Türkiye gündemini sarsan boykot çağrıları, özellikle bazı yerli markalara yöneltilen tepkilerle yeni bir evreye girdi. Muhalefetin çağrıları ve üniversite öğrencilerinin 2 Nisan'daki tüketimi durdurma kampanyası sonrası tartışmalar büyürken, AGS Global tarafından yapılan araştırma sürece dair dikkat çekici veriler sundu.Boykotun Temel Gerekçesi: Markaların Politik Duruşu Bağımsız araştırma şirketi AGS Global'in 27 Mart – 1 Nisan 2025 tarihleri arasında gerçekleştirdiği "Boykot Kültürü: Algılar ve Etkiler" başlıklı araştırmaya göre, katılımcıların %72,3’ü markaların politik duruşunu boykot gerekçesi olarak görüyor. Araştırmaya katılanların %46,8’ini Z kuşağı gençler oluşturuyor.Katılımcılar ayrıca hizmet kalitesi (%9,2), sosyal medya çağrıları (%5), fiyat politikası (%1,4) ve dini değerler (%1,4) gibi nedenlerle de boykota yöneldiklerini belirtiyor.Boykotlar Gerçekten Sonuç Veriyor mu? Katılımcıların %58,9’u boykotların sonuç verdiğini düşünüyor. %36,9’luk bir kesim ise kısmen etkili olduğunu belirtirken, yalnızca %4,3’lük bir oran boykotların etkisiz olduğunu savunuyor.İsrail Boykotuna Geniş Destek İsrail destekçisi markalara yönelik boykota ilişkin soruya %50,4 'kesinlikle destekliyorum', %29,1 ise 'kısmen destekliyorum' yanıtını verdi. Böylece her 10 kişiden 8’i bu boykota çeşitli düzeylerde destek verdiğini beyan etti.Yerli Ekonomiye Zarar Endişesi Büyüyor Katılımcıların %59,6’sı yerli markalara yönelik boykotun Türkiye ekonomisine zarar vereceğini düşünüyor. %27,7 “hayır” yanıtını verirken, %12,8 ise kararsız kaldığını ifade etti. Yerli markaların politik nedenlerle hedef alınmasının üretimden istihdama, perakendeden tedarik zincirine kadar geniş etki alanına zarar verebileceği vurgulanıyor.Katılım ve Tavır: Her Marka Aynı Değil Araştırmada %49,7’lik kesim boykotlara katılmadığını ve her markayı bağımsız değerlendirdiğini söyledi. %34,8’lik bir oran ise boykotu tam desteklediğini ve adı geçen markalardan alışveriş yapmadığını ifade etti. Geri kalan %15,5’lik kesim ise konuyla ilgilenmediğini veya desteklese de bazı markaları kullanmak zorunda kaldığını belirtti.Z Kuşağı ile 35-44 Yaş Grubu Arasında Farklılık Var Z kuşağının yalnızca %19,7’si boykotu desteklerken, bu oran 35-44 yaş grubunda %66,7’ye yükseliyor. Boykotu desteklemeyenler Z kuşağında 3’te 2 oranındayken, daha ileri yaş gruplarında bu oran geriliyor.Markaların Krizi Yönetme Becerisi Belirleyici Olacak Katılımcıların %52’si, boykotun markalara zarar vermemesinin kriz yönetimine bağlı olduğunu ifade ederken, %33’lük bir kesim boykotun her koşulda zarara yol açacağını düşünüyor. %59’luk çoğunluk, gelecekte benzer boykot çağrılarının artacağını öngörüyor.CEO’lar Ne Yapmalı? Katılımcılara bir marka yöneticisi olsalar nasıl davranacakları sorulduğunda, ön plana çıkan öneriler şu şekilde:
- Şeffaf iletişim ve toplumsal duyarlılık,
- Tarafsız duruş ve ulusal değerlere vurgu,
- İndirim, sosyal sorumluluk projeleri ve yeni pazar stratejileri,
- Kriz iletişim ekipleriyle profesyonel yönetim.