DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda Türkiye Adalet Akademisi Kanun Teklifi üzerinde yaptığı konuşmada, Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) nedeniyle yaşanan mağduriyetlere ve adalet sistemindeki sorunlara dikkat çekti.
"KHK Deyince Medeni Ölüm ve İntiharlar Akla Geliyor"
Anayasa Mahkemesi’nin, Türkiye Adalet Akademisi Kanunu’nun KHK ile yürürlükten kaldırılmasını anayasaya aykırı bulduğu için teklifin Meclis'e geldiğini belirten Ekmen, KHK'ların neden olduğu mağduriyetleri şu sözlerle dile getirdi:“İnsanlar 'KHK' deyince, hakkında bırakın dava açılmasını, soruşturma bile yapılmadan işine son verilmiş, sosyal güvenceden mahrum bırakılarak medeni ölüme mahkûm edilmiş ve bu yük nedeniyle intihar eden mağdurları hatırlıyor. Anayasa Mahkemesi, bu insanlar için de bir karar almalı mı ki en azından beraat etmiş olanlar görevlerine iade edilsin?”Ekmen, mağduriyetlerin çözülmesi için harekete geçilmesi gerektiğini ve bu durumun yargı sistemine olan güveni derinden sarstığını vurguladı.
"Vatandaş Adalet Yerine Yargıda İş Çözecek Kişiler Arıyor"
Konuşmasında Türkiye’nin altyapı projelerindeki başarılara rağmen adalet sistemindeki sorunların vatandaş memnuniyetini düşürdüğünü belirten Ekmen, şu soruları yöneltti:“Neden vatandaş iyi bir hukukçu aramıyor da Yargıtay’da iş bitirecek, iktidar ittifakına yakın avukat arıyor? Bu durum, adalet sistemimizin içinde bulunduğu durumun hazin bir göstergesi değil midir?”Ekmen, vatandaşların adalet beklentisinin binaların büyüklüğüyle değil, içerideki adaletin varlığıyla karşılanabileceğini belirterek, hükümeti adalet karnesi hakkında düşünmeye davet etti.
"Vatandaşlarımız Mutlu Değil"
Ekmen, ulusal ve uluslararası mutluluk endekslerine atıfta bulunarak, vatandaşların mevcut sistemden memnun olmadığını söyledi:“TÜİK’in yürüttüğü mutluluk ve memnuniyet endeksleri de vatandaşlarımızın memnuniyetsiz olduğunu ortaya koyuyor. Vatandaş, oyunu sıkışmışlıkla veriyorsa, biz bu binaları kimin için yaptık? Türkiye’nin adalet saraylarının içini adaletle doldurabildik mi?”