Mahkum yakınları istanbul'da yaptıkları basın açıklamasında, cezaevlerinin durumunun insan haklarına ykırı bir yapıda olduğunu, FETÖ'cü hainlerin fazla sayıda olması cezaevlerinin kapasitesini bir hayli artırdığını, Adli mahkum daha küçük alanlarda kapasitenin çok üstünde kişi sayısıyla yatmak zorunda kaldığını, yer olmaması dolayısıyla cezaevlerinde koridorlarda dahi yatılacak yer kalmadığını belirterek, "Suçlu da olsalar her mahkumun insanca yaşama hakkı bulunmaktadır. Kısacası FETÖ terör örgütü yargıya sızarak fazla cezalarla adli mahkumu cezaevlerinde mağdur etmekle kalmamış, kapasitenin aşmasına neden olarak insanca yaşama haklarını da ellerinden almıştır. Yeni cezaevleri açılarak değil, kapsamlı bir yasa çıkarılıp mağduriyetler giderilerek durumun çözüme kavuşturulması tek yoldur." ifadelerini kullandılar.
Sayın Cumhurbaşkanımız ve Devlet Büyüklerimiz;Öncelikle burada toplanma amacımızı belirtmek gerekirse, bizlerin vatan haini ya da terör örgütü mensubu olmadığımızı kesinlikle belirtmek istiyoruz. Bizler devletine, vatanına, milletine bağlı 8 milyon adli mahküm yakını nı temsilen buradayız. Kesinlikle FETO, PKK, DAEŞ ya da herhangi bir Türkiye'nin güvenliğine birlik ve beraberliğine kasteden hainlere içimizde yer yoktur. Aksine bu terör örgütlerine cevabımızı 15 Temmuz darbe girişimi sırasında meydanlara çıkarak sizlerin, devletimizin ve milletimizin yanında olarak verdik. Aynı şekilde devletimizin Türkiye sınırları dışında güvenlik gerekçesiyle Fırat Kalkanı ve Afrin Harekatiyla verdiği haklı mücadelesinin yanı ndayız. Bu nedenle hem burada sizleri ve halki uğradığıma haksızlık konusunda bilgilendinnek hem de şehitlerimizin aziz ruhlarına lokma döktürlıp dua etmek için toplanmış bulunuyoruz. Allah yaphgırnız hayrı kabul etsin, biz haksızlığa uğramış mağdur topluluğumuzun sesini sizlere ilmsin inşallah. Haklı davamızda çözüm olması açısından bir adım olsun temennisindeyiz.
Yaklaşık 2 yıldır devletimiz FETO mensubu hainlerle mücadele vermektedir. Bu hainler memurluktan askerliğe, ekonomiden adalete devletin tüm stratejik noktalarına sızmışlar, burada hain planlarını yıllardır maalesef gerçekleMirmeyi başarmışlardır. Ancak bildiğiniz üzere en büyük darbeyi de yargıda yapmıştır. Sadece kumpas davalarında değil, adli suçlarda da EETO'cü hökim, savcı ve polislerin ortak imzaladığı magduriyetler bulunmaktadır. Bu durum sanıldığı kadar da az değildir. Anayasamızın adil yargılanmayla alakah maddesi şu şeldldedir;
"Adil yargılanma hakkı" başlıklı habere göre:'Herkes, gerek medeni hak ve yukümlülöklenyle ilgili nizalar, gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir töre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir".
Maalesef ki, çok uzun yıllardır yargı organlarımız işgal altında kalmış ve adil yargılanma haklama elimizden alınmıştır. Konuyla ilgili devlet kademelerinde yargının bağımsızlığı ve tarafsızlıgı konusunda çalışmalar elbette ki vardır. Ancak bu güne kadar FETÖ yargısı tarafından yargılanarak fazla cezalar alan adli mahküm bu işin içine alınmamış, üzülerek görüyoruz ki her zaman çalışmaların dışında bırakılmıştır. Anayasal hakkımız hiçe sayılmış, yeniden yargılama yolu açık denilse de verilen dilekgeler okunmadan ret verilerek bu hak da bizler için ayrı bir çaresizliğe dönüşmüştür. Bu durum halk arasında yargıya güvenin çok daha azalmasına neden olmuştur. Devletimiz terör konusunda büyük bir savaş vermektedir. Ancak adaletin olmadığı bir ülkede maalesef özgürlük ve barıştan söz etmek mümkün görünmemektedir. Bu nedenle şu anda cezaevlerinde olan haksız yere ceza yatan ya da fazla miktarda ceza alan TCK her maddeden mağdur göz ardı edilmemeli, verilen eşit bir ceza indirimi yasası ile ailelerine kavuşturulmalıdır. Erken seçim sürecine girdiğinniz şu günlerde sağlam ve duyarlı bir toplum inşa etmek bilindiği gibi haksizlıklann yok edilmesi, toplumsal barışın bu yolla sağlanması ve mağdurlara bır şans verilerek topluma kazandırılmasından geçmektedir. B milyon mahkum yakını her zaman olduğu gibi eşit bir yasa verilmesi durumunda yine iktidarın yanındaki yerini sağlamlaşfiracaktn.
Sadece haksız ve fazla miktarda verilen cezalar değil, cezaevlerinin durumu da insan haklarına oldukça aykırı bir yapıdadır. Yine FETÖ'cü hainlerin fazla sayıda olması cezaevlerinin kapasitesini bir hayli arttırmış, adli mahkum daha küçük alanlarda kapasitenin çok üstünde kişi sayısıyla yatmak zorunda kalmıştır. Yer olmaması dolayısıyla cezaevlerinde koridorlarda dahi yatılacak yer kalmamıştır. Suçlu da olsalar her mahkumun insanca yaşama hakkı bulunmaktadır. Kısacası FETÖ terör örgütü yargıya sızarak fazla cezalarla adli mahkumu cezaevlerinde mağdur etmekle kalmamış, kapasitenin aşmasına neden olarak insanca yaşama haklarını da ellerinden almıştır. Yeni cezaevleri açılarak değil, kapsamlı bir yasa çıkarılıp mağduriyetler giderilerek durumun çözüme kavuşturulması tek yoldur.Son olarak, Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanunumuzun alternatif çözüm yöntemleriyle suçluyu topluma kazandıracak yapıp kazanması gerekmektedir. Çağın gereklerine uygun olarak gerekli önlemler ve çalışmalar yapılmalıdır. Yapılacak düzenlemelerde hapis cezalarının insan hakları gereği başvurulacak en son çare olması gerekmektedir. Mevcut düzen adli mahkumu dört duvar arasına sıkıştırarak hem kendisini hem de ailesini cezalandırmaktadır. Ayrıca mahkumlar hayata kazandırılmış olmamakla, daha çok toplumdan uzaklaşmaktadır. Özellikle ekonomik suçlarda bu durum suçun tekrarlanmasına neden olmaktadır. Kısacası her mahkum ikinci bir şansı hak etmektedir. Hele ki, FETÖ terör örgütü yargısı tarafından yıllarca yargılanmış olan kader mahkumlarının yapılacak ceza indirimi yasal düzenlemesi hem insani hem de anayasal hakkıdır. Bizler buraya anayasal hakkımız olan ceza indirimi düzenlemesini istemek, sesimizi ve mağduriyetimizi toplumun tüm kesimine duyurmak için toplandık. Siz değerli devlet büyüklerimizin bizlerin sesine kulaklarınızı tıkamamanızı terör, tecavüz ve kadın cinayetleri haricinde TCK'nın her maddesinde bulunan adli mahkuma eşit bir yasa vermenizi, mağduriyetlerimizi toplumsal barış sürecinin de bir gereği olarak gidermenizi temenni ediyoruz. Daha yaşanabilir ve adil bir Türkiye'ye tüm Türkiye'nin ihtiyacı var.Saygılarımızla... Mahkum Yakınları.





