Hürriyet Sağlık-Sen Genel Başkanı Erdoğan Çakmak, yazılı bir basın açıklaması yaparak kamu çalışanlarına ve Anayasa Mahkemesi üyelerine bir mesaj iletti. Çakmak'ın mesajında, Anayasa Mahkemesi üyelerinin kamu idarecilerinin sendikal özgürlüğüne yönelik bir karar aldığına dikkat çekiyor ve bu kararı olumlu bir şekilde değerlendiriyor. Ancak, kamuda görev alan idarecilerin, sendikaların yönlendirmesiyle bir sendikaya üye olmalarının, sendikal örgütlenme hakkına müdahale anlamına gelebileceğini ifade ediyor.Çakmak, kamu idarecilerinin kendilerini ve güçlerini korumak adına bir sendikaya üye olmalarının, çalışanları kendi sendikalarına yönlendirdiklerinde nasıl bir çözüm üretileceği sorusunu ortaya koyuyor ve Anayasa Mahkemesi üyelerine bu durumda nasıl bir karar vereceklerini soruyor.Ayrıca, Çakmak, emek ve demokrasi mücadelesinin kolay bir süreç olmadığını ve zorluklar, baskılar ve engellerle karşılaşabileceklerini belirtiyor. Ancak, demokrasi ve hürriyetin birbirini tamamlayan iki yaşamsal güç olduğunu vurgulayarak, sendika özgürlüğünün korunması gerektiğini ifade ediyor. Çakmak, hürriyetlerine sahip çıkacaklarını ve mücadelelerini sürdüreceklerini belirtiyor ve tüm kamu çalışanlarını hürriyetlerine sahip çıkmaya çağırıyor.
Hürriyet Sağlık-Sen Genel Başkanı Erdoğan ÇAKMAK'ın yazılı basın açıklaması şu şekilde:
Kamuoyuna, kamu çalışanlarına ve Anayasa Mahkemesi değerli üyelerinin bilgisine:Politika üretmedikleri, sadece var olan kuralları uygulamakla yükümlü oldukları için sendikal haklardan uzak bırakılamayacaklarına, kamu gücünün kullanımına katılıyor olsalar bile, bu durumun onların sendikalara üye olmalarına engel olmayacağına dair Anayasa Mahkemesi'nin oybirliği ile verdiği kararı kabul ediyoruz.Demokrasi ve eşitlik ilkesine nasıl uygun olacaktır?
Ancak, sayın Anayasa Mahkemesinin değerli üyelerine bir gerçekliği hatırlatmak istiyoruz. Halihazırda herhangi bir sendikaya üye olmamış olan, Memur-sen ve bağlı sendikalar ile siyasi iktidarın eşgüdümünde göreve getirilmiş olan kamu idarecileri, zaten demokrasinin bir gereği olan sendikal örgütlenme hakkını kamu çalışanlarının Memur-sen ve bağlı sendikalar yönünde kullanmalarını teşvik etmişler ve yönlendirmişlerdir. Ancak, bu idareciler güçlerini ve koltuklarını korumak adına kendileri de Memur-sen ve bağlı sendikalara üye olmak durumunda kaldıklarında, her idareci çalışanlarını kendi sendikalarına yönlendirdiğinde, bu durum demokrasi ve eşitlik ilkesine nasıl uygun olacaktır?Sayın mahkeme üyelerine soruyoruz: Yetkili sendikaya üye olan kamu idarecisi, çalışanlarını kendi sendikalarına yönlendirdiğinde, hangi demokrasiden, tarafsızlıktan ve eşitlik hakkından bahsedilebilecektir? Eğer böyle bir durumla karşı karşıya kalırsanız, vereceğiniz karar ne olacaktır?Biliyoruz ki sayın mahkeme üyelerinin verdiği karar, demokratik ve hukuki bir sistem içinde kesinlikle doğru bir karardır. Ancak, emek ve demokrasi mücadelesi kolay bir süreç değildir. Karşımıza engeller çıkacaktır, zorluklarla karşılaşacağız. Cumhuriyet ve hürriyet birbirini tamamlayan iki temel güçtür; biri olmadan diğeri eksik kalır.İşte bu nedenle, %2 engeli, kamu idarecilerinin baskıları karşısında dahi, hürriyetimizden vazgeçmeyeceğiz. Değerlerimize her zaman sahip çıkacağız. Biz, değerlerimiz, mücadelemiz, cumhuriyetimiz ve hürriyetimizle buradayız ve burada olmaya devam edeceğiz. Gülümseyin, çünkü biz buradayız. Tüm kamu çalışanı emekçi kardeşlerimizi hür olmaya çağırıyoruz.