Figen Gürsoy, tıp doktorluğu kariyerini tamamladıktan sonra çocukluk aşkı olan minyatür sanatına yöneldi. Manisa’da mübadele dönemini yaşamış bir aileden gelen Gürsoy, çocukluk yıllarında eski kitaplar ve minyatür resimlerle büyüdüğünü belirterek, “Lise yıllarında İstanbul’da bir sahafın vitrininde gördüğüm Matrakçı Nasuh’un İstanbul minyatürü beni derinden etkiledi. O gün minyatür sanatçısı olmaya karar verdim” dedi.
“Mesleğim, hastalarımın zamanından çalamam diye düşündüm. Ancak 20 yıllık kamu hizmetimin ardından emeklilik dilekçemi verdim ve İzmir Resim Heykel Müzesi’nde minyatür eğitimlerine başladım. O günden bugüne, tam 19 yıldır minyatürle yaşıyorum.”
“İlk yıl kitapları okudum ve önemli detayları not aldım. İkinci yıl eskizler üzerinde çalıştım. Son iki yılda ise notlarımı minyatürlere dönüştürdüm. 57 kitaptan oluşan bu koleksiyon, edebiyatı ve sanatı buluşturarak Anadolu’nun zengin kültürüne bir teşekkür niteliği taşıyor.”
Doktorluktan Emeklilik ve Sanata Adanmışlık
Tıp fakültesini bitirip doktorluk mesleğine adım atan Gürsoy, mesleğine olan sorumluluğu nedeniyle uzun yıllar boyunca minyatür sanatına zaman ayıramadığını ifade etti:“Mesleğim, hastalarımın zamanından çalamam diye düşündüm. Ancak 20 yıllık kamu hizmetimin ardından emeklilik dilekçemi verdim ve İzmir Resim Heykel Müzesi’nde minyatür eğitimlerine başladım. O günden bugüne, tam 19 yıldır minyatürle yaşıyorum.”
Yaşar Kemal’in 57 Kitabını Minyatürleştirme Projesi
Figen Gürsoy’un 4 yıl boyunca üzerinde çalıştığı Yaşar Kemal koleksiyonu, sanat dünyasında bir ilki temsil ediyor. Yaşar Kemal’in yazdığı 57 kitabın tamamını okuyup, her bir kitabı bir minyatürle yorumlayan Gürsoy, bu süreci şöyle anlattı:“İlk yıl kitapları okudum ve önemli detayları not aldım. İkinci yıl eskizler üzerinde çalıştım. Son iki yılda ise notlarımı minyatürlere dönüştürdüm. 57 kitaptan oluşan bu koleksiyon, edebiyatı ve sanatı buluşturarak Anadolu’nun zengin kültürüne bir teşekkür niteliği taşıyor.”