19 Mayıs Üniversitesi'nde düzenlenen “Yüksek Din Öğretimi Çalıştayı" toplantısına Prof. Ali Bardakoğlu ve Prof. Mehmet Görmez’de katıldı. Toplantıda Türkiye açısından önem taşıyan ilahiyat camiasıyla ilgili sorunların akademik seviyede konuşulmasının yararlı olduğunu belirten
Türk Ocakları Genel Başkanı Nuri Gürgür, Türkiye'de dini tedrisatın yetersizliği anlamına gelmesi ve YÖK’nun izlediği yanlış politikalardan kaynaklanması sebebiyle iktidar yanlısı gazetelerin çoğunda yer bulmadığını belirtti.
CEMAATLER TARAFINDAN İSTİSMAR...
Yapılan toplantının sonuç raporunda, ilahiyat fakültesi sayısının ihtiyacın çok üzerinde olduğunu, 2011’de 22 iken 2019’da 105 olan fakülte sayısının yanısıra, öğrenci kontenjanlarının ve akademik ortamın yeniden ele alınması gerektiğinin ifade edildiğini belirten Gürgür,
İlahiyat önlisans mezunlarına sağlanan dört yıllık fakülteye sınavsız geçiş imkanının, bazı dini yapılar ve cemaatlar tarafından istismar edildiği vurgulandığı,
eşitlik ilkesine aykırı olan, haksızlığa yol açtığı belirtilen bu uygulamanın düzeltilmesi istendiğini söyledi.
KALİTELİ BİR EĞİTİM
Raporda ilahiyat fakültelerine yönelik politikanın gözden geçirilerek, amacın ve misyonun “bölgesel ve küresel sorunlar” yönünden yeniden ele alınmasının gerektiği belirtildiğine dikkat çeken Gürgür, "
Çok açık ve net ifade edilmese de ülkemizde dini alanda yaşanan sıkıntıların varlığına işaret ediliyor; bunlara ancak hedefi, içeriği doğru belirlenen kaliteli bir eğitimle çözüm bulunacağı anlatılmaya çalışılıyor." dedi.
"İslamcılık ve din üzerinden çıkar ve güç devşirme "
Teşkilat yapıları, mali ve idari statüleriyle siyasi iktidara bağımlı olan akademik camiadan daha eleştirel ifadeler beklemek gerçekçi olmayacağını, bu çalıştayda bu kadarının yapılmış olması bile olağan dışı bir durum olduğu şeklinde değerlendiren Gürgür, "Ancak görülüyor ki, Türkiye’ de dini alanda yaşanılanlardan
diyanet camiasında, akademisyenler arasında rahatsızlık duyan çok sayıda insan var. Çünkü siyasetle iç içe, popülist, Meşrutiyet döneminin şahsiyetli, kaliteli islamcılarının tavırlarıyla bağdaşmayan bir İslamcılık ve din üzerinden çıkar ve güç devşirme girişmeleri akıl ve sağduyu sahibi herkes gibi onları da tedirgin ediyor." dedi.
"Siyasetçi için yarışı kazanıp iktidarda olmak ve bu konumunu korumak birinci öncelik "
İslamın iman ve ibadet gibi temel şartlarından olan ahlakın yaşanır olmaktan çıkarılmakta oluşu, kul hakkının, adaletin önemsenmeyişi, siyasetçiye sempatik görünme çabalarının, riyakarlığın beceriklililik sayılması toplumdaki manevi değerleri hızla aşındırdığına dikkat çeken Nuri Gürgür, "
Sırtındaki cübbesi, başındaki sarığıyla siyasi gösteride yer alacak kadar temsil ettiği kurumun ve sıfatın itibarını ayaklar altına alan, mimberde politika yapan ve sözde imam sıfatını taşıyanların da bulunduğu diyanet camiasının büyük sorunları var. Siyasetin dışarıdan müdahaleleri devam ettiği sürece bunlar çözümlenmek bir yana artarak devam edecektir.
Siyasetçi için yarışı kazanıp iktidarda olmak ve bu konumunu korumak birinci öncelik olduğundan, köklü bir zihniyet değişimi olmadan daha farklı bir tavır beklenemez. Bu anlayışta ısrar edildiği sürece sorumluluğunun ve misyonunun bilincinde olan, toplumla sağlıklı ilişkiler kurup insanların manevi meselelere daha fazla yönelmelerini sağlayan ve ihtiyaç duyulan yeterli sayıda diyanet görevlisine sahip olamayız. " dedi.
Türk Ocakları Genel Başkanı Nuri Gürgür yaptığı değerlendirmede cümlelerini şöyle tamamladı:NİHİLİST EĞİTİMLER...
Nitekim tıpkı ilahiyat fakülteleri gibi, imam hatip okulları ve öğrencilerindeki artışlar, umulanın aksine "dindar nesiller"in yetişmesine yol açmıyor. Yapılan araştırmalar gençler arasında gözlemledikleri haksızlıklara, çıkarcılığa, hırsızlık ve yolsuzluklara tepki olarak nihilist eğilimlerin giderek yaygınlaştığını gösteriyor.
Siyasetçi bu konulara daha basiretli bakmalı, camiden, okuldan ve kışladan uzak durması gerektiğini görmeli, Anayasa’da yer alan
laiklik ilkesinin gereğini zedelemeden mutlaka yerine getirmelidir.
KAYNAK: TÜRK OCAKLARI/Nuri Gürgür