Doğu Türkistan’da, Çin yönetiminin İslam’ı ve dini pratiği baskı altına alma politikaları çerçevesinde camilerin kapatılması ve yıkılması hız kazandı. Bölgede yapılan denetimlerde, birçok caminin kapısına kilit vuruldu ve ibadete kapatıldı. Bununla birlikte, bazı camilerin minareleri ve kubbeleri yıkılarak İslami mimari özellikleri yok edildi. Bu eylemler, Müslüman toplumun dini özgürlüklerini doğrudan hedef alıyor ve bölgedeki İslam kültürünün izlerini silme girişimi olarak yorumlanıyor.
Uydu Görüntüleri ve Kanıtlar
Çin’in uyguladığı bu baskıcı politikaların bir sonucu olarak, tarihi camilerin yıkıldığı ve kullanılmaz hale getirildiği uydu görüntüleriyle tespit edildi. Uydu görüntüleri, Doğu Türkistan’da birçok caminin ortadan kaldırıldığını ve bölgenin dini kimliğinin silinmeye çalışıldığını gösteriyor. Bu durum, uluslararası toplumda geniş yankı uyandırarak
insan hakları örgütlerinin tepkisini çekti.
Müslümanlarla Alay Edilmesi
Çin’deki yetkililerin camilerde uygunsuz davranışlar sergilediği ve Müslümanlarla alay ettiği de rapor edilen konular arasında yer alıyor. Bölgedeki camilerde yarı çıplak pozlar verildiği ve bu görüntülerin sosyal medyada paylaşılması, Müslüman toplumun dini hassasiyetlerine yönelik saygısızlık olarak görülüyor. Bu tür eylemler, bölgedeki Müslümanları manevi olarak yaralıyor ve dini inançlarına yönelik saldırılar olarak değerlendiriliyor.
Uluslararası Toplumun Sessizliği
Bu gelişmeler, Çin yönetiminin Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerine yönelik baskıcı politikalarını sürdürdüğünü ve bu politikaların dini özgürlükleri ihlal ettiğini gösteriyor. Uluslararası insan hakları örgütleri, Çin’in bu eylemlerini kınayarak bölgedeki dini ve kültürel baskının sona erdirilmesi için çağrıda bulunuyor. Ancak uluslararası toplumun tepkisi, bu ihlalleri durdurmak için henüz yeterli olmamış gibi görünüyor.
Müslüman Toplumun Tepkisi ve Çağrı
Doğu Türkistan’daki bu baskılar, dünya genelindeki Müslüman toplumlarda derin endişe ve öfkeye yol açtı. İnsan hakları aktivistleri ve Müslüman liderler, uluslararası arenada daha güçlü bir tepki ve yaptırım çağrısında bulunuyor. Camilerin kapatılması ve Müslümanlara yönelik alaycı tavırların son bulması, dini özgürlüklerin yeniden sağlanması için adımlar atılmasını gerektiriyor.