Temmuz ayında açıklanacak memur ve emekli maaş artışları yaklaşırken, açlık ve yoksulluk sınırları çoktan maaşları solladı. Ekonomi yönetimi hâlâ enflasyon farkı hesabındayken, sokaktaki vatandaşın gündemi bambaşka: Karnını doyurmak.DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK-İŞ) Nisan 2025 verilerini hatırlatarak sert eleştirilerde bulundu: “Açlığa makyaj yapılamaz.”“Emekli perişan, memur boğuşuyor”
Açıklanan verilere göre açlık sınırı 24 bin TL’yi, yoksulluk sınırı ise 78 bin TL’yi aştı. Karal, “Asgari ücret açlık sınırının altında kaldı, yoksulluk sınırı ise memur maaşını katladı. Vatandaşlarımız artık ay sonunu değil, haftayı zor getiriyor” dedi. Refah söylemleriyle göz boyanamayacağını belirten Karal, “Bugün Türkiye’de büyüme varsa bile bu büyüme sofralara yansımıyor. Aksine mutfaktaki yangın büyüyor” diye konuştu.“Ekonomiyle övünmek nankörlüktür”
Karal, hükümetin istatistiklerle süslediği ekonomik başarı tablosunun halkın gözünde hiçbir karşılığı olmadığını söyledi. “Ay başında maaşını alan vatandaş, o para cebe girmeden eriyor. Raflar dolu olabilir ama milletin torbası boşsa bu refah değil, derin bir krizdir. Emekli açsa, memur perişansa, bu ülkede ekonomi sağlıklı değildir” ifadelerini kullandı.Temmuz için iktidara çağrı: Gerçekçi adımlar atın
Temmuz ayında yapılacak maaş düzenlemeleri öncesi iktidara seslenen Karal, “Artık bu ağır tabloyu inkâr etmeyi bırakın. Temel ihtiyaçları karşılayacak yapısal adımlar atılmalı. Sadece enflasyon farkı yetmez; geçim endeksi, alım gücü, yaşam maliyeti dikkate alınmadan atılan her adım eksik kalacaktır” dedi.“Pembe tablolar, soğanın fiyatını gizleyemez”
Karal açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Bu halk ‘büyüme’ söylemleriyle değil, mutfağındaki yangınla yüzleşiyor. Pembe tablolarla soğanın fiyatını gizleyemezsiniz. Açlık sınırının altında yaşayan milyonlar için artık sabır değil, çözüm zamanı. Emekliye, memura, işçiye gerçek bir yaşam hakkı tanınmalıdır.”
Açıklanan verilere göre açlık sınırı 24 bin TL’yi, yoksulluk sınırı ise 78 bin TL’yi aştı. Karal, “Asgari ücret açlık sınırının altında kaldı, yoksulluk sınırı ise memur maaşını katladı. Vatandaşlarımız artık ay sonunu değil, haftayı zor getiriyor” dedi. Refah söylemleriyle göz boyanamayacağını belirten Karal, “Bugün Türkiye’de büyüme varsa bile bu büyüme sofralara yansımıyor. Aksine mutfaktaki yangın büyüyor” diye konuştu.“Ekonomiyle övünmek nankörlüktür”
Karal, hükümetin istatistiklerle süslediği ekonomik başarı tablosunun halkın gözünde hiçbir karşılığı olmadığını söyledi. “Ay başında maaşını alan vatandaş, o para cebe girmeden eriyor. Raflar dolu olabilir ama milletin torbası boşsa bu refah değil, derin bir krizdir. Emekli açsa, memur perişansa, bu ülkede ekonomi sağlıklı değildir” ifadelerini kullandı.Temmuz için iktidara çağrı: Gerçekçi adımlar atın
Temmuz ayında yapılacak maaş düzenlemeleri öncesi iktidara seslenen Karal, “Artık bu ağır tabloyu inkâr etmeyi bırakın. Temel ihtiyaçları karşılayacak yapısal adımlar atılmalı. Sadece enflasyon farkı yetmez; geçim endeksi, alım gücü, yaşam maliyeti dikkate alınmadan atılan her adım eksik kalacaktır” dedi.“Pembe tablolar, soğanın fiyatını gizleyemez”
Karal açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Bu halk ‘büyüme’ söylemleriyle değil, mutfağındaki yangınla yüzleşiyor. Pembe tablolarla soğanın fiyatını gizleyemezsiniz. Açlık sınırının altında yaşayan milyonlar için artık sabır değil, çözüm zamanı. Emekliye, memura, işçiye gerçek bir yaşam hakkı tanınmalıdır.”