Orta Asya'dan Ortadoğu'ya, Balkanlar'dan Anadolu'ya kadar geniş bir coğrafyada kutlanan Nevruz, baharın gelişini ve yeni yılın başlangıcını temsil ediyor. Sevgi, kardeşlik ve yardımlaşma gibi temel ilkeleri barındıran Nevruz, Türk dünyasının birlik ve dayanışmasını simgeliyor.
Nevruz'un Kökeni ve Tarihi
Üsküdar Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Doç. Dr. Hadiye Yılmaz Odabaşı, Nevruz'un ilk nerede ve ne zaman kutlandığının bilinmediğini, ancak bu bayrama dair en eski kayıtların İran kaynaklarında yer aldığını belirtti.
Odabaşı, Nevruz’un tarih boyunca farklı kültürlerde değişik isimlerle kutlandığını ifade ederek şunları söyledi:
"Asya Hun İmparatoru Mete Han döneminden (MÖ 2. yüzyıl) itibaren Türklerde Nevruz Bayramı’nın kutlandığı bilinmektedir. 21 Mart günü, Türk boyları tarafından baharın başlangıcı ve tarımsal üretimin başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Nevruz, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de coşkulu şenliklerle kutlanmıştır."
Osmanlı’dan Günümüze Nevruz
Osmanlı Devleti’nde "Nevruz-ı Sultani" olarak adlandırılan 21 Mart, hem sarayda hem de halk arasında kutlanırdı. Nevrûziye adı verilen şifalı macunlar bu günde tüketilirdi.
II. Meşrutiyet’in ilanından sonra, Nevruz resmî törenlerle kutlanmaya başlandı. Türk dünyasında Nevruz, Ergenekon Destanı ile ilişkilendirilmiştir. Efsaneye göre, Tatarlar tarafından büyük bir kıyıma uğrayan Türkler, 400 yıl boyunca Ergenekon’da yaşadıktan sonra dağları eriterek özgürlüğe kavuşmuş ve bu günü bayram olarak ilan etmiştir.
Türk Dünyasında Nevruz'un Farklı İsimleri
Nevruz, Türk dünyasının tamamında farklı isimlerle kutlanmaktadır:
- Altay Türklerinde: Cılgayak Bayramı
- Azerbaycan Türklerinde: Ergenekon Bayramı, Bozkurt Bayramı
- Başkurt Türklerinde: Ekin Bayramı
- Doğu Türkistan’da: Yeni Gün
- Gagavuz Türklerinde: İlk Yaz
- Kazakistan’da: Nevruz
- Kırgızistan’da: Noruz
- Türkmenistan’da: Teze Yıl
- Uygur Türklerinde: Yeni Gün
Nevruz, toprağın uyanışı, bolluk ve bereketin müjdecisi olmasının yanı sıra, Türklerin kurtuluş ve varoluş bayramı olarak da yüzyıllardır kutlanmaktadır.
Nevruz'un Kültürel ve Manevi Önemi
Doç. Dr. Hadiye Yılmaz Odabaşı, Nevruz’un temel ilkelerinin tüm bayramlarda olduğu gibi sevgi, kardeşlik ve yardımlaşma olduğunu belirterek, bu bayramın Türk dünyasının manevi birliğini pekiştirdiğini ifade etti:
"Nevruz, Türk dünyasının ortak kültürel değerlerinden biri olarak her yıl coşkuyla kutlanmaktadır. Bu özel günde yapılan etkinliklerle, yenilenme, diriliş, canlanma ve birlik duyguları güçlenmekte, kültürel miras nesilden nesile aktarılmaktadır."
Binlerce yıllık geçmişe sahip olan Nevruz, Türk milletinin tarih boyunca yaşattığı en önemli bayramlardan biri olmaya devam ediyor.