Engelleri aşan bir yaşam, durmak bilmeyen bir enerji, iyilikle yoğrulmuş projeler ve kalpten yürütülen bir gazetecilik anlayışı…
Uluslararası Tüm Engelliler Yaşlılar Kimsesizler Federasyonu (UTEF) Genel Başkanı Güldane Kaçar Kaya ile sosyal sorumluluk, sanat, medya ve insan hikâyeleri üzerine ilham verici bir röportaj gerçekleştirdik.
Antalya’dan tüm Türkiye’ye yayılan sosyal etki projeleriyle dikkat çeken Güldane Kaçar Kaya, hayatını insanlara dokunmaya adamış bir isim. Engelliler, yaşlılar ve kimsesizlere yönelik faaliyetleri, kültür-sanat etkinlikleriyle farkındalık yaratma çabası ve Kalpgazetesi.com’daki yayıncılık misyonu onu farklı kılıyor. Peki bu bitmek bilmeyen enerjinin sırrı ne?
Güldane Kaçar Kaya ile Röportaj
İlker Duman: Güldane Hanım, öncelikle bu anlamlı sohbet için çok teşekkür ederim. Röportajımıza klasik ama derin bir soruyla başlayalım: Bütün unvanlarınızı bir kenara koyarsak, geriye nasıl bir Güldane Kaçar Kaya kalıyor?
Güldane Kaçar Kaya: Çok teşekkür ederim İlker Bey. Güzel ve içten bir soruyla başladık. Hayatım boyunca birçok sorumluluk ve görev üstlendim. Ama unvanlar gelip geçici. Benim için önemli olan, ardımda nasıl bir insanlık hikâyesi bıraktığım. Mütevazı bir ruhum; hep “kâmil insan” olma çabasıyla yaşadım. İnsanlara dokunmak, bir gönülde iz bırakmak, vicdanla hareket etmek benim için her zaman en kıymetlisi oldu.
“Empati, Sevgi ve Saygı ile Yol Alıyorum”
Duman: Sosyal sorumluluk projelerinizde engelliler, yaşlılar ve kimsesizlere yaklaşımınız nasıl şekilleniyor?
Kaçar Kaya: Bu üç kesim toplumun en hassas grupları. Onlara yaklaşımımın temeli empati, sevgi ve saygıdır. Özellikle annemden aldığım terbiye bu konuda bana kılavuz oldu. Onların ihtiyaçlarını anlamak için empati yapmaya, çözüm üretmeye çalışıyorum. Yardım sadece maddi değildir; moral vermek, topluma katılımı teşvik etmek de en az o kadar kıymetlidir. Amacım sadece günü kurtarmak değil, hayatlarını güçlendirmek.
“Kalpgazetesi.com: Kalpten Habercilik”
Duman: Kalpgazetesi.com’un hikâyesi nedir?
Kaçar Kaya: Bu platform kalpten doğdu. Bir haber sitesinden çok daha fazlası… Kalplere dokunan, umut veren, tarafsız ve doğru bilgiyi aktaran bir mecra. Toplumsal bilinci artırmak ve iyilik odaklı bir yayıncılık yapmak amacıyla kuruldu. Her haberin ardında bir insan hikâyesi, bir umut var.
“Dijital Medya Değişiyor, Biz de Değişimi Yönetiyoruz”
Duman: Dijital medyanın geleceğine dair nasıl stratejiler izliyorsunuz?
Kaçar Kaya: Dijital medya hızla dönüşüyor. Kalpgazetesi.com olarak yenilikleri takip etmekle kalmıyor, öncülük etmeye çalışıyoruz. Hızlı ve doğru haber, görsel ve video içerikler, sosyal medya entegrasyonları, okuyucu dostu uygulamalarla farklılaşıyoruz. Amacımız: Güvenilir, tarafsız ve sevgi temelli bir yayıncılık anlayışını dijital ortamda yaymak.
“Federasyon ve Derneklerde Somut Destek Projeleri”
Duman: Uluslararası Tüm Engelliler Yaşlılar Kimsesizler Federasyonu (UTEF) Genel Başkan ve OKUSEV’deki çalışmalarınız neler kazandırdı?
Kaçar Kaya: Bu görevler sayesinde binlerce hayatla temas ettim. Engelli bireyler için istihdam projeleri, yaşlılar için sosyal etkinlikler, kimsesiz çocuklara barınma ve eğitim destekleri… Her biri çok kıymetli. Leman Gebizli Derneği'ni sevgili annemin anısını yaşatmak için kurdum. Bu iki yapı—UTEF ve dernek—birlikte pek çok projede el ele veriyor. Ayrıca yüzlerce üniversite öğrencisine burs sağladık. Her proje, insanlığa bir armağan.
“Bir Bakış, Bir Teşekkür, Bütün Yorgunluğa Değer”
Duman: Tüm bu görevlerde sizi en çok etkileyen an neydi?
Kaçar Kaya: O kadar çok ki… Ama sanırım engelli bir gencin işe yerleştiği ve gözlerindeki ışıltıyı gördüğüm anı hiç unutmam. Ya da yalnız bir teyzemizin bir etkinlikte yeniden hayata tutunması… Kimsesiz bir çocuğun okul kıyafetleriyle mutluluktan ağlaması… Tekerlekli sandalye verdiğimiz bir bireyin ilk defa dışarı çıkıp bana sarılması… Bunlar tarif edilemez duygular.
“Sanat, Duyguların Toplumsal Dili”
Duman: Kültür ve sanat projelerinizden örnekler verebilir misiniz?
Kaçar Kaya: Sanatla farkındalık yaratmak çok güçlü bir yol. Engelli sanatçılarımızla sergiler düzenledik. Yaşlılarımız kendi hikâyelerini tiyatro sahnesine taşıdı. Müzik festivalleri, THM koromuz, toplumun farklı kesimlerini bir araya getirdi. Özellikle halk konserlerimiz çok ses getirdi. Bu etkinlikler sadece farkındalık değil, umut da yaratıyor.
“Gençleri Güçlendirmek: Hızlı Okuma Seminerleri”
Duman: “Hızlı Okuma ve Anlama” seminerleri gençlerde nasıl etkiler yarattı?
Kaçar Kaya: Gençlerimizin okuma ve anlama becerileri arttı, özgüvenleri yükseldi. Bilgiye hızlı ve doğru erişim artık hayati önemde. Bu seminerler, gençlerin sınav başarısından genel öğrenme becerilerine kadar pek çok alanda pozitif değişim sağladı. STK üyelerimizin çocukları da bu seminerlerden yararlandı.
“Engellilik Bilinci Artıyor Ama Yeterli Değil”
Duman: Toplumsal farkındalık çalışmalarınız nasıl yankı buldu?
Kaçar Kaya: İnsanlar daha duyarlı hale geldi. Engelli bireylerin sesi daha çok çıkıyor artık. Medyada daha fazla yer buluyorlar. Ama hâlâ aşılması gereken çok engel var. Toplumsal hayata tam katılım için daha fazla bilinç, daha fazla erişim, daha fazla destek gerekli.
“Toplumsal Eşitsizlik En Büyük Sorun”
Duman: Gözlemlerinize göre ülkemizin en büyük sorunu nedir?
Kaçar Kaya: Eşitsizlik. Özellikle dezavantajlı gruplar eğitim, sağlık, istihdam gibi alanlarda hâlâ geride. Bu eşitsizlik sadece bireysel değil, toplumsal refahı da etkiliyor. Daha kapsayıcı, adaletli bir sistem gerekiyor. Her birey eşit değer ve haklara sahip olmalı.
“Enerjim İnsanlardan Geliyor”
Duman: Bitmek bilmeyen enerjinizin kaynağı ne?
Kaçar Kaya: (Gülerek) Keşke nükleer enerjiyle çalışsaydım! Ama hayır, enerjim insanların kalbine dokunmaktan geliyor. Bir çocuğun gülümsemesi, bir annenin duası, bir yaşlının teşekkür edişi… Bunlar beni besliyor. Yorulsam da yeniden güç buluyorum.
“Birlikte Daha Güzel Bir Dünya Mümkün”
Duman: Son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz?
Kaçar Kaya: Hep birlikte daha yaşanabilir bir dünya kurabiliriz. Empati, dayanışma ve iyilik bizim en güçlü araçlarımız. Lütfen küçük bir iyilik yapmaktan çekinmeyin. Her küçük adım, büyük değişimlerin başlangıcıdır. Bu söyleşi vesilesiyle herkese teşekkür ederim.
Röportaj: Hüseyin İlker Duman