15 Temmuz’da Türk tarihinin en büyük ihanetinin işlendiği hususunda toplumun genel bir kanaati oluşmuştur. Türk toplumu sivil toplum örgütleriyle birlikte demokrasiyi katletmeye yeltenen, Türk Milleti’nin varlığını tehlikeye düşüren ve yok etmeye çalışanlara karşı en sert cevabı birlik ruhu içinde vermiştir.
Türkiye’nin yakın tarihinde asla görünmeyen birlik ve beraberliğin 15 Temmuz’la birlikte en üst seviyede neşet ettiği en bariz şekilde görülmüştür.
Toplumumuzda çıkan kanaat Türk Milletine karşı suç işleyenlerin en ağır şekilde cezalandırılmaları tek istek ve arzudur. Ancak kuru ve yaşın bir birinden ayırt edilmesi adeletli olunması hususunda da hassas davranılması elzem olmalıdır.
Son zamanlarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “At izi, İt İzine karıştığı” hususu, 15 Temmuz'dan sonra oluşan magduriyetlerin vehametini dile getirmektedir. Bu hususla ilgili tartışmalar devam etmektedir. Bu hususla ilgili tartışmalar devam etmektedir.
672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamudan ihraç edilenlerle ilgili olarak bir çok siyasi ve sosyal kurumlar tarafından özellikle dikkat çikilen meseleyle ilgili Türk Ocakları tarafından da uyarılarda bulunulmuştur.
Türk Ocakları tarafından yapılan uyarılar aşağıda olduğu gibidir:
Sözümüzün özü şudur: Devlet ihaneti affetmez; adaletten de ayrılmaz.
Garabey/KAPSAMHABER
Türkiye’nin yakın tarihinde asla görünmeyen birlik ve beraberliğin 15 Temmuz’la birlikte en üst seviyede neşet ettiği en bariz şekilde görülmüştür.
Toplumumuzda çıkan kanaat Türk Milletine karşı suç işleyenlerin en ağır şekilde cezalandırılmaları tek istek ve arzudur. Ancak kuru ve yaşın bir birinden ayırt edilmesi adeletli olunması hususunda da hassas davranılması elzem olmalıdır.
Son zamanlarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “At izi, İt İzine karıştığı” hususu, 15 Temmuz'dan sonra oluşan magduriyetlerin vehametini dile getirmektedir. Bu hususla ilgili tartışmalar devam etmektedir. Bu hususla ilgili tartışmalar devam etmektedir.
672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamudan ihraç edilenlerle ilgili olarak bir çok siyasi ve sosyal kurumlar tarafından özellikle dikkat çikilen meseleyle ilgili Türk Ocakları tarafından da uyarılarda bulunulmuştur.
Türk Ocakları tarafından yapılan uyarılar aşağıda olduğu gibidir:
HÜKÜMET HAKSIZLIKLARI ÖNLEYECEĞİ TAAHHÜDÜNDE BULUNDU
1) Olağanüstü Hal yetkilerine dayanılarak çıkarılan bu KHK ile 42881 kamu görevlisi, FETÖ/PDY ile irtibatları gerekçesiyle ihraç edildi. Daha açığa almalar başladığından beri pek çok kişinin suçsuz olduğu halde mağdur edildiği yönünde sayısız şikâyetler gelmekteydi. Partiler, memur sendikaları, gazeteler bunları duyurdu. Hükümet haksızlıkları önleyeceği taahhüdünde bulundu. Buna rağmen ihraçlarla birlikte büyük mağduriyetlerin meydana geldiği yaygın bir şekilde dillendirilmektedir.ADALET HERKESİN HAKKINI VERMEKTİR
2) Olağan dışı bir dönem yaşadığımızın farkındayız. Ancak şunu asla hatırdan çıkarmamalıyız: Bir devlet ancak ve yalnızca adaletle ayakta durabilir. Adalet, herkese hakkını vermektir; bu manada suçlulara da hak ettikleri cezayı vermektir. Herhangi bir soruşturma, inceleme ve savunma hakkı vermeksizin masum insanların hayatlarını karartmak, itibarlarını zedelemek, suçun şahsiliği ilkesini göz ardı ederek, suçu olmayan aile fertlerini de cezalandırmak ve bu kişilerin toplumda adeta vebalı muamelesi görmelerine sebep olmak ise büyük haksızlıktır, zulümdür. Asılsız ihbarları teşvik etmek, bu ihbarlar sonucu, ortada somut delil olmaksızın insanları işinden atmak, tutuklamak ve bütün bunları yaygın bir şekilde uygulamak devlete güven duygusunu tahrip eder.MAĞDURİYETLER ARTMAKTADIR
3) İhraç listelerinde, Türk milliyetçisi olduğuna ve dün Hizmet/Cemaat denilen, bugün devlet tarafından FETÖ/PDY olarak tescillenen yapının üyesi ve destekçisi olmadığına kesin olarak emin olduğumuz kişiler bulunmaktadır. Ayrıca, öğretmen, memur, kâtip, teknisyen, sağlık memuru vb. pek çok kişi muhtemelen bir gazeteye abone oldukları, bir bankada çocuklarının okul taksiti veya ev kirası için hesap açtıkları, çocuklarını bu yapının düne kadar devletin izniyle ve denetimi altında çalışan okul ve dershanelerine gönderdikleri için mağdur edilmişlerdir.ASILSIZ İHBARLAR...
4) Tekraren belirtelim ki, kanunlara göre suç işleyenler işledikleri suçun cezasını görmelidir. Ancak daha düne kadar devletin desteğiyle faaliyetini sürdüren bu yapının kurumlarında çalıştığı, çocuk okuttuğu veya banka hesabı açtırdığı için kişileri terör örgütü üyeliği veya örgüte yardım ve yataklıkla suçlamak haksızlıktır. Bunların hiçbirini yapmadığı halde asılsız ihbarlarla insanları işinden etmek ise apaçık zulümdür.15 TEMMUZ BİR MİLATTIR
5) Devlete düşen görev, örgüt yapılanması içinde yer alan ve bunu devam ettirenleri, fiilen darbede yer alanları ve önceki dönemlerde de kanunlara göre suç sayılan fiilleri irtikap edenleri (sınav yolsuzluklarından kurban paralarına vb.) hak ettikleri şekilde yargılayıp cezalandırmaktır. Bunların dışında kalanlar için 15 Temmuz bir milattır. Millî birliğimizi, toplumsal dayanışmamızı güçlendirmek için hukuk devleti olmanın gereklerine ve adalet ilkelerine harfiyen uymalıyız.MİLLİ UZLAŞMA...
6) Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere yöneticilerimizin 15 Temmuz’da ve Yenikapı’da simgeleşen millî uzlaşma ruhunu güçlü tutmaları elzemdir. Aksi takdirde, çok zor bir dönemeçten geçen ve büyük bir darbe ve tahribata maruz kalan devletimizin ve milletimizin yeniden dirilişi ve yapılanması sürecinde, bu tarihî fırsatı heba etmiş oluruz.Sözümüzün özü şudur: Devlet ihaneti affetmez; adaletten de ayrılmaz.
Garabey/KAPSAMHABER