Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman İrvan, asayiş haberlerinin medya bültenlerinde sıkça yer almasının temel nedeninin haber değerlerinin yüksek olması olduğunu belirtti. Hırsızlık, cinayet gibi olayların toplumda güvenlik kaygılarına yol açtığını ve bunun da haberlere olan ilgiyi artırdığını ifade eden Prof. Dr. İrvan, “Medya kuruluşları için asayiş haberlerini vermek bir tercih değil, bir gerekliliktir. Ancak hangi olayların haberleştirileceği ve nasıl verileceği, her medya kuruluşunun kendi yayın politikalarına göre şekillenir” dedi.
"Acımasız Dünya Sendromuna" Yol Açıyor
Asayiş haberlerinin sıklığının, özellikle televizyon izleyicileri üzerinde "acımasız dünya sendromu" olarak adlandırılan bir etki yaratabildiğini belirten Prof. Dr. İrvan, sürekli suç haberleriyle karşılaşan izleyicilerin yaşadıkları kentleri olduğundan daha tehlikeli algılayabildiğini söyledi.
Durumun günlük hayata da yansıdığını ve bireylerin güvensizlik duygusunun artmasına neden olduğunu vurgulayan İrvan, 2000’li yıllarda televizyonlarda sürekli kapkaç haberlerinin yayınlandığı dönemde, insanların daha dikkatli ve tedbirli olmaya başladıklarını ifade etti.
Medya, Korku Kültürünü Besleyebilir
Asayiş haberlerinin sürekli öne çıkmasının korku kültürü yaratıp yaratmadığı konusunda bilimsel araştırmaların yapılması gerektiğini belirten İrvan, “Medya korku kültürünü yaratmasa bile besleyecektir” dedi. Şiddet içeren haberlerin sıkça gösterilmesinin toplumda "ahlaki öfke" yaratabileceğine de dikkat çekti.
Kadın cinayetleri ve çocuk istismarı gibi olayların kamuoyunda infiale yol açtığını söyleyen İrvan, birkaç ay önce gerçekleşen Narin cinayeti örneğini vererek, medyanın bu tür olaylara gösterdiği ilginin, davaların daha hızlı sonuçlanmasına ve suçlulara daha ağır cezalar verilmesine neden olduğunu ifade etti.
Çözüm, Etik İlkelerde!
Asayiş haberlerinin yoğunluğunun azaltılmasının toplumsal güveni artırıp artırmayacağına ilişkin de konuşan İrvan, “Çözümü asayiş haberlerinin azaltılmasında değil, etik ilkeler çerçevesinde sunulmasında aramalıyız. Asayiş haberlerinin sayısı değil veriliş biçimi sorun yaratıyor. Sorun, haberlerin sansasyonel bir biçimde verilmesi ve toplumda cezasızlık algısının oluşmasıdır. Toplum, suçluların adil ve hızlı bir şekilde cezalandırılmasını bekler. Yargıya duyulan güveni artırmanın sorumluluğu medyaya değil, yargı kurumlarına düşer” dedi.
Prof. Dr. Süleyman İrvan, asayiş haberlerinin toplumsal güvenlik kaygılarını artırabileceğini, ancak medyanın rolünün toplumu etik ilkeler çerçevesinde tam ve doğru bilgilendirmek olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: Kapsamhaber