Talatpaşa Laboratuvarlar Grubu Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Selma Göller, yaz aylarında çocuklarda artan ishal vakaları hakkında bilgi verdi. Göller, sıcak havalarda artan su ihtiyacı nedeniyle enfekte suların içilmesi ya da bu sularla yıkanan meyve ve sebzelerin tüketilmesiyle ishallerin daha fazla görüldüğünü söyledi. Bu durumun önlem alınmazsa ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini ifade etti.
Çocuklarda İshal ve ÖnemiÇocuk yaş grubunda ishalin önemli bir problem olduğunu belirten Dr. Göller, “Bazen ebeveynler normal bir durumu ishal olarak da algılayabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü, ishali 24 saatte üçten fazla sulu dışkılama veya sadece Anne Sütü ile beslenen bebeklerde her zamankinden daha sık ve sulu dışkılama olarak tanımlıyor. Günlük dışkılama sayısı artmasına rağmen dışkı kıvamı normalse bu duruma ishal denmez” diye konuştu.Kirli Su ve Gıdaların Etkisi
Dr. Göller, “Erişkin yaşa erişinceye kadar hemen hemen her çocuk, yoğun ishal, karın ağrısı, ateş, kusma ve halsizlikle seyreden ‘akut gastroenterit’ geçirebilir. Bu enfeksiyonlar virüs, bakteri, parazit veya toksinler nedeniyle olabilir ve genellikle iyi pişmemiş, yıkanmamış gıdaların tüketilmesinden veya kirli, ilaçlanmamış içme sularının kullanılmasından kaynaklanır. Ayrıca yaz mevsiminde seyahatlerin artması, beslenme düzeninin değişmesi, sinek ve böcek temas eden besinler de sebepler arasındadır. Mikrop içeren havuz veya deniz suyunun yutulması ishal oluşturabilir. İshal yapan bu mikroplar, çevreye yakın temas halindeki diğer kişilere de bulaşabilir” dedi.Hijyenin Önemi ve El Yıkama
İshallerin önlenmesinin en önemli yolunun Hijyen olduğuna dikkat çeken Dr. Göller, “Bilinmeyen suların tüketilmemesi, kişisel temizliğe dikkat edilmesi, ellerin her yemekten önce ve sonra yıkanması çok önemlidir. Özellikle alt değiştirdikten ve tuvaletten çıktıktan sonra eller sabunla iyice yıkanmalı. Bu alışkanlık çocuklara da kazandırılmalı. Kullanılan ve içilen suların klorlanması pek çok mikrobun yaşamasını önler. Şüpheli sular kullanılmamalı, kaynatılmış su veya hazır kapalı su kullanılmalıdır. Alınan sebze ve meyveler bol temiz su ile yıkanmalı. Hazırlanan besinler mümkünse tek öğünde bitirilmeli. Yiyeceklerin taze olmasına, paketlenmiş olanların üzerindeki son kullanma tarihinin geçmemiş olmasına dikkat etmeliyiz. İyi ambalajlanmamış, açıkta satılan gıdalar, pişirilmemiş ya da az pişirilmiş gıdalar, pastörize olmayan süt ve süt ürünleri güvenli değildir, bunları tüketmemeliyiz. Pişirilmiş gıdalar uzun süre açıkta bırakılmamalı, hemen yenmeyecekse mutlaka buzdolabında kapalı kaplarda saklanmalı. Biberon ve bardakları bulaşık halde uzun süre tutmayın. Cam ürünleri tercih edin. Güvendiğiniz markaları alın. Açıkta satılan gıdaları almayın. Genel kullanıma açık tuvaletleri zorunda kalmadıkça kullanmamalı, eğer kullanılacaksa dikkatli olup, sık sık el yıkamayı unutmamalıyız” diye konuştu.Anne Sütü ve Sıvı Tüketimi
Enfeksiyon durumunda ebeveynlere büyük iş düştüğünü belirten Dr. Göller, “İshali olan çocuklara, ishali artırır endişesiyle su ve sulu besinlerin kısıtlanması yanlıştır. Bu, ishalin uzamasına ve ağırlaşmasına neden olabilir. İshal olan çocuğa bol sıvı verilmelidir. Anne sütüyle beslenen bebeklerde, anne sütü ishalin en önemli ilacıdır. Büyük çocuklarda yoğurt önemli bir besin kaynağıdır. Ayran şeklinde de verilebilir. Az miktarda tuz atmalı, sık sık az miktarda beslenmeye dikkat edilmelidir. İshal olan çocuk asla aç ve susuz bırakılmamalı. Doktora danışmadan antibiyotik dahil herhangi bir ishal ilacı asla kullanılmamalıdır” tavsiyesinde bulundu.