Önceki gün, “hayvan severler” bir araya gelmişler ve bir miting düzenlemişlerdi. Sloganları: “Kadınlar, çocuklar, hayvanlar için adalet”. Mitingciler, sokak köpeklerinin uyutulmasına ve ötanaziye karşı olduklarını belirttiler. Ayrıca, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddeti de protesto ettiler.Yeniçağ Yazarı Arslan Tekin, bu mitingden yola çıkarak çocukluk döneminden başlayarak köpeklerle olan anılarını ve toplumun köpeklere bakış açısını anlattı. Anadolu’nun ortasındaki ilçesinde, her evde bir köpek bulunurdu ve sokaklarda sahiplenilmemiş köpekler belediye tarafından avlanırdı. Tekin, bu durumun çocukluk dönemlerinde normal karşılandığını belirtti. O dönemde köpekler “it” olarak adlandırılır ve mahallelerde serbestçe dolaşırlardı. Ancak köpek nüfusu kontrolden çıkınca belediye ekipleri tarafından avlanırdı. Tekin, bu durumu çocuk gözüyle izlediklerini ve o zamanlar için sıradan bir olay olarak gördüklerini ifade etti.Tekin, 15. yüzyıla ait bir metinden örnekler vererek, Türkçe’de “it” ve “köpek” kelimelerinin kullanımını açıkladı. Eski Türkçe metinlerde her iki kelimenin de geçtiğini ve farklı anlamlarda kullanıldığını belirtti. Bu metinlerde köpeklerin günlük yaşamın bir parçası olarak nasıl yer aldığını ve toplumun köpeklere bakış açısını gözler önüne serdi.Arslan Tekin, ayrıca Türkçemize Arapça ve Farsça kelimelerin sokulmasının dilimize etkilerini tartıştı. 15. yüzyılın ikinci yarısından sonra dilimize bilinçli olarak Arapça ve Farsça kelimelerin girmeye başladığını belirtti. Özellikle Arapça “kelb” kelimesinin köpek anlamında kullanılmasının yaygınlaştığını ifade etti.Mevlânâ Celâleddin Rûmî’nin (1207-1273) eserlerinde de köpek karakterinin sıkça yer aldığını belirten Tekin, Mesnevî’den örnekler vererek köpeklerin o dönemde nasıl algılandığını anlattı. Mevlânâ’nın, köpek karakterini hem olumlu hem de olumsuz anlamlarda kullanarak insanları ve davranışlarını ele aldığını vurguladı. Mevlânâ’nın köpek karakteri üzerinden verdiği mesajların, toplumun değer yargılarına ışık tuttuğunu ifade etti.Tekin, son olarak günümüzde belli kesimlerin “köpek” sevgisini eleştirdi ve bu konunun daha çok tartışılacağını belirtti. Sokak köpekleriyle ilgili olarak yapılan mitinglerin, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin de vurgulanmasıyla daha geniş bir perspektifte ele alındığını söyledi. Ancak, sokak köpeklerinin oluşturduğu tehlikelerin de göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti.Kaynak: Arslan Tekin'in köşe yazısı
Güncel
Yayınlanma: 04 Haziran 2024 - 10:51
Güncelleme: 04 Haziran 2024 - 12:14
Arslan Tekin'in Yeni Yazısı "Köpek" Sevgisi Ârızî
Yazar Arslan Tekin, çocukluğundan bu yana köpeklerle olan anılarını ve toplumun köpeklere bakış açısını anlatarak, günümüzdeki köpek sevgisini eleştirdi. Eski Türkçe metinlerden ve Mevlânâ Celâleddin Rûmî’nin eserlerinden örnekler vererek, köpeklerin toplumdaki yerini tartıştı. Yazının devamı için Arslan Tekin'in köşe yazısına göz atabilirsiniz.
Güncel
04 Haziran 2024 - 10:51
Güncelleme: 04 Haziran 2024 - 12:14