Müdafaa-i Hukuk Hareketi Partisi Genel Başkanı Ufuk Erdüvenci, Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı toplumsal, ekonomik ve siyasi çöküşe dikkat çekerek, ülkenin temel değerlerinin yıpratıldığını ve bu değerleri yeniden inşa etmenin kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu vurguladı.
Toplumsal ve Ahlaki Çöküş
Başkan Erdüvenci, Türkiye’nin kuruluşundan bu yana koruyup geliştirmeye çalıştığı değerlerin tehlikeye girdiğine işaret etti. “Türkiye, kuruluşundan bu yana koruyup geliştirmeye çalıştığı değerleri birer birer kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Ancak bilinçli, kararlı ve istikrarlı politikalarla bu değerleri yeniden ihya edebiliriz.” ifadelerini kullandı. Erdüvenci, bireysel ve toplumsal ahlakın yozlaştırılması sonucunda, özveri, nefse hâkimiyet, özgüven ve medeni cesaret gibi erdemlerin yerine çıkarcılık, sabırsızlık ve yeteneksizliğin ödüllendirildiğini belirterek, "Toplumun en küçük biriminden en büyük kurumlarına kadar her alanda şovmenlik ve popülizm ön planda tutuldu. Kurumlarımızı ve değerlerimizi koruyamaz hale geldik." dedi.
Bilgi, Teknoloji ve Taklitçilik Sorunu
Erdüvenci, Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanında yaşadığı gerilemeyi eleştirirken, toplumda bilgiye olan ihtiyacın ve araştırma gücünün bilinçli olarak zayıflatıldığını vurguladı. “Bilgisizlikle başarı elde etmek, sistemin bir parçası haline getirildi. Taklitçilik, kopyacılık ve köşeyi dönmecilik anlayışı özendirildi. Bu zihniyet, Türkiye’nin geleceğini karartıyor. Bilim ve teknolojiyi yaratmak yerine, sadece tüketen ve bağımlı hale getirilen bir toplum inşa edildi.” şeklinde konuştu.
Denizcilik ve Uluslararası Bağımsızlık
Başkan Erdüvenci, Türkiye’nin denizcilik ve deniz kaynakları alanında yaşadığı kayba dikkat çekerek, yanlış politikaların Türk insanını denizden kopardığını ifade etti. “İktidarların yanlış politikaları, Türk insanını denizden kopardı. Denizcilik ve deniz kaynakları ekonomik ve stratejik bir sektör olarak görülmediği için devlet, en önemli kaynaklarından birinden mahrum bırakıldı. Türkiye gibi üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke, denizcilikte dünya lideri olması gerekirken, denizle hiçbir bağı olmayan ülkelerin gerisinde kalmıştır.” açıklamasında bulundu.
Ayrıca, uluslararası arenada Türkiye’nin bağımsız hareket etme yeteneğinin giderek kısıtlandığına dikkat çeken Erdüvenci, “Uluslararası arenada serbest hareket etme kabiliyetimizi kaybettik. Sürekli olarak husumet ve düşmanlık yaratan tek yönlü politikalar nedeniyle, Türkiye izole edilmiş ve manevra kabiliyeti sınırlandırılmıştır. Ekonomik bağımsızlığımız tamamen küresel finans ve mali piyasalara teslim edilmiştir.” diyerek, bu durumun Türkiye’nin geleceğini tehdit eden en büyük unsur olduğunu belirtti.
Türkiye’yi Tekrar Güçlendirme Vizyonu
Erdüvenci, Türkiye’nin kaybettiği değerleri geri kazanması için Müdafaa-i Hukuk Hareketi Partisi olarak kararlı bir mücadele vereceklerini ifade etti. “Ülkemiz, sahip olduğu değerleri koruyup güçlendirecek bir yönetim anlayışına ihtiyaç duyuyor. Bugün yaşadığımız sorunlar, geçmişte yanlış politikalarla güçsüz bırakılan ve yok edilen değerlerimizin bir sonucudur. Ancak biz, halkın özlemleri ve beklentileri doğrultusunda çalışarak, bilgi ve teknolojiyle donatılmış yeni bir kalkınma modeli inşa edeceğiz.” sözleriyle, Türkiye’nin gençleri, bilim insanları, işçileri ve üreticileriyle birlikte ülkeyi küresel arenada hak ettiği noktaya taşıyacaklarını belirtti.
Erdüvenci, son olarak, “Türk halkı, kendi Müdafaa-i Hukuk’una sahip çıkarsa, ancak o zaman kurtuluş yeniden mümkün olabilir. Türkiye, varlığını devam ettirebilmek ve geleceğini garanti altına almak için gerçekçi, bilimsel ve halktan yana politikalar üretmek zorundadır. Müdafaa-i Hukuk Hareketi olarak, ülkemizi her alanda güçlendirecek politikalar geliştirmeye ve uygulamaya kararlıyız. Kaybettiğimiz değerleri geri kazanacak, Türkiye’yi tekrar hak ettiği seviyeye ulaştıracağız.” ifadeleriyle hitabını tamamladı.