CHP'li Murat Çan, yönetmeliğe ilişkin açıklama yaptı

TBMM İçişleri Komisyonu Üyesi, CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, 22 Mayıs 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliği’ni, “Saray Rejimi’nin Sıkıyönetim Kanunu” olarak nitelendirdi.

CHP’li Murat Çan, yönetmeliğe ilişkin yaptığı açıklamada, yeni yönetmeliğin devletin kurumlarını ve kurallarını yok sayan bir rejimin son örneği olduğunu vurguladı. Çan, “Ucube rejim, devletin kurumlarını, kurallarını dinamitlemeye devam ediyor. Bunun son örneği, Seferberlik ve Savaş Hali Tüzüğü kaldırılarak yerine yürürlüğe konulan ‘Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliği’dir,” dedi.

Yeni Yönetmelikle İlgili Endişeler

Murat Çan, yeni yönetmelikle seferberlik ilanı gerekçeleri arasına "toplumsal olaylar"ın eklenmesini eleştirerek, bunun Cumhurbaşkanı’nın hoşuna gitmeyen herhangi bir etkinliğin “ayaklanma” olarak değerlendirilmesine ve seferberlik ilanı için gerekçe oluşturmasına yol açacağını söyledi.

Çan, açıklamasında hedeflerin belirgin olduğunu ifade ederek, yönetmeliğin amacının toplumsal hareketleri engellemek olduğunu belirtti:

• Gezi benzeri toplumsal hareketlerin yaşanmaması
• Doğa katliamlarına karşı toplumsal tepkilerin oluşmaması
• Adaletsizlik karşısında Adalet Yürüyüşü yapılmaması

CHP’li vekil, yönetmeliğin yasadışı göç dalgası, sığınmacılar sorunu veya ekonomik buhran gibi durumlarda toplumsal patlamaların önünü kesmek amacıyla kullanılabileceğini vurguladı. Murat Çan, “Erdoğan işte bu yönetmeliğe yaslanarak seferberlik ilanına gidebilecek. Devletin bütün imkan ve olanaklarını ve bunun yanında tüzel ve özel kişilerin imkan ve kaynaklarını, bu toplumsal hareketleri bastırmak için kullanabilecek,” dedi.

Seferberlik Yetkisi Eleştirisi

Yeni yönetmelikle yetkinin bir siyasi parti genel başkanına verilmesini eleştiren Murat Çan, “Bir parti lideri, ‘ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren davranışlar’ bahanesiyle seferberlik ilan edebilecek. İktidar bu ucube rejimi inşa ederken, 2017’deki Anayasa değişikliğinin hemen sonrasında Sıkıyönetim Kanunu’nu yürürlükten kaldırmıştı, sözüm ona demokrasi havarisi kesilmişti,” şeklinde konuştu.