Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, haftasını bulmaz bir ülkede. Gidiş gelişleri olağan. Dışişleri Bakanı çünkü. İşi dışarıda. Bu rutin gidiş gelişlerde önemli bir mesele ele alınmamışsa pek bahsedilmez bile. Kendisi de şuraya gittim, buraya gittim, diye tivit (X) de atmaz.
Arslan Tekin'in makalesinde belirttiği gibi, Dışişleri Bakanı
Hakan Fidan yakın zamanda Çin Halk Cumhuriyeti’ndeydi.
Çin Halk Cumhuriyeti de nihayetinde bir dış ziyaret, birtakım görüşmelerden, antlaşmalardan bahsedilir o kadar. Ama öyle olmadı, kaç yıldır, Pekin’in zulmünden bahsedilen Doğu Türkistan’a özellikle gitti. Veya özellikle götürüldü! Arslan Tekin, hükûmetin Doğu Türkistan meselesinde sağır ve dilsiz olmayı tercih ettiğini vurguluyor. Meselâ; daha öncesi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun en fazla söylediği söz şu idi: "Bizim beklentimiz tek Çin çatısı altında Uygur kardeşlerimizin huzur ve barış içinde yaşamalarıdır."
Siyasi Tartışmalar ve İnsanlık Meselesi
Arslan Tekin, ayrıca Devlet Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğan’ın atışmalarına da değiniyor. (Bundan yarın bahsedeceğim.) Elbette hükûmet de orada Türklere eziyet edilmesine "esir kampı" gibi kamplara toplanmasına hiçbir surette razı olamaz. "Türk’ün meselesi" bütün partilerin üstündedir. Bırakın Türk’ün meselesi olmasını, ortada bir insanlık meselesi var. Arslan Tekin, fikrî sapkınlar dışında, bütün Türkiye’nin gözü kulağı Doğu Türkistan’dadır, diyor.
Çincilik ve Devrim Anlayışı
Arslan Tekin, Türkiye’de belli bir grubun "Çinci" diye bilindiğini belirtiyor. Çincilik, Rusçuluk eski hastalıktır. Sol ideolojide kendin olmak değil, bir başka ülkeye bağlanmak esas. Bu bağlanmaya bir örtü çekmek için "Millî demokratik devrim" gibi sözler ederek hareketlerini de "millî" göstermek istemişlerdir. Böyle göstermek istemeleri de bir zaruretten doğuyor. Başka türlü "devrim"e ulaşmalarını mümkün görmemektedirler. Arslan Tekin, kendi ifadelerinden aktarıyor: "[Millî demokratik devrim] Sosyalizmden [komünizmden] bir önceki aşamaya geçilmesi için tek cephede birleşmesidir."
Hakan Fidan'ın Açıklamaları ve Tarihi Perspektif
Arslan Tekin, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Doğu Türkistan’a kadar uzanın ziyaretini ele alıyor. Hakan Fidan, X’te açık yüreklilikle yazıyor: "Uzun yıllardır, Türk İslam medeniyetinin kuruluşuna katkı veren pek çok tarihî şehri ziyaret etme fırsatım oldu. Mâverâünnehir ve Fergana Vadisi’nin şehirlerini, tarihî Horasan kentlerini ve diğer coğrafyalardaki Selçuklu şehirlerini defalarca görme imkânı buldum. Urumçi ve Kaşgar, içimde hep ukde olarak kalmıştı. Nihayet, Çin’deki temaslarım vesilesiyle bu iki kadim şehri de ziyaret ettim. ‘Kitabın adını Kutadgu Bilig koydum. Okuyana kutlu olsun ve ona yol göstersin. Ben sözümü söyledim ve kitabı yazdım. Bu kitap uzanıp her iki dünyayı tutan bir eldir’ diye tanımladığı ünlü eserin müellifi, büyük âlim Yusuf Has Hâcib'in aziz ruhuna Fâtiha okudum. Allah bütün âlimlerimize rahmet eylesin.”Arslan Tekin'in "Doğu Türkistan Ziyareti Her Şeyi Halleder mi?!" başlıklı makalesinin tamamına
buradan ulaşabilirsiniz.