nasıl başladıklarını, ailelerine destek olabilmek için çabaladıklarını anlatarak, “Birçok zorlukla karşılaştık ama birbirimize dayanak olduk” dedi