İYİ Parti Ekonomi ve Kalkınmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Samsun Milletvekili, Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Erhan Usta, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda
merkez bankası Başkanı
Fatih Karahan’ın sunumunu değerlendirdi. Usta, yeni Merkez Bankası yönetiminin çok zor bir görev üstlendiğini belirterek, Türkiye’nin ağır bir ekonomik yıkımla karşı karşıya olduğunu vurguladı.
"Merkez Bankası Yeni Yönetimi Enkaz Devraldı"
Merkez Bankası’nın yeni yönetiminin zor bir dönemde göreve başladığını belirten Usta,
“Devlette devamlılık esastır” diyerek eleştirilerini sıraladı:
“Cumhurbaşkanının sizleri; Merkez Bankası Başkanını, bu makamdaki Para Politikası üyelerini ve Hazine ve Maliye Bakanını ikna etmesiyle Türkiye bir felaketin eşiğine geldi.”Usta, Cevdet Yılmaz ve Mehmet Şimşek’in konuşmalarını hatırlatarak,
“Türkiye yıkılmış, yanmış; bir enkaz devraldık, bu şartlarda en iyisini yapmaya çalışıyoruz diyorsunuz” ifadesini kullandı. Türkiye'nin ekonomiyi yıkıma götüren eski yöneticiler tarafından felakete sürüklendiğini vurgulayan Usta, eski Merkez Bankası Başkanı
Şahap Kavcıoğlu'nu örnek göstererek, bu başarısızlıkların ardından
BDDK Başkanı olarak atandığını ve adeta ödüllendirildiğini söyledi.
"Merkez Bankacılar İtibarlarını Bizim Kadar Düşünmedi"
Merkez Bankası'nın itibarının önemine değinen Usta,
"Merkez Bankacılar, kurumun itibarı konusunda bizim kadar özen göstermediler, bu yüzden de ciddi sıkıntılar ortaya çıktı" dedi. Merkez Bankası’nın itibarsızlaşmasının ülke ekonomisine büyük zarar verdiğini ifade eden Usta, bu durumun bankacılık sektöründe de güven kaybına yol açtığını belirtti.
"Türkiye'nin Bugünkü Kadar Zorlu Bir Dönemden Geçtiğini Görmedim"
Erhan Usta, Türkiye’nin ekonomik tarihindeki en zor dönemlerinden birini yaşadığını ifade etti. 1989’dan bu yana kamu sektöründe farklı görevlerde bulunduğunu hatırlatarak,
“Türkiye'nin bugünkü kadar zorlu bir dönemden geçtiğini görmedim” dedi.Daha önce yaşanan ekonomik krizlerde böylesine derin bir yoksullaşma olmadığını ifade eden Usta,
“Şu anda açlık sınırının altında yaşayan milyonlarca insan var. Çalışanların yüzde 50-55’i açlık sınırının altında yaşıyor. Şu an asgari ücret 17 bin lira, açlık sınırı 20 bin lira, yoksulluk sınırı ise 65 bin lira olmuş durumda. Türkiye nüfusunun belki yüzde 80’i yoksulluk sınırının altında” diyerek durumun vahametini vurguladı.
"Önceki Programlara Göre Daha Zor Bir Durumdayız"
Türkiye’deki ekonomik politikaların giderek zorlaştığını belirten Usta, önceki programlarda toplumun geniş kesimlerinin üzerindeki yükün arttığını belirtti.
“Şu anda insanlar açlık sınırının altında yaşarken, maaşları ve ücretleri nasıl daha az artırarak bir program uygulayacaksınız?” diye sorarak, mevcut ekonomik programın yetersiz olduğunu ifade etti.
Çiftçi kesiminin de çok sıkıntılı bir dönemden geçtiğini belirten Usta,
“Buğday fiyatları TMO tarafından geçen yıla göre yüzde 12,1 artırıldı. Enflasyon yüzde 60-70’lerdeyken, buğday alım fiyatları yalnızca yüzde 12,1, arpa ise yüzde 3,6 artırıldı. Aylık enflasyon oranı kadar yıllık artış yapılıyor, bu kabul edilemez” dedi.
"Siz Ev Tutabildiniz mi?"
Türkiye’deki barınma krizine değinen Usta, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’a
“Siz ev tutabildiniz mi?” sorusunu yöneltti. Eski Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın barınma konusunda yaşadığı zorlukları hatırlatarak, mevcut durumda konut fiyatlarının yüksekliğine dikkat çekti.
"Piyasa Sunumunu Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Yapamazsınız"
Merkez Bankası sunumunu yetersiz bulduğunu belirten Usta,
"Bize piyasa sunumu yapıyorsunuz. Burası Plan ve Bütçe Komisyonu; biz sizden çok gizli bilgileri paylaşmanızı istemiyoruz ama kamu maliyesine ilişkin bilgi vermeniz gerekir. Bankacılara yaptığınız sunumu bize yapamazsınız" diyerek eleştiride bulundu. Usta, yıl içinde iki kez yapılan bilgilendirmenin kapsamlı olması gerektiğini vurguladı ve
mahremiyet kaygısı varsa buna uygun önlemler alınarak detayların paylaşılması gerektiğini belirtti.
"Enflasyon Yüksek Olsa Ne Olur Diyen Hükümet Şimdi Bu Durumu Nasıl Açıklıyor?"
Enflasyonun yıkıcı ve adaletsiz bir vergi olduğunu söyleyen Usta,
“2016’dan beri enflasyon artarken Hükûmet’i uyardık ama kulak tıkadılar. Hükümet yetkilileri enflasyonun 2 puan yüksek olmasının bir zararı olmayacağını savundu” dedi. Venezuela örneği vererek Türkiye’de enflasyonun hızla yükseldiğine dikkat çeken Usta, enflasyonun %5’lerden %200’lere çıktığını, buna rağmen yapılan uyarıların dikkate alınmadığını ifade etti.
"Sadece Para Politikasıyla Enflasyonu Düşürmek Mümkün Değil"
Hükümetin para politikasıyla enflasyonu düşürmeye çalışmasını eleştiren Usta,
“Politika faizini artırıyorsunuz ve bazı makro ihtiyati tedbirlerle talep yönlü sıkılaştırma yapıyorsunuz ama Eylül ayı enflasyonu %3 oldu. Yılsonunda %41,5 hedefine ulaşmak için kalan üç ayda %4,2’lik kümülatif enflasyon gerekli. Bu mümkün mü? Pek mümkün görünmüyor” dedi. Hükümet ile Merkez Bankası arasında uyum eksikliği bulunduğuna da dikkat çekti.
"Merkez Bankası'nın Hükümete Yapısal Reform Önerileri Olmalı"
Merkez Bankası’nın Hükûmet’e ekonomi politikasında beklentilerini aktarması gerektiğini vurgulayan Usta,
“Hükümete yapısal reform ajandası öneriyor musunuz? Merkez Bankası’nın çok değerli ekonomistleri ve çalışmaları var. Türkiye'nin ciddi bir verimlilik, ithalat bağımlılığı ve tarım sorunu var, bu sorunlarla ilgili Hükümet’e öneriler sunmalısınız. Enflasyonla mücadele, Merkez Bankası’nın yalnız yapabileceği bir iş değil” dedi. Sadece para politikası uygulamanın çok maliyetli olduğunu belirten Usta, %50 politika faizinin ekonomiye büyük bir maliyet getirdiğini, uzun vadede sürdürülemeyeceğini söyledi.
"Kur Korumalı Mevduat Felakete Yol Açtı"
Kur korumalı mevduat uygulamasının maliyetine de değinen Usta,
“2024’e ilişkin veri yok, ancak 2022 ve 2023 yıllarında bu uygulamanın maliyeti 83 milyar doları buldu” dedi. Bu maliyetin büyük bir ekonomik yük olduğunu belirterek, değerleme hesabının durumunun netleşmesi gerektiğini ifade etti.
"Cari Açık Kriz Belirtisidir"
Ülkenin yapısal sorunlarının cari açık sorununa yol açtığını vurgulayan Usta, Hükümet’in cari fazla politikası ile övünmesinin yanıltıcı olduğunu belirtti.
“Cari açıkta düşüşle övünmek için bu düşüşün kalıcı olması gerekir. Merkez Bankası bunu çalışmış ve çevrimsel etkilerden arındırılmış cari açığı analiz etmiş, ancak bu çalışmalarda cari açık hızla artarken resmi olduğundan daha iyi göstermek amaçlanmış” dedi. Siyasetçilerin ekonomiyi siyasete alet etmemesi gerektiğini belirten Usta, Merkez Bankası’nın şeffaf bir şekilde kamuoyunu bilgilendirmesi gerektiğini vurguladı.
"TÜİK’in Enflasyon Verileri Güven Vermiyor"
TÜİK'in enflasyon verilerine toplumun güvenmediğini söyleyen Usta,
“TÜİK’in enflasyon verileriyle oynanması kul hakkıdır. 2023 Mayıs ayında enflasyon sıfır açıklandı, bu durum Bakan Nebati döneminde sürekli yaşandı” dedi. TÜİK’in verilerinin halkı yanıltıcı hale getirildiğini savunan Usta, bunun kul hakkı olduğunu belirtti.
"Gerçek İşsizlik Oranı Gizleniyor"
İşsizlik rakamlarına dair eleştirilerde bulunan Usta, TÜİK’in gerçek işsizlik oranını yansıtmadığını ifade etti.
“Sadece manşet işsizlik oranına bakılıyor. Gerçek tabloyu gösteren ‘âtıl iş gücü oranı’ %27’ye ulaştı. Umudu kırılıp iş aramayanların sayısı yüksek” diyerek işsizlik verilerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi.
"Rezerv Birikimi Yüksek Maliyetle Yapılıyor"
Rezerv konusuna değinen Usta,
“Brüt rezerv artışı Cumhurbaşkanı tarafından övülüyor, ancak net rezervler hâlâ ekside. Türkiye rezerv biriktiriyor ancak çok yüksek maliyetle” dedi. Döviz maliyetinin ciddi seviyelere ulaştığını belirterek, bu durumun ekonomiye zarar verdiğini ifade etti.
"Merkez Bankası’nın Görevi Piyasayı Coşturmak Değil"
Usta, Merkez Bankası’nın görevinin piyasayı coşturmak değil, sağlıklı ve istikrarlı bir ekonomi politikası yürütmek olduğunu belirterek,
“Merkez Bankası’nın işi piyasayı coşturmak ya da şahlandırmak değildir. Doğru politikalarla ekonomiyi yönetmek zorundasınız” dedi.
Kaynak: KapsamHaber