Hollanda Türk Federasyon tarafından Enschede’de düzenlenen Başbuğ Alparslan Türkeş anma programına 300’e yakın katılımcı iştirak etti. Kur’an-ı Kerim tilaveti, konuşmalar ve ülkü dolu şiirlerle dolu gecede duygu dolu anlar yaşandı.
Hollanda’nın Enschede şehrinde, Milliyetçi Hareket’in kurucu lideri Başbuğ Alparslan Türkeş, vefatının 28. yılında düzenlenen anlamlı bir etkinlikle anıldı. Hollanda Türk Federasyon (HTF) öncülüğünde ve Enschede Türk Kültür Derneği ev sahipliğinde düzenlenen programa, başta HTF Genel Başkanı Murat Gedik olmak üzere federasyon yöneticileri, teşkilat başkanları, kadın ve gençlik kolları temsilcileri ile yaklaşık 300 kişi katıldı.
Kur’an Tilaveti ve Saygı Duruşuyla Başladı
İzzet Ünal’ın sunuculuğunu yaptığı anma programı, Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Ardından, saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu. Katılımcılar, Başbuğ’un aziz hatırasına duydukları saygıyı ayakta ve dualarla ifade etti.
Programın ilerleyen bölümünde gençler sahneye çıkarak şiirler okudu, Alparslan Türkeş’in Türk-İslam ülküsüne olan bağlılığını dile getirdi. Okunan dualarla birlikte, merhum liderin ruhuna Fatiha gönderildi.
Türkeş İçin Özel Bestelenmiş Türküler Seslendirildi
Geceye müzikal anlamda da duygusal bir atmosfer hâkimdi. Serdar Aydın ve Mustafa Demircioğlu, Başbuğ Türkeş için özel olarak bestelenen türküleri seslendirdi. Katılımcılar türkülere eşlik ederek anlamlı bir dayanışma örneği sergiledi.
Murat Gedik: “Ülkücülük sadece rozetle değil, ahlak ve sabırla olur”
Programda konuşan HTF Genel Başkanı Murat Gedik, Alparslan Türkeş’in sadece bir siyasi lider değil, aynı zamanda bir ahlak, ilim ve sabır timsali olduğunu vurguladı. Gedik konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Başbuğumuzu sevmek sadece ismini anmakla olmaz; onun temsil ettiği ahlakı, sabrı, şuur ve disiplini yaşatmak gerekir. Ülkücülük, yalnızca bir rozet ya da bıyıkla değil, nefsi terbiye ederek Türk milletinin varlığı için fedakârlıkla mümkündür.”
Gedik, Türkeş’in ‘Konuşabilmek için bilmek, bilmek için de okumak gerekir’ sözünü hatırlatarak, ülkücü gençliğe ilim ve irfan yolunu işaret etti.
“Başbuğumuzun 'Türklük bilinç ve şuuru, İslam ahlak ve fazileti' sözü bizim için yalnızca bir vecize değil, bir hayat rehberidir. Bu sözlerin içini doldurabilirsek, başaramayacağımız hiçbir iş yoktur.”
Dayanışma ve Vefa Gecesi
Gecenin sonunda katılımcılara çeşitli ikramlar sunuldu. Program, hem Başbuğ’a duyulan sevgi ve vefanın hem de Türk-İslam ülküsüne bağlılığın bir kez daha ilan edildiği anlamlı bir gece olarak hafızalara kazındı.