Türk Eğitim Sendikası tarafından Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun kabulünün 100. yılı anısına düzenlenen “Türk Asrı ve Türkiye Yüzyılında Milli Eğitim Çalıştayı” başarıyla sona erdi. Çalıştayın kapanış konuşmasını Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan yaptı.Geylan, konuşmasında Anayasa tartışmalarına geniş yer verirken, siyasi ve ideolojik farklılıklar içinde olsalar da Anayasa’nın ilk dört maddesinde yer alan temel değerlere yönelik ortak bir hassasiyetin oluştuğunu belirtti. “Aslında Cumhuriyetin kuruluş ilkelerinden rahatsız olan birileri manipülasyon yaparak, ‘Anayasamızın ilk üç maddesinden rahatsız değiliz ama dördüncü maddesini kaldıralım’ diyorlar. Bunu asla kabul etmiyoruz! Herkes bilsin ki Anayasamızın ilk dört maddesi kırmızı çizgimizdir, DOKUNDURTMAYIZ!” şeklinde konuştu.Geylan, Türk Eğitim Sen’in sadece bir sendika değil, aynı zamanda milli bir sivil toplum kuruluşu olduğunu vurgulayarak, “Türk Eğitim Sen’in önceliği Türkiye’dir. Kuruluş sloganımız da ‘Türkiye sevdamız ekmek için kavgamız’ şeklindedir. Ekmek kavgamız; sendikacılığımız, özlük, sosyal ve mali haklarımızın mücadelesidir. Ama biz, ekmek kavgamızın da önüne ‘Türkiye sevdamızı’ koyduk,” dedi.Türkiye için önemli gördüğü değerleri şu şekilde sıralayan Geylan, Anayasamızın ilk dört maddesinden Atatürk, Cumhuriyet, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkeleri, İstiklal Marşı, Türkçe eğitim dili, milli kimlik ve başkent Ankara gibi unsurların Türk Eğitim Sen için vazgeçilmez olduğunu ifade etti. “Bu nedenle Türk Eğitim Sen ve Türkiye Kamu Sen hep var olsun. Yokluğumuzu düşünsenize… Piyasada kimler kalıyor?” diyerek destek çağrısında bulundu.
Değerler eğitiminin önemine değinen Geylan, “Çocuklarımızı çağın gereklerine göre donatılmış bireyler olarak yetiştireceğiz. Ama yeterli mi? Hayır. Aynı zamanda çocuklarımızın milli, manevi ve evrensel değerlere sahip insanlar olarak da yetişmesini sağlayacağız,” şeklinde konuştu. Ancak, devlet okullarında başka mahfillerin değerler eğitimi vermesini eleştirerek, bu tür eğitimlerin pedagojik donanımsız kuruluşlar tarafından gerçekleştirildiğini ve ideolojik ajandaların peşinde olabileceğini belirtti. “Bu nedenle değerler eğitimi noktasında bu tür faaliyetleri doğru bulmuyoruz. Her üç bakanımıza da söyledik: Öğretmenlerimize güvenelim. Değerler eğitimini devlet kendi öğretmenleri aracılığıyla versin. Bu, öğretmenimize hakarettir,” dedi.Türk Eğitim Sen ve Türkiye Kamu Sen’in varlığının önemine dikkat çeken Geylan, kuruluşlarının yokluğunda eğitim alanında kimlerin kalacağını sorgulayarak, destek çağrısını yineledi.
Değerler eğitiminin önemine değinen Geylan, “Çocuklarımızı çağın gereklerine göre donatılmış bireyler olarak yetiştireceğiz. Ama yeterli mi? Hayır. Aynı zamanda çocuklarımızın milli, manevi ve evrensel değerlere sahip insanlar olarak da yetişmesini sağlayacağız,” şeklinde konuştu. Ancak, devlet okullarında başka mahfillerin değerler eğitimi vermesini eleştirerek, bu tür eğitimlerin pedagojik donanımsız kuruluşlar tarafından gerçekleştirildiğini ve ideolojik ajandaların peşinde olabileceğini belirtti. “Bu nedenle değerler eğitimi noktasında bu tür faaliyetleri doğru bulmuyoruz. Her üç bakanımıza da söyledik: Öğretmenlerimize güvenelim. Değerler eğitimini devlet kendi öğretmenleri aracılığıyla versin. Bu, öğretmenimize hakarettir,” dedi.Türk Eğitim Sen ve Türkiye Kamu Sen’in varlığının önemine dikkat çeken Geylan, kuruluşlarının yokluğunda eğitim alanında kimlerin kalacağını sorgulayarak, destek çağrısını yineledi. 
