Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerini takiben Türk siyasetinde siyasi partiler arasında normalleşme ve
yumuşama arayışlarının arttığını belirtti. Bahçeli, bu yeni siyasi denklemin MHP'yi hedef alan karalama kampanyalarına dönüştüğünü ifade etti. Bahçeli’nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:"31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerini müteakiben Türk siyasetinde, demokrasinin vazgeçilmez kurumları olan siyasi partiler arasında normalleşme ve yumuşama arayışlarının temel alınarak çok bilinmeyenli yeni bir denklemin kurulmak istendiği gözlemlenmektedir. Zira her şey milletimizin huzurunda gerçekleşmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi iyi niyetli, yapıcı, yol açıcı, millet ve ülke lehine olduktan sonra söz konusu munzam ve muhassıl diyalogları kuşkusuz makul ve mantıklı değerlendirmekten en ufak rahatsızlık duymayacaktır. Kutuplaşmanın ve kavgaya tutuşmanın sonu ve sonucu asla yoktur. Kucaklaşmak, konuşmak, milletimizin talep ve sorunlarına müşterek akılla çözüm aramak, bunu da başarmak siyasi partilerin asıl ve öncelikli görevidir. Elbette buna diyecek veya itiraz edecek halimiz ve hevesimiz hiç olmayacaktır."
MHP'ye Yönelik Karalama Kampanyaları
Devlet Bahçeli, MHP’nin normalleşme ve yumuşama ortamına şaşı baktığı, şüpheyle yaklaştığı, hatta zarar verdiği iddialarının televizyon ekranlarında, sosyal medya platformlarında ve gazete sayfalarında sıkça dile getirildiğini vurguladı. Bahçeli, bu iddiaların MHP'ye yönelik itibar suikastının bir parçası olduğunu belirtti:"Ancak sıcak gündemin üst sıralarına yerleşen temas ve görüşme trafiğinin Milliyetçi Hareket Partisi’ni hedef alan karalama kampanyasına dönüştüğü de her türlü izahtan varestedir. Dikkat, temkin ve titizlikle takip ettiğimiz nevzuhur gelişmelerin esrar perdesi aralandığında başka hesapların, alttan alta körüklenen farklı beklentilerin varlığı müşahede ve mütalaa edilmektedir. Özellikle Milliyetçi Hareket Partisi’nin normalleşme ve yumuşama ortamına şaşı baktığı, şüpheyle yaklaştığı, hatta zarar verdiği televizyon ekranlarından, sosyal medya platformlarından ve gazete sayfalarından devamlı surette ileri sürülmektedir."
İddianameler Üzerinden MHP'ye Saldırı
Bahçeli, iddianamesi hazırlanan bir cinayet davası üzerinden MHP'ye yönelik itibar suikastının yaygınlaştığını ve bu suikasta refakat eden kimi isimlerin sürekli parlatıldığını ifade etti. Bu durumun, MHP'nin iç huzurunu ve barış ortamını zehirlemeye yönelik bir girişim olduğunu belirtti:"İddianamesi hazırlanan bir cinayet davası üzerinden de Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e yönelik itibar suikastının yaygınlaşması, bu suikasta refakat eden kimi isimlerin sürekli parlatılması, dahası kapı kapı gezdirilmesi, ekran ekran dolaştırılması, bir hak ve hukuk arayışından öte iç huzur ve barış ortamını zehirlemeye tam teşebbüstür. Milliyetçi Hareket Partisi mezkur davanın 1 Temmuz 2024 tarihinde yapılacak duruşmasında mutlaka hazır bulunacak, karanlık oyunlarla ve bu oyunların figüranlarıyla Türk yargısının huzurunda hesaplaşacaktır."Bahçeli, yurt içi ve yurt dışı menşeli çıkar odaklarının, yıkım ortaklarının, siyasi istikrar muhalifi çevrelerin, bilhassa da
Cumhur İttifakı muarızlarının MHP'yi töhmet altında bırakmak için kesintisiz faaliyet içinde olduklarını belirtti. MHP'nin Türkiye ve Türk milletinin çıkarlarını savunmaya devam edeceğini vurgulayan Bahçeli, Cumhur İttifakı'na bağlılıklarının kararlılıkla süreceğini ifade etti:"Yurt içi ve yurt dışı menşeli çıkar odaklarının, yıkım ortaklarının, siyasi istikrar muhalifi çevrelerin, bilhassa da Cumhur İttifakı muarızlarının partimizi töhmet altında bırakmak, bir yol ayrımının inşasını sağlamak maksadıyla kesintisiz faaliyet içinde oldukları meydandadır. Bizim sevdamız Türkiye, mensubiyet onurumuz da büyük Türk milletidir. Ne yapıyorsak, ne söylüyorsak Türkiye ve Türk milletinin çıkarınadır.Bu kapsamda siparişi yapılan normalleşme ve yumuşama atmosferinin sürdürülebilir hale gelmesinin önünde şayet Milliyetçi Hareket Partisi bariyer olarak telakki ve tarif ediliyorsa, bu konuda da geniş bir ittifak husule gelmişse, bize düşen sorumluluk ülkemiz ve milletimiz uğruna her türlü fedakarlığı göze almak, gereğini ise gönül huzuruyla yapmaktır.AK Parti içindeki gayri memnun kesimin devamlı suyu bulandırmasını da dikkate alarak, AK Parti ile CHP arasında geniş tabanlı bir ittifakın vücuda gelmesi, buna da altılı masanın diğer unsurlarının desteği Milliyetçi Hareket Partisi’nin samimi dileği ve temennisidir. Buna rağmen Cumhur İttifakı’na bağlılığımız kararlılıkla devam edecek, TBMM’de kanun tekliflerine verilen desteğimiz aynen sürecektir. Kaldı ki Cumhur İttifakı’ndan tavizimiz, geri dönüşümüz, yarı yolda bırakmamız, ilkelerinden ve hedeflerinden cayma göstermemiz mümkün değildir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Destek
Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a olan desteklerinin de kesintisiz süreceğini belirtti. Erdoğan’ın yaptığı görüşmeleri ve kurduğu ilişkileri saygıyla karşıladıklarını ve Cumhur İttifakı'ndan taviz vermelerinin söz konusu olmadığını vurgulayan Bahçeli, Erdoğan’ın yanında ve arkasında olacaklarını ifade etti:"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da şartlar ne olursa sonuna kadar yanında ve arkasında olacağımızı, kesinlikle yalnız bırakmayacağımızı herkes çok iyi bilmelidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı görüşmeleri, kurduğu ilişki ağlarını, icra ettiği ikili temasları saygıyla karşılıyor, zatı devletlerini daha da rahatlatmak için bir kez daha feragatle hareket edip karşılıksız inisiyatif alıyor ve bu tercihimizi aziz milletimizle paylaşıyoruz."