Paris ziyaretini, Avrupa Ekonomi Zirvesi’nde konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul halkının 23 Haziran seçimlerinde tüm dünyaya ilham olacak bir irade sergilediğini vurguladı.İstanbul'un farklı fikirlerin, farklı inançların, farklı kimliklerin bir arada yaşayabildiği, birbirlerine saygıyla bakabildiği bir demokrasi şehri olma niteliğini güçlendirmek zorunda olduklarını selirten İmamoğlu, "inanıyorum ki, buna yalnız İstanbul'un, yalnız Türkiye'nin değil, Avrupa'nın, Ortadoğu'nun ve dünyanın ihtiyacı var. İstanbul, insanlığın evrensel ideal ve değerlerine sahip çıkan, bunların işlenip geliştirilmesine zemin hazırlayan bir şehir olmak zorundadır ve olacaktır. Ben ve ekibim bunun için çalışıyoruz” dedi.İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Paris’teki WELT Avrupa Ekonomi Zirvesi’ne konuşmacı olarak katıldı.İmamoğlu, burada yaptığı konuşmasına, “Hepinizi, 23 Haziran’da tekrarlanan İstanbul yerel seçimlerinde, yüzde 54,2 gibi yüksek bir oranla tercihini demokrasi ve özgürlükten yana kullanan 16 milyon İstanbullunun belediye başkanı olarak selamlıyorum” sözleriyle başladı. İstanbul’u, belediye başkanlığı yapmış olmanın verdiği tecrübeyle yönettiğini belirten İmamoğlu, “Belediye başkanlığı öncesinde yaptığım ticaret, restoran zinciri kuruculuğu ve yöneticiliği, futbol takımı yöneticiliği, müteahhitlik gibi işlerden edindiğim tecrübenin bir kenti yönetirken ne kadar faydalı olduğunu bundan önceki belediye başkanlığı deneyiminden de biliyorum” dedi.“İSTANBUL’U BİRLİKTE YÖNETECEĞİZ”Ekrem İmamoğlu, “Bütün İstanbullularla ortak bir takım olma ruhunu yakalamayı, hep birlikte kocaman bir ekip olarak çalışmayı kastediyorum. Hiçbir akıl, ortak akıl kadar kapsayıcı; hiçbir zafer, ortak aklın zaferi kadar büyük olamaz çünkü. Şeffaflık ve demokratik katılım, benim çok değer verdiğim ve İstanbul'u İstanbullularla birlikte yönetmemizi sağlayacak iki temel kavram” dedi.“İstanbul’da, hayatın her alanıyla ilgili çoğulculuğu ve demokrasiyi geliştirmek için kalıcı yerel demokratik platformlar ve masalar kuruyoruz” diyen İmamoğlu, “İstanbulla ilgili her önemli projede, 16 milyon İstanbullunun sesini ve iradesini mobil, online ve offline yöntemlerle öğrendikten sonra yapacağız. Vatandaşlarıyla, sivil toplum örgütleriyle, üniversitesiyle, yerel yönetimiyle belirli hedeflere odaklanmamış, koordine olamamış bir kentin, huzur içinde kabul edeceği kalıcı çözümler elde etmesi mümkün değildir” ifadelerini kullandı.İMAMOĞLU, 5 YILLIK İCRAAT PLANINI SIRALADI
İstanbul'u yaşayanlar, yatırım yapanlar ve ziyaret edenleri için açık, hoşgörülü, özgür bir dünya metropolüne dönüştürmek için çalışacaklarının altını çizen İmamoğlu, 5 yıllık süreçte yapmayı planladıkları icraatları şöyle sıraladı:- Başta metro olmak üzere ulaşım yatırımları. İstanbul’daki metro hatlarını 2024 yılına kadar 630 kilometreye çıkarmak istiyoruz. Yap İşlet devret dahil çeşitli modelleri tartışıyoruz.- Kentsel planlama yatırımları bizim için ikinci stratejik alan. İstanbul önemli bir deprem fay hattı üzerinde bulunuyor. O nedenle kentin dokusunu değiştirecek planlama ve yatırımlar yapacağız.- Öncelikli olarak yüksek teknoloji alanlarında kurumlar geliştireceğiz. Kentin merkezindeki en büyük ‘monoblok yapı’ olan otogarı boşaltıp, o merkezi bir inovasyon merkezine çevireceğiz. Bu büyük alanları yeni teknoloji şirketlerine, yazılım, tasarım, coding ve eğitim şirketlere açacağız.- Benzer şekille İstanbul’da akıllı kent yatırımlarını birkaç katına çıkaracağız.- Çevre yatırımları, temiz enerji, kentsel atıkların dönüşümü ile ilgili yatırımlarda İstanbul öncü kentlerden biri olacak. Global Warming sorununu dikkate alan her teknoloji ve şirketi destekleyeceğiz.- İstanbul, Napoleon Bonapart’ın ünlü sözüyle dünyanın coğrafi merkezi. Dünyanın en güzel doğasına sahip kentlerinden biri. Bu güzel kentin, çok kültürlü, çok sesli yapısının daha fazla açığa çıkması için, özgürlükleri ve yaratıcılığı ateşleyeceğiz.- Kültür, sanat ve turizm konularında yeni bir master plan çalışıyoruz. Dünyanın en önemli tarihlerinden birine sahip bu kentin tarihi değerlerini, çok kültürlü yapısını geliştirecek hazırlıkları yapıyoruz. Hedefimiz, İstanbul’un bir destinasyon olarak değerini kat kat artırmak ve kente gelen yabancı ziyaretçi sayısında dünyada ilk 3’e girmesini sağlamak. Bu nedenle turizm yatırımları da bizim için öncelikli olacak.- Orta vadede İstanbul yurt dışından sadece çok yatırım çeken bir kent olmayacak, geliştireceğimiz özgürlük ve demokrasi ortamıyla, en çok yetenek de çeken kentlerden de biri olacağız.- Şehrimizin yakın civarında entegre tarımsal üretim yatırımlarını destekleyeceğiz.
İstanbul'u yaşayanlar, yatırım yapanlar ve ziyaret edenleri için açık, hoşgörülü, özgür bir dünya metropolüne dönüştürmek için çalışacaklarının altını çizen İmamoğlu, 5 yıllık süreçte yapmayı planladıkları icraatları şöyle sıraladı:- Başta metro olmak üzere ulaşım yatırımları. İstanbul’daki metro hatlarını 2024 yılına kadar 630 kilometreye çıkarmak istiyoruz. Yap İşlet devret dahil çeşitli modelleri tartışıyoruz.- Kentsel planlama yatırımları bizim için ikinci stratejik alan. İstanbul önemli bir deprem fay hattı üzerinde bulunuyor. O nedenle kentin dokusunu değiştirecek planlama ve yatırımlar yapacağız.- Öncelikli olarak yüksek teknoloji alanlarında kurumlar geliştireceğiz. Kentin merkezindeki en büyük ‘monoblok yapı’ olan otogarı boşaltıp, o merkezi bir inovasyon merkezine çevireceğiz. Bu büyük alanları yeni teknoloji şirketlerine, yazılım, tasarım, coding ve eğitim şirketlere açacağız.- Benzer şekille İstanbul’da akıllı kent yatırımlarını birkaç katına çıkaracağız.- Çevre yatırımları, temiz enerji, kentsel atıkların dönüşümü ile ilgili yatırımlarda İstanbul öncü kentlerden biri olacak. Global Warming sorununu dikkate alan her teknoloji ve şirketi destekleyeceğiz.- İstanbul, Napoleon Bonapart’ın ünlü sözüyle dünyanın coğrafi merkezi. Dünyanın en güzel doğasına sahip kentlerinden biri. Bu güzel kentin, çok kültürlü, çok sesli yapısının daha fazla açığa çıkması için, özgürlükleri ve yaratıcılığı ateşleyeceğiz.- Kültür, sanat ve turizm konularında yeni bir master plan çalışıyoruz. Dünyanın en önemli tarihlerinden birine sahip bu kentin tarihi değerlerini, çok kültürlü yapısını geliştirecek hazırlıkları yapıyoruz. Hedefimiz, İstanbul’un bir destinasyon olarak değerini kat kat artırmak ve kente gelen yabancı ziyaretçi sayısında dünyada ilk 3’e girmesini sağlamak. Bu nedenle turizm yatırımları da bizim için öncelikli olacak.- Orta vadede İstanbul yurt dışından sadece çok yatırım çeken bir kent olmayacak, geliştireceğimiz özgürlük ve demokrasi ortamıyla, en çok yetenek de çeken kentlerden de biri olacağız.- Şehrimizin yakın civarında entegre tarımsal üretim yatırımlarını destekleyeceğiz.