Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı
Devlet Bahçeli, 1 Ekim 2024 Salı günü TBMM’de gerçekleşen 28. Dönem 3. Yasama Yılı’nın ilk grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.Bahçeli’nin konuşması, hem iç hem de dış siyasete dair kapsamlı bir değerlendirme niteliğindeydi. Konuşmanın büyük kısmında Türkiye’nin karşı karşıya olduğu iç ve dış tehditler, ülkenin birlik ve beraberlik anlayışı, yeni anayasa gereksinimi ve Ortadoğu’daki krizlere yönelik eleştiriler ön plandaydı.
Meclis Açılışı ve Yasama Yılının Başlangıcı
Konuşmasına TBMM’nin yeni yasama yılının başlaması vesilesiyle duyduğu memnuniyeti dile getirerek başlayan
Devlet Bahçeli, 28. Dönem 3. Yasama Yılı’nın Türkiye ve Türk milletine hayırlı olmasını temenni etti. Bahçeli,
TBMM’nin milli iradenin sembolü olduğunu ve her milletvekilinin bu kutsal görevi hakkıyla yerine getirmesi gerektiğini ifade etti. Bu bağlamda, ilk Meclis’te yer alan milletvekillerinin, ülkenin bağımsızlık mücadelesi sırasında gösterdikleri fedakârlıkları hatırlatan Bahçeli, günümüz milletvekillerinin de bu
tarihi mirası devam ettirme sorumluluğu taşıdığını vurguladı.
Bahçeli’nin bu vurgusu, Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi iklimde TBMM’nin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
Milli iradenin tecelli ettiği yer olarak Meclis’in, milletin birlik ve beraberliği için her zaman ön safta yer aldığını belirtti. Bu bağlamda Bahçeli, Meclis’in yeni yasama yılındaki çalışmalarının, ülkenin geleceği açısından hayati önemde olduğunu ifade etti.
Siyaset ve Hizmet Vurgusu
Devlet Bahçeli, konuşmasının devamında siyasetin sadece bir güç mücadelesi olmadığını, aynı zamanda
millete hizmetin en meşru vesilesi olduğunu belirtti. Siyasetin, demokratik yönetim süreçlerinin bir parçası olduğunu ifade eden Bahçeli, siyasetçilerin millete hizmet etme görevini geçmişe, bugüne ve geleceğe yönelik sorumluluk bilinciyle yerine getirmesi gerektiğini dile getirdi. Bahçeli, siyasetçilerin
centilmenlik ve olgunluk içinde hareket etmesi gerektiğini belirterek, günümüz siyasi atmosferine ilişkin de dolaylı eleştirilerde bulundu.
Siyasetin
fedakârlık ve feragat gerektirdiğini vurgulayan Bahçeli, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi verdiği dönemlerde olduğu gibi bugün de milletvekillerinin aynı sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini ifade etti. Bu sorumluluk bilinciyle hareket eden siyasetçilerin,
milli birlik ve beraberlik anlayışını her daim ön planda tutmaları gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin İç ve Dış Tehditlere Karşı Birliği
Bahçeli’nin konuşmasında en çok dikkat çeken bölümlerden biri, Türkiye’nin iç ve dış tehditlere karşı gösterdiği
direnç ve
milli birlik vurgusuydu. Bahçeli, Türkiye’nin birlik ve beraberliğinin her türlü tehlikeye karşı korunması gerektiğini vurguladı.
Türk milletinin tarih boyunca her türlü zorluğa karşı birlikte mücadele ettiğini belirten Bahçeli, bugün de aynı dayanışma ruhunun devam ettirilmesi gerektiğini ifade etti.Bahçeli, özellikle son dönemde ülkenin
bölgesel ve küresel tehditlerle karşı karşıya kaldığını belirterek, bu tehditlerin sadece dışarıdan değil, içeriden de geldiğini söyledi. Bahçeli’ye göre, Türkiye’nin iç barışını ve huzurunu bozmaya yönelik girişimler, milletin sağlam iradesi ve birlik ruhu sayesinde bertaraf edilecektir. Bahçeli, bu bağlamda
Cumhur İttifakı’nın önemine vurgu yaptı ve bu ittifakın, Türkiye’nin geleceği açısından hayati bir rol oynadığını belirtti.
Küresel Sorunlar ve Ortadoğu’da Yaşananlar
Bahçeli’nin konuşmasında geniş yer ayırdığı bir diğer konu ise
küresel sorunlar ve özellikle Ortadoğu’daki karışıklıklardı. Bahçeli, küresel çapta adalet, insani değerler ve insan haklarının göz ardı edildiğini belirterek, dünya genelinde bir
adalet krizi yaşandığını ifade etti. Bu krizin en belirgin sonuçlarının Ortadoğu’da görüldüğünü dile getiren Bahçeli, özellikle
İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını sert bir dille eleştirdi.
Bahçeli,
İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’daki saldırılarını “vahşet” olarak nitelendirerek,
Netanyahu hükümetinin izlediği politikaların insanlık dışı olduğunu söyledi. İsrail’in bölgede sadece Filistinlilere değil, aynı zamanda Lübnan, Suriye ve Yemen gibi diğer ülkelere de zarar verdiğini belirten Bahçeli, bu durumun uluslararası hukuka ve insan haklarına aykırı olduğunu dile getirdi. Bahçeli, Birleşmiş Milletler’in (BM) bu duruma karşı sessiz kalmasını da eleştirerek, BM’nin artık
işlevsiz bir yapıya dönüştüğünü söyledi.
BM Güvenlik Konseyi’nin reforme edilmesi gerektiğini savunan Bahçeli, veto hakkına sahip beş daimi üyenin bu yetkilerini sadece kendi çıkarları doğrultusunda kullanmalarının uluslararası adaleti zedelediğini belirtti. BM’nin mevcut yapısının sürdürülemez olduğunu ifade eden Bahçeli, dünya ülkelerinin bu yapıyı değiştirmek için daha kararlı adımlar atması gerektiğini dile getirdi. Bahçeli, “
Dünya beşten büyüktür” anlayışını savunarak, BM’nin yeni bir yapıya kavuşmasının küresel barış ve istikrar için zorunlu olduğunu ifade etti.
Yeni Anayasa İhtiyacı
Bahçeli’nin konuşmasındaki bir diğer önemli başlık ise
yeni anayasa çalışmaları oldu. Mevcut anayasayı eleştiren Bahçeli, 12 Eylül darbesinin izlerini taşıyan bu anayasanın artık Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap vermediğini söyledi. Bahçeli’ye göre,
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile mevcut anayasa arasında uyumsuzluklar bulunmaktadır ve bu uyumsuzlukların giderilmesi için yeni bir anayasanın hazırlanması gerekmektedir.Bahçeli,
sivil ve demokratik bir anayasa yapılmasının Türkiye için hayati önemde olduğunu belirterek, bu konuda geniş bir mutabakat sağlanması gerektiğini vurguladı.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu süreçte üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getireceklerini söyleyen Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın da bu konuda kararlı olduğunu dile getirdi. Yeni anayasa çalışmaları kapsamında özellikle
Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifi ile
dokuzuncu yargı paketinin kısa süre içinde yasalaşacağına inandığını belirtti.
Cumhur İttifakı ve Muhalefet Eleştirisi
Bahçeli, konuşmasının son bölümünde
Cumhur İttifakı’nın Türkiye’nin parlak geleceği için önemli bir yapı olduğunu vurguladı. Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın
ekonomik ve siyasi istikrarın teminatı olduğunu belirtti ve ittifakın Türk milletinin geleceği için çalışmaya devam edeceğini söyledi. Muhalefeti ise sert bir şekilde eleştiren Bahçeli, özellikle
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı. Bahçeli, Kılıçdaroğlu’nun MHP’ye yönelik suçlamalarını “ahlaksız” olarak nitelendirirken,
Özgür Özel hakkında da sert ifadeler kullandı.Bahçeli, MHP’ye yönelik organize bir saldırının olduğunu iddia etti ve bu saldırılara karşı sessiz kalmayacaklarını belirtti. Bu saldırıların
FETÖ ve
Pensilvanya merkezli operasyonlar olduğunu savunan Bahçeli, MHP ve Ülkü Ocakları’nı bu tür operasyonlara kurban etmeyeceklerini söyledi. Bahçeli, MHP’ye yönelik iftira atanların ve partiye saldıranların er ya da geç adalet önünde hesap vereceklerini belirtti.Konuşmasının sonunda Bahçeli, Türkiye’nin içinde bulunduğu zorluklara karşı
milli birlik ve beraberlik ruhuyla mücadele edilmesi gerektiğini bir kez daha vurguladı.
Cumhur İttifakı’nın bu mücadelede kilit rol oynadığını ifade eden Bahçeli, ittifakın güçlenerek yoluna devam edeceğini söyledi. Ayrıca, Türkiye’nin içeride ve dışarıda karşı karşıya olduğu sorunlara karşı
milliyetçi-ülkücü hareketin kararlı duruşunun devam edeceğini belirtti.Bahçeli, konuşmasını Türkiye’nin geleceği için herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini hatırlatarak tamamladı.
Türk milletinin birliği ve beraberliği sayesinde tüm zorlukların üstesinden gelineceğini ifade eden Bahçeli, Türkiye’nin bu zorlukları aşacak güce sahip olduğunu dile getirdi.
Kaynak: KapsamHaber